Ege Bölgesi
Ege Bölgesi
Yaklaşık 79.000 km2'lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %11 kadarını oluşturan ve 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 8.938.781 kişinin yaşadığı Ege Bölgesi, ülkenin denize doğru geniş bir biçimde açılan tek bölgesidir. Nüfusunun 5.495.575'i kentlerde, 3.443.206'sı köylerde yaşamaktadır. Nüfus artış hızı ‰16.29'la Türkiye ortalamasının altındadır.
Ege Bölgesi, sanayi etkinlikleri bakımından Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırada yer alır. Tekstil, gıda ve otomotiv sanayii başta olmak üzere makine, yedek parça ve diğer sanayi kuruluşları İzmir'de, yağ sanayii Ayvalık ve Edremit yöresinde yoğunlaşmıştır. Uşak, Kütahya ve Afyon'da şeker, Kütahya'da azot fabrikaları vardır. Pamuklu dokumacılık İzmir, Uşak, Aydın, Nazilli ve özellikle Denizli'de yaygınlaşmıştır. Denizli, tüm bölgenin en önemli tekstil ve ihracat merkezidir. Halıcılık ise İç Batı Anadolu kesiminde Uşak, Kula, Gördes, Simav ve Demirci'de gelişmiştir.
Asansör – İZMİR
Saat Kulesi İZMİR
Afyon, mermeri ve mermer üretim tesisleriyle tanınır. İzmir Körfezi'ndeki Çamaltı Tuzlası, Türkiye'nin en önemli tuz üretim merkezidir. Bölge Soma, Tunçbilek ve Yatağan'daki termik, Kemer ve Demirköprü'deki hidroelektrik santralleriyle Türkiye'nin toplam elektrik üretimine önemli katkılarda bulunur. İzmir yakınlarındaki Aliağa'da büyük bir petrol rafinerisi vardır.
Bodrumlu ünlü tarih yazarı Heredot'un deyimiyle "Dünyanın en güzel gökyüzüne ve en iyi iklimine sahip" Ege kıyıları boyunca körfezler, yarımadalar, koylar, adalar ve ince kumlu plajlar art arda sıralanır. Yüzyıllar boyu sayısız mitolojik olaylarla iç içe yaşamış olan bölgede, adım başı tiyatroları, mabetleri, agoraları ve kaleleri ile ünlü antik kentlere rastlanır. Bu kentler zaman tünelinde gerçekleştirdikleri kent planlamaları, felsefe, tıp, matematik, astronomi, mimari ve diğer sanat alanlarındaki başarılı performansları ile Batı uygarlığının temelini oluşturmuşlardır.
Ege'nin İncisi İzmir. Ünlü destan yazarı Anadolulu Homer'in doğum yeri olan "Güzel İzmir", önemli bir turizm, sanat, kültür, ticaret ve sanayi merkezidir. Özellikle antik çağdan kalma tarihsel zenginlikleriyle olduğu kadar doğal güzellikleriyle de ülkenin cazibe odaklarından biridir.
İlk yerleşim merkezi Bayraklı (M.Ö. 3000) olan İzmir, M.Ö. 1500'li yıllardan sonra Hitit Devleti'nin etkisi altına girmiştir. M.Ö. 4. yüzyılda Büyük İskender, Kadifekale'de bugün görülen kaleyi inşa ettirerek, şehri Kadifekale eteklerinde yeniden yapılandırmıştır. Roma İmparatorluğu döneminde önem kazanan kentte, Bizans döneminden sonra Osmanlı egemenliği başlamıştır. Kurtuluş Savaşı'yla birlikte 9 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtarılan İzmir, kısa zamanda Türkiye'nin üçüncü büyük kenti konumuna gelmiştir. Kent merkezinde bulunan Konak Meydanı'ndaki Saat Kulesi kentin sembolüdür. Atatürk'ün İzmir'e girdiği yer olan Belkahve'de ise Türkiye'nin en büyük Atatürk heykeli yer alır.
Kültürpark, kentin merkezindedir ve büyük ilgi gören Uluslararası İzmir Fuarı her yıl burada düzenlenmektedir. Kent ayrıca Türkiye'nin en etkin festivallerinden olan Uluslararası İzmir Festivali ile tanınır.
