AROMATİK BİTKİLER

Kokulu bitkiler; Eski Yunanca’da “ aroma ” nebati veya hayvani çeşitli maddelerden yapılan " koku " manasına gelmektedir. Koku alma hissini etkileyen ve gaz haline geçmiş bir maddeye aroma denebilir. Bu maddeleri ihtiva eden nebati veya hayvani maddelere de “ aromatik maddeler ” denir.

Aromatik bitkiler, “ uçucu yağ ” ( eterik yağ ) taşıyan bitkilerdir. Uçucu yağlar, bitkilerden su buharı damıtması ile elde edilen, oda sıcaklığında sıvı olan, bazan donabilen, uçucu, kuvvetli kokulu ve yağımsı karışımlardır.

Aromatik bitkilerden elde edilen uçucu yağlar açıkta bırakılınca, oda sıcaklığında bile buharlaşabildiklerinden ve güzel kokulu olduklarından “ esans ” ismiyle de anılırlar. Esans denmesinin bir başka sebebi de parfümeride ( ıtriyatçılıkta)  kullanılmalarıdır.

Aromatik bitkiler, daha çok, sıcak iklimli bölgelerde yetişmektedir. Tropik ve subtropik bölgelerle, ılıman iklim kuşağının sıcak bölgelerinde de aromatik bitkiler bulunmaktadır. Memleketimizi de içine alan Akdeniz bölgesi, kokulu bitkiler açısından en zengin bölgelerden birisidir.

Bazı bitki familyaları uçucu yağ taşıyan cinsleri sebebiyle önem kazanmışlardır. Narenciye, nane, kekik, lavanta, anason, gül, karanfil vb. türler değerli uçucu yağ, dolayısıyla koku kaynaklarıdır. Eczacılıkta ve sanayide kullanılan uçucu yağların çoğu Akdeniz bölgesi bitkilerinden elde edilmektedir. Memleketimiz uçucu yağ veren bitkiler açısından çok zengin bir ülkedir.

Aromatik bitkide kokuyu meydana getiren uçucu yağlar, bitki organlarının herhangi birinde olabilir. Misal olarak çiçekte “lavanta çiçeği”, taç yapraklarda “ gül ”, yapraklarda “ nane ”, meyvede “ anason ”, otsu kısımda “ kekik ”, kabukta “ tarçın kabuğu ” ve kökte “ kediotu kökü ” verilebilir.

Uçucu yağlar bitkide biyolojik bir olaya katılmak için meydana gelmiş değillerdir. Bunlar belki de bitkinin faydasız metabolizma ürünlerinin atılmasında rol oynuyorlar. Bazı araştırıcılara göre uçucu yağlar koruyucu ajandırlar. Bitkinin yaralanması sonucu meydana gelen reçineleri çözücü olarak görev yaparlar. Uçucu yağların, böcekleri kaçırıcı veya çekici görevleri olduğunu savunanlar da vardır.

Böcekleri kaçırıcı nitelikte olanları, yaprak ve çiçeklerin korunmasına yardım eder, çekici etkide olanları ise, tozlaşmada yardımcı olurlar.

Aromatik bitkide kokuyu meydana getiren uçucu yağlar çok sayıda bileşiğin karışımından meydana gelmişlerdir. Bu sebeple kimyasal yapı bakımından büyük farklılıklar gösterirler. Uçucu yağlarda bulunan çeşitli maddeler 4 grupta toplanabilir:

a) Terpenik maddeler,

b) Aromatik maddeler,

c) Düz zincirli hidrokarbonlar,

d) Azot ve kükürt taşıyan bileşikler.

Büyük çoğunluğu terpenik maddelerden meydana gelmiştir. Bir kısmında da aromatik diziden maddeler çoğunluktadır. Uçucu yağları tanımak için Sudan-III boyası kullanılır. Bu boya ile turuncu bir renk verirler.

Kullanıldığı yerler: Eczacılıkta kullanılan uçucu yağlar en başta lezzet ve koku değiştirici olarak kullanılırlar. Bununla beraber tedavi edici etkisi olan uçucu yağlar da vardır. Hemen hemen bütün uçucu yağlar antiseptik, yani hastalık yapıcı mikroplara karşı koruyucu özelliktedir. Bazıları da antibiyotiktir.

Tedavide uçucu yağlar şuralarda kullanılır: Solunum ansiteptiği (okaliptüs yağı), idrar söktürücü (ardıç esansı), mantar hastalıklarına karşı ( kekik yağı ), barsak parazitlerine karşı ( kenopod esansı ), mide salgısını artırıcı ( nane yağı ), gaz söktürücü ( anason yağı ), adet söktürücü ( sabin yağı ).

Uçucu yağların bir çoğu zehirli ( toksik ) etki gösterir. Mukozaları tahriş eder, sinir sistemini uyuşturur.