ASPİRİN
Aspirin Asetil salisilik asitten (CgH8O4) ibaret bir müstahzar, ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak kullanılan beyaz renkli haptır.
Türkiye'de reçetesiz satılan aspirinin her türlü ağrıya karşı kullanımı çok yaygındır. Salisilik asit, bir cins söğüt ağacının bitki özünde, keçisakalı bitkisinin (Spiraea ulmaria) çiçeklerinde, keklik üzümü yağında tabii halde bulunur. Salisilik asidin asetil türevine (kimyasal olarak formülüne asetil kökü getirilmiş olanına) aspirin denildi.
Aspirin ilk olarak 1853 yılında Carl Gerhardt tarafından elde edildi. Tıbbi özellikleri ise 1899 yılında Heinrich Dresser tarafından keşfedildi.
Aspirinin kullanıldığı yerler:
1. Ateş düşürücü ve Ağrı kesici olarak son derece yaygın kullanılır.
2. Damar içi pıhtılaşma meylinin görüldüğü durumlarda, bu pıhtılaşmayı önlemek için kullanılır. Bu durumlar üç ana gruptur:
- a) Damar duvarı arızaları: Frengi, damar sertliği, tromboflebit, yaralanma ve ezilmeler.
- b) Kan akımının yavaşlaması: Kalb yetmezlikleri, siroz, varisler, şoklar.
- c) Kan muhteviyatının değişmesi: yetersiz oksijen, Siroz, gebe ve lohusaların ameliyatları, bazı habis tümörler, iltihabi hastalıklar. Bu durumlarda aspirin, damar içi pıhtılaşmayı önlemede koruyucu olarak kullanılır.
3. Romatizmal hastalıklarda kullanılabilir; ancak tedavi edici dozunda yan etkiler fazla olduğundan bugün tercih edilmez.
Aspirinin yan etkileri: Akciğerlerde hava yollarını daraltır, Midede kanamalar yapar. Aspirine karşı vücutta allerji olabilir, kan pıhtılaşma zamanını yükseltir ve kanamalara sebeb olabilir. Beynin bazı bölgelerini uyararak bulantı ve kusma yapabilir, bazı ilaçların etkilerini, dolayısıyla yan etkilerini arttırır.
Kullanılmadığı yerler: Mide ve oniki parmak barsağı ülserleri, kan pıhtılaşmasını sağlayan trombositlerin çok azaldığı durumlar, böbrek ve karaciğer yetmezliği, allerjik astım, iç kulak arızaları.
Salisilat zehirlenmesi: Yüksek doz aspirin veya salisilat derivesi alındığı zaman ortaya çıkan belirtilerdir. Bu belirtiler:
- Aşırı nefes alma,
- Baş dönmesi,
- Bulantı, kusma,
- Kramplar,
- Kulakların uğultusu,
- Görme ve işitme bozukluğu,
- Şaşkın ve dağınık bir hal.
Zehirlenme ağırsa, bu belirtilere kaba bir titreme, aşırı ateş, çırpınma, müthiş ter boşaltma, ileri derece nefes darlığı, vücutta su azalması, koma eklenebilir.
Zehirlenme tedavisinde yapılacaklar: Teneffüs edilen gaz karışımına % 5-10 karbondioksit katılır. Toplardamar yoluyla sodyum bikarbonat verilir. İdrar söktürücüler verilir. Delilik ve çırpınma (ihtilaç) hali çoksa; piperidon, haloperidol adlı ilaç maddeleri verilir.