İzmir'in batısındaki Çeşme, büyük bir yarımadadır. Çevresinde dağlar, ormanlar, sayısız plajlar, yerleşim merkezleri, tatil beldeleri ve antik kentler yer alır. Urla İskelesi ve Çeşmealtı, güzel plajları ve adaları ile tanınır. Balıklıova taze balıkları, Mordoğan ve Karaburun bakir, el değmemiş sahilleri ve dağlarında kış aylarında nergis ve sümbüllerin yetiştiği doğasıyla ünlüdür.
Otoyolla İzmir'e bağlanan Çeşme, ülkenin en gelişmiş tatil beldelerindendir. Görkemli Çeşme Kalesi 16. yüzyılda Osmanlılar tarafından yaptırılmıştır. Kalenin yanında yer alan ve restore edilerek otel haline getirilen Kanuni Sultan Süleyman Kervansarayı da 16. yüzyıla aittir. Yatçılığın geliştiği ilçede, Altın Yunus Marina başta olmak üzere yatlar için ideal etaplar ve geceleme koyları bulunmaktadır. Çeşme'de her yıl Uluslararası Şarkı Yarışması da düzenlenmektedir.
Çeşme yakınlarındaki Ilıca, gelişmiş bir termal merkezidir. İnce kumlu plajların uzandığı Ilıca'da, denizin içinde dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen ılıca kaynakları bulunur. Yalnızca Ilıca Koyu'nda 250'nin üzerinde sıcak su kaynağı belirlenmiştir.
Ilıca Plajı, Çeşme İZMİR
Termal Hamam, Pamukkale DENİZLİ
Çeşme yarımadasının güneyindeki Sığacık, önemli bir yatçılık merkezidir. Çevresinde birbirinden güzel koylar uzanır. Sığacık yakınlarında şarap tanrısı Diyonisos'un inanç merkezi olan Teos ile Apollo Mabedi'nin bulunduğu Claros antik kentleri yer alır. Sığacık'ın güneydoğusundaki plajları ile tanınan Gümüldür ise önemli turizm beldesidir.
İzmir'in kuzeyindeki diğer bir tatil beldesi Foça, antik dünyanın önemli bir ticaret merkezi idi. Aynı zamanda denizci olan Foçalılar, Akdeniz'in çeşitli yerlerinde ticaret kolonileri kurmuşlardı. Nitekim Fransız rivierasının ünlü kentleri Marsilya, Nice ve Cannes, Foçalılar tarafından kurulmuştur. Eski bir Foça türküsü olan Marsey isimli parça da Foçalılar tarafından Fransa'ya götürülmüş ve daha sonraları Fransızların milli marşı olmuştur (La Marseillaise). Foça'nın kuzeyinde ise Çandarlı ve Dikili bulunur.
Ege Bölgesi'nin önemli tarihi kentlerinden biri de Bergama'dır. Eski çağlarda büyük bir kültür, sanat ve tıp merkezi olan kentin batısında, tarihin en eski ve en büyük hastanelerinden biri olan Asklepion yer alır. Sağlık tanrısı Asclepios adına yaptırılan hastane girişinde, onun sembolü olan ve daha sonra da tıp biliminin sembolü haline gelecek olan yılan rölyefleri bulunmaktadır. Ünlü Bergamalı tıp alimi Galen burada görev yapmıştır.
Kentin en önemli mimari anıtları ilçenin doğusundaki akropol üzerinde yer alır. 200.000 kitabıyla ünlü kütüphane, Athena ve Trojan Mabetleri, dünyanın en dik tiyatrosu ve dünya sanat harikaları arasında bulunan Zeus Sunağı'nın temeli burada bulunmaktadır (bugün bu muhteşem sunak tümüyle Berlin Bergama Müzesi'ndedir).
