Çölyak hastaları en çok problemi sosyalleşme alanında yaşıyor

Erzurum Çölyak Yaşam Derneği Başkanı Atike Buliç, gönül rahatlığıyla herkes gibi yemek yiyebilecekleri mekanlara ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Erzurum - Atike Buliç, dernek olarak amaçlarının şehirde çölyak hastalığına dikkat çekmek, toplumu bilinçlendirmek, kamuoyu oluşturmak ve çölyak hastalarına destek olmak olduğunu belirterek, "Bu alanda araştırmalar yapmak ve belirli aralıklarla üyelerimizle toplantılar düzenleyerek özellikle yeni tanı alan hastalara destek olup bilgilendirmek. Öncelikle yapmak istediğimiz çalışmaların başında alanında uzman doktorlardan yardım alarak konferanslar düzenlemek. Şehrimizde en büyük eksikliğimiz olan üretici ve ithalatçı firmaların teşvik edilmesi ve işbirliği ile bu eksiklikleri gidermek başlıca amacımız. Erzurum Çölyak Yaşam Derneği ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile birlikte glütensiz ürünlerin üretimi ve bunlara ulaşımda ortak işbirliği içerisinde projeler planlıyoruz. Bu alanda sosyal devlet anlayışın gereğince belediyemizin imkanları çerçevesinde Sayın Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen bizlere desteği ile çalışmalar yapacağız. Bu konuda diğer ilçe belediyelerimizin de desteklerini bekliyoruz" diye konuştu.

Çölyak hastalarının en çok problemi sosyalleşme alanında yaşadığını anlatan Erzurum Çölyak Yaşam Derneği Başkanı Atike Buliç, "Bir çölyak hastası dışarıda yemek yiyemiyor arkadaşlarıyla ailesiyle birlikte vakit geçiremiyor. Bizler Erzurum'da bir glütensiz kafe talebimiz var. Çünkü her yaştan hastamız bulunmakta ve birlikte vakit geçirip gönül rahatlığıyla herkes gibi yemek yiyebileceğimiz bir mekan en büyük ihtiyacımız. Bu çocuk yaş grubundaki hastalarımız için oldukça önemli. Çünkü çölyak hastalığının bir de psikolojik etkisi var. Hastalar kendini toplumdan soyutluyor ve bunun hasarı oldukça büyük. Biz dernek olarak glütensiz ürünlerin üretimine ve bunlara ulaşmada kolaylık talep ediyoruz" diye konuştu.

Çölyak hastalığı

Bağırsaktaki tüysü oluşumların bozulmasına neden olan ve besinlerin emilmesine engelleyen bir sindirim sistemi hastalığıdır. Bu hastalığa buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahılların içerisinde bulunan gluten isimli protein neden olmaktadır.

Çölyak hastalığında genetik yatkınlık ve çevresel faktörler etkili olabiliyor. Gluten bağırsak içerisindeki parmaklara benzeyen hücreleri yok ediyor ve buna bağlı olarak besinlerin emilimi engelleniyor. Buna bağlı olarak emilim bozukluğu ve şikayetler ortaya çıkıyor.

Çocukluktan itibaren her yaşta görülebilen bir hastalık. Karın ağrısı, ishal, bulantı, kusma, iştahsızlık, Çocuklarda gelişim geriliği, kansızlık. Yetişkinlikte depresyon, bulanık görme, baş ağrısı, kas güçsüzlüğü olarak ortaya çıkabiliyor. Yaygın belirtileri arasına demir eksikliği, vitamin eksikliği, yorgunluk, ishal veya kabızlık ve kilo kaybı. Kan tahliliyle de tetkikler yapılıyor ancak kesin teşhis endoskopik işlemle ortaya çıkarılabilir.

Tek tedavisi glütensiz diyet

Gıdalarla alınan vitaminler vücudun ana mekanizmalarını oluşturuyorken çölyak hastalarında bunlar alınmadığı için fonksiyonlarda bozukluk oluyor. Kan testinde antikor düzeyine bakılıyor eğer burada pozitiftik varsa endoskopi ile net tanı konulabiliyor. Tanı çok önemli çünkü hastaların ömür boyu taşıyacağı tanı oluyor. Sanayileşme ile birlikte birçok şeyi kıvamlaştırmak için gluten sıklıkla kullanılıyor. Hazır çorbalar, ketçap mayonez, kuruyemişler, çikolata, salça, puding ya da bulgur örneğin makarna gibi birçok şeyde gluten var. 50 miligramlık bir gluten bile hastalarında büyük oranda tehlikeye neden olabiliyor.