Akvaryum
Akvaryum Nedir?
Çoğunlukla cam ya da yüksek dirençli plastik gibi saydam malzemelerden yapılan, genellikle balık olmak üzere, bazen de omurgasızlar ve ayrıca amfibyumlar, deniz memelileri ve sürüngenler gibi suda yaşayan bitki ve hayvanların tutulduğu ve daha çok bu canlıların sergilenmesi amacıyla kullanılan içi su dolu, küçük bir cam kavanozdan büyük su tanklarına kadar geniş bir yelpazede yeralan kap ve yapılara Akvaryum denir.
Su hayvanlarının ve bitkilerinin inceleme veya gösterme, seyrettirme gayesiyle içine konduğu kap. Akvaryumlar, tam tanınmayan su hayvanlarının veya bitkilerinin ilim adamları tarafından incelenmesi için kullanıldığı gibi, bunların halka tanıtılması veya evlerde süs balıkları yetiştirilmesi gibi maksatlarla da kullanılır. Çinliler çok eski zamanlardan beri akvaryumu bilmekte ve halen de süs balıkları yetiştirerek ticaretini yapmaktadırlar.
Akvaryumlar, ısı, ışık, besin, tatlılık ve tuzluluk bakımından barındırdığı canlıların tabii yaşama ortamına uygun hazırlanmalı, aynı zamanda akvaryumda hayvan ve bitkiler arasında biyolojik denge bulunmalıdır. Böyle dengeli bir akvaryumda suyu sık sık değiştirmeye lüzum yoktur.
Akvaryum sun'i ve tabii yollarla aydınlatılmalı ve suyun sıcaklığı, içindeki canlıların yaşama muhitine uygun hazırlanmalıdır. Balıklar genelde 21-27 dereceler arasında yaşarlar. İdeal akvaryum ısısı 24 derecedir.
Balıklar, ağızlarından aldıkları suyu solungaçlarından geçirirken solungaçlardaki kılcal damarlarla suyun oksijenini alıp çevreye karbondioksit verirler. Akvaryumdaki yeşil bitkiler ışık karşısında karbondioksidi kullanarak kendilerine besin üretir ve oksijen verirler. Böylece sudaki balıkların solunumuna yardımcı olurlar. Akvaryum suyunda oksijen azaldığı taktirde balıklarda solunum yetmezliği belirir. Aşırı karbondioksit birikimi balıkların ölümüne sebep olabilir.
Akvaryumda dipte biriken karbondioksit gazını dışarı atmak ve muhite oksijen kazandırmak için, havalandırma sistemine ihtiyaç duyulur. Bitkice zengin akvaryumlarda havalandırmaya pek ihtiyaç duyulmaz. Akvaryumun temizliği için bir kaç su salyangozu ile çöpçü balığı da koymalıdır. Böyle akvaryumlarda yılda bir veya iki defa su değiştirmek yeterlidir. Su değiştirilirken balıklar bir kepçe ile su dolu başka bir kaba aktarılmalıdır. Balıkları zedelememek için tutmaktan sakınmalıdır. Musluk suyu direkt olarak doldurulmaz. Ancak iyice kaynatıldıktan ve kaptan kaba aktarılıp havalandırıldıktan sonra akvaryuma boşaltılmalıdır. Bu arada bitkilerin zedelenmemesine dikkat etmelidir.
Balıkların beslenmesi için akvaryum mağazalarından paketlenmiş kuru yemler almak en uygunudur. Bu yemleri, küflenmemesi için kuru yerlerde saklamalıdır. Kıyılmış kurtçuk gibi canlı yemler de zaman zaman verilebilir ancak bunu aşırı hale getirmemelidir.
Akvaryumlarda en çok melek balığı, siyam kavgacı balığı, değişik renklerde sazan balığı yetiştirilir.
1853 yılında ilk canlı akvaryum Londra’da halka açılmıştır. Napoli, Monaco, San Fransisko, Şikago ve Florida’da da halka açık gelişmiş akvaryumlar vardır. Akvaryumculuk, Avrupa’ya Çin ve Japonya’dan geçmiştir.