İç Ege Bölgesi. Ege Bölgesi'nin İzmir'den sonraki ikinci büyük kenti olan Denizli, Ege denizinin iç kısımlarında yer alır. Bölgenin termal kaynakları ve yeşili en bol olan ilidir. Dokuma sanayii konusunda büyük ilerlemeler kaydeden kent ve çevresinde 40.000 tezgâh bulunmaktadır. Halkın %30'u geçimini tekstil sanayii ile karşılamaktadır. Dünyaca tanınan doğa harikası Pamukkale, yararlı kaplıca sularından ötürü Roma döneminden bu yana kentin sevilerek ziyaret edilen dinlenme merkezidir. Çevresinde Laodikya ve Colossai gibi birçok antik kentin yer aldığı Denizli ilçelerinden Güney, şarapları ve şelalesi; Buldan, dokuma tezgâhları; Çal ise üzüm bağları ile tanınır. Spil Dağı eteklerinde kurulu olan Manisa, İzmir'e 40 km. uzaklıktadır ve etrafı üzüm bağlarıyla çevrilidir. Spil Dağı Milli Parkı, Manisa'nın güneyindedir. Osmanlı sanatında sıkça kullanılan, hatta bir devre adını veren lale çiçeği, Osmanlılar tarafından ilk defa bu dağda keşfedilmiş ve soğanı alınarak kentlerde ve saraylarda yetiştirilmeye başlanmıştır. Bahar aylarında milli parkta bugün de birbirinden değişik yüzlerce lale açmaktadır.
Kentte her yıl mart ayında "Mesir Şenliği" düzenlenir. Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Ayşe Sultan'ı iyileştirdiğine inanılan ve çeşitli baharatların karışımı ile yapılan "Mesir Macunu", Sultan Camii'nin verandasından şenlik süresince halka dağıtılır. Osmanlılar döneminden kalma daha birçok görkemli cami bulunan Manisa'nın en gösterişli antik kenti Sart'tır. Lidya Krallığı'nın başkenti olan ve doğuya doğru uzanan ünlü "Kral Yolu"nun başlangıç noktasında bulunan Sart, önemli bir ticaret merkezi idi. Nitekim madeni para, ticari değer olarak dünyada ilk kez burada kullanılmaya başlanmıştır. Artemis Mabedi, restore edilmiş Jimnazyum ve Anadolu'nun en eski ve büyük sinagoglarından biri (M.S. 3. yüzyıl), kentte en fazla ziyaret edilen yerlerdir.
Apollon Tapınağı, Didim AYDIN
Artemis Sardes Tapınağı MANİSA
Türk geleneklerinin yaşatıldığı eski bir şehir olan Kütahya, Osmanlı mimari eserleriyle bütünleşmiştir. Macar Halk Kahramanı Lajos Kossuth'un 19. yüzyılda kaldığı ev, Kossuth Müzesi haline getirilmiştir. Kent aynı zamanda 16. yüzyıldan bu yana yaşayan çini atölyeleri ile de ünlüdür. Çini vazo ve tabaklar ilgi gören hatıra eşyalarındandır. Kütahya çevresindeki Çavdarhisar'da Aizanoi antik kenti yer alır.
Halı dokumacılığı ile ünlü Uşak ili ise önemli bir kavşak noktasındadır. Dünyaca ünlü Karun hazineleri Uşak Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Türkiye'nin ilk şeker fabrikalarından biri, 1926 yılında Uşak'ta açılmıştır.
Üzerinde kale bulunan bir tepenin eteklerinde kurulmuş olan Afyon kenti zengin bir tarihe sahiptir. Çevredeki tarihi eserler Afyon Müzesi'nde sergilenmektedir. Müzenin en önemli bölümü ise Frig Çağı eserlerinin bulunduğu salondur. Kentin kuzeyinde anıtsal boyutlardaki Aslankaya, Aslantaş, Maltaş ve Yılantaş Frig açık hava mabetleri yer alır. Ayrıca Tanrı Apollo ile Pan arasında yapılan mitolojik müzik yarışmasının geçtiği yer olan Dinar'ın Suçıkan Parkı, görülmeye değer güzelliktedir.
Eski Çağların Ünlü Kentleri. Güney Ege Bölgesi, birbirinden güzel tatil beldeleri ve ünlü antik kentleri ile Türk turizminin en önemli merkezlerindendir. Antik dünyanın yedi harikasından ikisi bu bölgede yer alır. Bunlar Efes'teki, Artemis Mabedi ile Bodrum'daki Mausoleum'dur.
Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındırır. Kentin Doğu kapısı girişinden itibaren sırasıyla Doğu Agorası, Odeon, Domitianus Mabedi, Pollio Çeşmesi, Trojan Çeşmesi, Skolastika Hamamı, Yamaç evleri, Hadrianus Mabedi, Celcius Kütüphanesi, Aşağı Agora, Mermerli Cadde, Büyük Tiyatro, Arkadianus Caddesi ve Meryem Ana Kilisesi yer alır.
Çinili camileriyle ünlü KÜTAHYA
Celcius Kütüphanesi, Efes İZMİR
Meryem Ana Evi, Efes İZMİR
Meryem Ana'nın evi de Efes yakınlarındadır. İnanışlara göre İsa Peygamber'in en iyi arkadaşı olan Aziz John, İsa Peygamber öldükten sonra Meryem Ana'yı beraberinde Efes'e getirmiş ve Bülbül dağındaki bugün görülebilen inzivaya çekildiği eve yerleştirmiştir. Evin içinde Meryem Ana'nın heykeli bulunmaktadır. Ayrıca burada bulunan ve hastalara iyi gelen suyun kutsal olduğuna inanılmaktadır.
Dünyanın yedi harikasından biri olan Efes Artemis Mabedi ise Selçuk yolu kenarında yer alır. Selçuk'ta bulunan Efes Arkeoloji Müzesi, Aziz John Bazilikası, Kale, İsa Bey Camii ve Koca Cami de turistlerin ilgisini çeker.
Ege'nin kıyılarında yer alan Aydın ili de antik kentler ile çevrilidir. Tralles, Alinda, Alabanda, Nysa, Magnesia, tarihin ilk planlı kentlerinden Priene, ünlü matematikçi Tales'in yaşadığı Milet, görkemli Apollo Mabedi ile Didim, Heraklia ve Afrodisias bunlar arasındadır. Afrodisias Ege'nin en görkemli antik kentlerinden biridir. Tamamı mermerden yapılmış olan kentin heykelleri dünyaca ünlüdür. Kentte Afrodit Mabedi, Odeon, Hadrianus Hamamı, stadyum, agora, tiyatro ve tiyatro hamamları yer alır.
Evleri ve kalesi ile ünlü Bodrum MUĞLA
Yel değirmeni, Bodrum – MUĞLA
Ege kıyılarında, kendi adıyla anılan yarımadanın güneyindeki Bodrum, beyaz Akdeniz mimarisinin gözler önüne serildiği
Dalyan MUĞLA
Sazlıklar arasında motor gezintisi,
Bencik Koyu, Marmaris MUĞLA
önemli bir yatçılık merkezidir. Akdeniz yat turizmine kazandırılan ve tüm Akdeniz ülkelerinde aranılır duruma gelen Gulet modeli Bodrumlu'dur. M.Ö. 4. yüzyılda Karya Kralı Mausolos'a ait, dünyanın yedi harikasından biri olan Mausoleum Anıtı Bodrum'dadır ancak bugün sadece temel kalıntıları görülebilmektedir. Antik tiyatronun konumu çok güzeldir.
Datça Yarımadası, Türkiye'nin Ege'ye doğru uzanan en dar ve uzun yarımadasıdır. Yarımadanın ucunda eski çağların sanat ve kültür merkezi olan Knidos antik kenti bulunur. M.Ö. 4. yüzyılda ünlü heykeltıraş Praksiteles tarafından yapılan Afrodit Heykeli ile ün salan kentte, yapılan tüm çalışmalara rağmen heykel bulunamamıştır. Roma Vatikan Müzesi'nde iyi bir kopyası bulunmaktadır.
Aynı adı taşıyan koyun kenarında kurulmuş olan plajları, gezinti yerleri, kafeleri, lokantaları, pubları ve barlarıyla gözde tatil beldesi Marmaris; doğal güzellikleri ile ünlü Fethiye; gölünde su kayağı, yelken, su bisikleti, kürek sporları yapılabilen Köyceğiz, Muğla'nın dünyaca ünlü turistik yöreleridir.