Bitlis

Bitlis, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nin bir parçası olarak, Yukarı Murat-Van Bölümü'nde kendine yer bulmuş benzersiz bir şehir. Ben bu şehri ilk kez ziyaret ettiğimde, nüfusunun 359.747 olduğunu ve bu nüfusun %70,26'sının şehirlerde yaşadığını öğrendim. Şehrin yüzölçümünün 8.294 km² olduğunu ve km² başına düşen nüfusun 43 kişi olduğunu görmek, bana bu ilin ne kadar geniş ve çeşitli olduğunu hatırlattı. Özellikle Güroymak'ta bu sayının 95'e çıktığını görmek, ilin demografik yapısının ne kadar farklılık gösterdiğini gösteriyor.

Bitlis'in isminin, Makedonya Kralı Büyük İskender'in şehirdeki kaleyi yaptırttığı komutanlarından Bedlis'ten geldiğini öğrendiğimde, tarihle iç içe bir yerde olduğumu anladım. "Vadideki Güzel Şehir" olarak adlandırılmasının sebebi de hemen anlaşılıyor, çünkü şehir, tarihsel yapıların ağırlıkta olduğu bir vadi içinde kurulmuş.

Tarihine dair bilgileri derinlemesine incelediğimde, Bitlis'in M.Ö. 1400 yıllarından itibaren Urartular'ın yerleşim alanı olduğunu, zamanla Asurlular, Medler, Persler, Makedonyalılar ve Romalılar gibi birçok büyük imparatorluğun yönetimine girdiğini öğrendim. Türklerin 10. yüzyılda Anadolu'ya akınları sırasında Bitlis, önemli bir uğrak yeri haline gelmiş ve Türklerin Anadolu'ya açılmasında önemli bir rol üstlenmiş. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilim, sanat ve kültür merkezi olarak gelişen Bitlis, Cumhuriyet'in ilanından sonra il statüsü kazanmış.

Spor faaliyetlerine de değer veren bir il olan Bitlis'te, farklı spor dallarında takımların yer aldığını ve önemli spor tesislerinin bulunduğunu görmek, şehrin sosyal yaşamının canlılığını gösteriyor. Özellikle 7 adet kayak merkezinin bulunması, Bitlis'in kış sporları için de önemli bir merkez olduğunu kanıtlıyor.

Bitlis'i ziyaret etmek, bana bu toprakların zengin tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerini bir arada deneyimleme fırsatı verdi. Her köşesinde tarih yatan ve doğal güzellikleriyle büyüleyen bu il, gelecekte tekrar ziyaret etmek istediğim bir yer oldu.