CHEP’in iş modeli riskleri, ekstra maliyetleri ortadan kaldırarak esneklik sağlıyor
Otomotiv sektöründe tedarik zinciri akışının doğru yönetilmesi ve planlanması, yerel ve küresel risklerin arttığı dönemlerde her zamankinden daha fazla önem taşıyor.
Tedarik zincirini kendi ekipman havuzuyla yönetmeye çalışan üretici ve tedarikçiler; bakım, onarım, depolama ve nakliye gibi ekstra maliyetlerle karşılaşabiliyor.
Ayrıca tüm bu süreç atıl yatırım, fazladan iş gücü, verimsizlik ve riskleri de beraberinde getiriyor. Tedarik zincirine yönelik inovatif çözümler sunan CHEP'in paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modeli; tüm riskleri, ekstra maliyetleri ortadan kaldırarak, daha fazla esneklik sağlıyor ve rekabet gücünü artıyor.
Otomotiv tedarik zinciri, dünyanın birçok ülkesinde bulunan binlerce farklı tedarikçiden gelen milyonlarca parçayı kapsayan, dünyanın en karmaşık tedarik zinciri arasında yer alıyor. Elektrikli araçlara yönelim, çevre mevzuatının yükselişi, siyasi olaylar ve ülkeler arası yaşanan gelişmelerin de etkisiyle otomotiv tedarik zinciri risklerle karşı karşıya geliyor. Tedarik zincirini kendi ekipman havuzuyla yönetmeye çalışan üretici ve tedarikçiler; bu gelişmelerle doğru orantılı olarak aynı riskleri yaşıyor. Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modeliyle CHEP, küresel otomotiv endüstrisi için sunduğu hizmet ve çözümleriyle riskleri ortadan kaldırarak etkili ve verimli bir ambalaj yönetim süreci gerçekleştiriyor.
"Tam zamanında" modeline "Her ihtimale karşı" da eklenmeli
Bu tür siyasi, çevre ve sağlık gibi karmaşık dinamikler, gelecekte tüketici ve üretici talebinin rekabetçi bir şekilde devam edebilmesi için "tam zamanında" modeline "her ihtimale karşı" modelinin de eklenmesini zorunlu kılıyor. Belirsizliklerle başa çıkma ve süreçte değişiklik yapma; atık, maliyet ve verimsizlik olmadan tedarik zincirinin yeterince esnekleşmesini gerektiriyor. Ayrıca talebin tahmin edilemediği durumlarda doğru ambalajın her zaman zincirde mevcut olması, ambalaj kalitesinin sürekli yüksek tutularak, ürün hasar ve iadelerinin azaltılması diğer aşılması gereken sorunlar oluyor. Tüm bunlar sağlandığında ise tedarik verimliliği en üst düzeye çıkarılıyor, böylece ürünler zamanında teslim edilebiliyor.
"Belirsiz dönemlerde, tedarik zinciri üzerindeki baskı yoğunlaşabilir"
Otomotiv parçalarını sınırların ötesine taşımanın riskleri de beraberinde getireceğini belirten CHEP Türkiye Otomotiv Avrupa Bölgesi Kilit Müşteriler Lideri Engin Gökgöz, "Belirsiz dönemlerde, tedarik zinciri üzerindeki baskı yoğunlaşabilir. Ambalaj yönetimi ise kesinti, aksaklık ve risklere karşı korunmak için operasyonel direnç oluşturabileceğiniz temel alanlardan birisidir. CHEP olarak, sahip olduğumuz ağ ve bilgi birikimi ile hem ana sanayi otomotiv üreticileri hem de tedarikçilerin esnekliklerini ve verimliliğini artırıyoruz. Endüstri standartlarındaki plastik kasa ve katlanabilir konteyner çözümlerinin yanı sıra koruyucu iç profil ve aksesuarlarla hizmet veriyor, ürünlerin korunmasına yardımcı oluyoruz" diye konuştu.
"Katma değeri olmayan faaliyetleri ortadan kaldırıyoruz"
Gökgöz, "CHEP'in paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modeli, riskleri ortadan kaldırarak tedarik zincirini iyileştiriyor; esnekliği ve verimliliği artıran tek ortaklı bir çözüm sunuyor. İşletmelerin, ürünlere özel yeni ambalaj üretimi, depolama, bakım, onarım, nakliye ve yönetim gibi katma değeri olmayan süreçlerini ortadan kaldırıyor ve maliyetlerini azaltıyoruz. Onların tüm tedarik zincirlerini analiz ediyor böylece daha az ekipmanla daha fazla yükün etkin bir şekilde taşınmasını sağlıyoruz. Tedarik zincirlerini uçtan uca yöneterek rekabet güçlerini artırıyoruz" dedi.