Fotokopi
Fotokopi makinesi, çeşitli belgeleri ve diğer görsel materyalleri hızlı ve ucuz bir şekilde çoğaltmak için kullanılan bir cihazdır. Türk Dil Kurumundaki Türkçe anlamı " Tıpkıçekim "dir.
Fotokopi makinesi, çeşitli belgeleri ve diğer görsel materyalleri hızlı ve ucuz bir şekilde çoğaltmak için kullanılan bir cihazdır. İlk defa 1960'lı yıllarda Amerikan Xerox firması tarafından bulunmuştur. Günümüzde pek çok fotokopi makinesi Karbon elementinden oluşan tonerler yardımıyla belgeyi kopyalama işlemi yapmaktadır.Bu sistemden daha önce;elektrostatik kağıda baskı baskı yapan, sıvı mürekkeple çalışan makineler vardı. Bugün üretilen dijital makinelerin,Analog makinelerden farkı :Esas olarak görüntüyü tarama yöntemidir.
Fotokopinin icadı
İlk defa 1960'lı yıllarda Amerikan Xerox firması tarafından bulunmuştur. Günümüzde pek çok fotokopi makinesi Karbon elementinden oluşan tonerler yardımıyla belgeyi kopyalama işlemi yapmaktadır. Bu sistemden daha önce; elektrostatik kağıda baskı yapan, sıvı mürekkeple çalışan makineler vardı. Bugün üretilen dijital makinelerin, analog makinelerden farkı, esas olarak görüntüyü tarama yöntemidir.
Fotokopi iş, eğitim ve devlet işlerinde çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Dijital teknolojinin gelişmesi ile birlikte fotokopinin kullanımı azalsa da fotokopi özellikle devlet işlerinde vazgeçilmezliğini sürdürmektedir.
Fotokopiyi Kim Buldu - Kim icat etti - Fotokopinin Tarihi ?
Chester F. Carlson 1906 yılında doğduğunda karbon kağıdı ya da ozalit gibi çeşitli çoğaltma yöntemleri icat edilmişti. 1903′te George C. Beidler Rektigraf adlı ilk fotokopi makinesini icat etti, ama bu işlem aslında belgelerin baskısını yapmaktan ibaretti ve tutulmadı. 19038′de Carlson elektron fotoğrafçılığı adını verdiği yöntemi bulana dek belgeler elektrostatik olarak çoğaltılamıyordu.
Carlson, Amerika’da yaşanan Büyük bunalımdan sonra işini kaybedinceye dek, Bell Telephone Labratories’te araştırmacı mühendis olarak çalışıyordu. Bunun ardından, önce patent avukatlığı yaptı, sonra da New York’taki elektronik firması P.R. Mallory & Co.’nun patent departmanında işe girdi; buradayken dikkatini patent işlerini hızlandırmak için bir kopya makinesi icat etmeye yoğunlaştırdı. New York Halk Kütüphanesi’nde araştırma yaparken Paul Selenyi’nin çeşitli maddelerin elektrik iletkenliğinin ışığa bağlı olarak değiştiğine dair ilkesini keşfetti. Selenyi’nin ilkesini, kopyalamaya uyarladı ve bu değişken iletkenliği, kopya edilecek belgenin sabit bir gölgesine dönüştürmek üzerine deneyler yaptı. 8 Eylül 1938′de elektron fotoğrafçılığı için patent başvurusunu yaptı ve ertesi ay bu süreci başarıyla uygulayarak yaptığı deneyin tarihini ve yerini cam bir levhadan mumlu kağıdın üzerine geçirdi.
Carlson, 20 şirketin kapısını çaldıysa da buluşuyla ilgilenen çıkmadı; ama 1944′te Columbus’taki Battelle Memorial Enstitüsü , bir telif hakkı sözleşmesi altında, fikri geliştirmek için çalışmasını kabul etti. Ronald M Schaffert bu süreci geliştirdi ve sonunda üretim hakları Haloid Corporation’a satıldı; bu şirket , Carlson’ın buluşunun adını Xerography olarak değiştirdi. Haloid şirketi, zerografi ilkesiyle çalışan ilk fotokopi makinesini 1959′da üretti; makine öylesine tutuldu ki, şirket daha sonra adını Xerox Corporation olarak değiştirdi.
Fotokopi makinesi nasıl çalışır?
Normalde zayıf bir iletken iken, ışığa maruz kaldıklarında iyi bir iletkene dönüşen maddelere 'fotoiletken' adı verilir. Gri selenyum fotoiletken bir maddedir ve bu özelliğinden ötürü fotokopi makinelerinde kullanılır. Fotokopi makinelerinin içinde, üzeri selenyumla kaplı bir plaka bulunur. Kopyalama işlemi sırasında, bu plaka elektrostatik olarak yüklü hale getirilir ve sonra kopya edilecek sayfa üzerinden bir ışık şeridi geçer. Kopyalanacak sayfanın beyaz ve siyah kısımları plakaya çarptığında, plakada ışık alan bölgeler selenyumdan dolayı iletken hale gelir ve siyah yerler yüklü olarak kalır. Böylece plakadaki yüklü bölgelerde, kopya edilecek olan kağıdın elektrostatik olarak görüntüsü çıkar. Ardından, toner dediğimiz bir toz, bu yüklü bölgeler tarafından çekilir ve oluşan görüntü son olarak boş bir kağıda aktarılır.