Diyabet hastalarına ramazanda kafein uyarısı
İSTANBUL - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Fatih Kılıçlı, diyabetlilerin sahur ve iftarda şekerli ve yağlı yiyeceklerden uzak durması gerektiğini belirterek, "Tam tahıllı, yulaflı gıdalar, yoğurt, sebze ve uygun miktarlarda meyve tüketilmeli. Kafeinli içecekler idrar söktürücü özelliği nedeniyle sıvı kaybı yaparak böbrek yetmezliği riskini artırabilir." ifadelerini kullandı.
İSTANBUL - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Fatih Kılıçlı, diyabetlilerin sahur ve iftarda şekerli ve yağlı yiyeceklerden uzak durması gerektiğini belirterek, "Tam tahıllı, yulaflı gıdalar, yoğurt, sebze ve uygun miktarlarda meyve tüketilmeli. Kafeinli içecekler idrar söktürücü özelliği nedeniyle sıvı kaybı yaparak böbrek yetmezliği riskini artırabilir." ifadelerini kullandı.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kılıçlı, ramazan ayında diyabet hastalarına tavsiyelerde bulundu.
Kılıçlı "Diyabetliler sahur ve iftarda şekerli ve yağlı yiyeceklerden uzak durmalı, tam tahıllı, yulaflı gıdalar, yoğurt, sebze ve uygun miktarlarda meyve tüketmeli. Kafeinli içecekler idrar söktürücü özelliği nedeniyle sıvı kaybı yaparak böbrek yetmezliği riskini artırabilir. Şeker hastaları, şekersiz ve kafeinsiz içecekleri tercih etmeli." dedi.
Diyabet hastalarının hekimine danışarak oruç tutmalarını vurgulayan Kılıçlı, "Diyabetik hastaların oruç tutmasına, laboratuvar değerleri, eşlik eden kronik hastalık durumu gibi faktörlerin de göz önünde bulundurularak hekim kontrolünde birlikte karar verilmesini öneriyorum. Uygun olmayan hastaların oruç tutması, kan şekerinde ciddi düşme veya yükselmelere, sıvı kaybına ve damar tıkanıklıklarına yol açabilir." uyarılarında bulundu.
Kılıçlı, hastaların son dönemdeki sağlık durumlarının da göz önüne alınmasının önemine değinerek, şunları kaydetti:
"Ciddi düzeyde kan şekeri düşüklüğü veya koma nedeniyle hastanede yatarak tedavi görmesi, gebelik, ayakta yara olması, kalp veya böbrek hastalığı bulunması, kan şekerlerinin kontrolsüz olması, ateş, öksürük, bulantı veya kusma gibi belirtiler göstermesi hayati riskleri artırıyor. Ayrıca hastalar ağır egzersizlerden kaçınması gerekiyor. Ağır egzersizler kan şekeri düşüklüğüne ve sıvı kaybına neden olabilir. Bu durum ise tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Diyabetli kişi günlük aktivitelerine devam ederek, hafif ve orta düzeyli egzersiz yapabilir. Bu şekilde kişi kilo kontrolü sağlayarak, kalp damar hastalıkları riskini de azaltır."
Hastalar kan şekeri ölçümlerine devam etmeli
Mehmet Fatih Kılıçlı, ramazan süresince diyabet hastalarının bir grubunda tedavi değişikliğine gidilebileceğini belirterek, özellikle derin kan şekeri düşüklüğüne sebep olacak ilaçların mümkünse kesilerek farklı ajanlara geçilmesini önerdi.
Ramazan süresince şeker hastalarının kan şekeri ölçümlerine devam etmeleri tavsiyesinde bulunan Kılıçlı, şu ifadeleri kullandı:
"Böylece gün içindeki düşmeler veya yükselmeler daha erken fark edilebilir. Sahurdan önce, sabah uyanıldığında, öğle vakti, öğleden sonra, akşam iftardan önce ve iftardan 2 saat sonra olacak şekilde ölçümlere devam etmelisiniz. Bu zamanların dışında hastalar kendilerini kötü hissettikleri anlarda da ölçüm yapılmalı. Özellikle terleme, çarpıntı, baş dönmesi, sinirlilik, halsizlik gibi şeker düşmesi belirtisi olanlarda ölçüm o anda gerçekleştirilmeli. Kan şekerinin düşük veya yüksek çıktığı durumlarda mutlaka hekime danışılmalıdır. Böyle durumlarda hastalarda tedavi değişikliğine gidilmesi gerekebilmektedir."Kaynak:AA