Evde bir akvaryum kurmak çok kolay ve zevkli bir iştir. Cam kavanozlar en basit akvaryumlardır. Ağzı dar akvaryum küvetinin içine normal hava basıncı ile daha az oksijen girer. Geniş ağızlı akvaryumlar daha sıhhidir. Akvaryumlar, genellikle dikdörtgen prizma şeklindedir.
Tatlı su veya deniz canlılarını doğal ortamlarının dışında yaşatmak veya çoğaltmak için kullanılan, değişik yapı ve biçimlerde kap veya gereçler.
Cam, plexi (pleksi) gibi saydam, direnci yüksek malzemelerden imal edilen, içinde tatlı ve tuzlu su canlıları balık, omurgasızlar, bitkiler, anfibik canlılar, sürüngenler, eklembacaklılar beslenen içi su dolu kap, hazne.
Akvaryum sahibi olmak dünya çapında yaklaşık 60 milyon kişi tarafından paylaşılan popüler bir hobidir. Çağdaş akvaryumların öncülerinin ilk çıktığı 1850’li yıllardan beri, özellikle akvaryum balıklarını sağlıklı tutabilmek için daha karmaşık ışıklandırma ve filtreleme sistemleri de geliştirildikçe akvaryum ile ilgilenenlerin sayısı artmıştır. Halka açık akvaryumlar, evdeki akvaryumların büyük ölçekteki kopyalarıdır. Osaka Akvaryum, 5.400 m³’lük su tankı ve 580 türden oluşan su canlısı koleksiyonuna sahiptir ve İngiltere’de yapılması planlanan National institute for research into aquatic habitats (Su yaşam alanlarını araştırmak için ulusal enstitü) 40 hektarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük akvaryumu olacaktır.
İçinde tek bir balık barındıran cam kavanozlardan, dikkatle tasarlanmış destek sistemlerine sahip ve karmaşık ekosistemleri taklit etmeye çalışan büyük boyutlardaki akvaryumlara kadar çeşitli boyutlarda akvaryum bulunur. Akvaryumlar genellikle tatlı su, tuzlu su ve hafif tuzlu su akvaryumları olarak sınıflandırılır ve su sıcaklığı tropikal ya da soğuk ortamlara göre farklılık gösterir. Bu iki özellik ve diğerleri akvaryumda hangi balıkların ve diğer canlıların yaşayabileceğini belirler. Akvaryumda yaşayan canlılar sıklıkla doğadan toplansa da akvaryum ticareti için özel olarak yetiştirilen canlıların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır.
Dikkatli bir akvaryumcu, akvaryumunda bulunan canlıların doğal yaşam alanlarının koşullarını taklit eden ekolojik dengeyi sağlayabilmek için önemli derecede çaba sarf eder.
Su kalitesini sağlamak için besin maddelerinin giriş ve çıkışlarını, özellikle de akvaryumdaki canlıların ürettiği atıkları kontrol altında tutmak gereklidir. Azot çevrimi besin yoluyla azot girişini, canlılar tarafından toksik azot içeren atıkların üretilmesini ve yararlı bakteri popülasyonları tarafından bunların daha az toksik bileşiklere dönüştürülmesini tanımlar. Uygun bir akvaryum ortamı sağlamak için diğer önemli noktalar arasında uygun tür seçimi, biyolojik yüklemenin yönetimi ile iyi bir fiziksel yapı tasarımı bulunur. Bu koşulların sağlanamaması balık hastalıklarına davetiye çıkarır.
Cam kaplar
İçinde bulunan balıkların gözlemlenebileceği, saydam ve kapalı bir su tankından oluşan, içeride tutulabilecek bir akvaryum fikri, görece yakın geçmişte ortaya çıkmıştır ancak bu gelişmenin tam tarihini bulmak oldukça güçtür. 1665 yılında günceleriyle tanınan Samuel Pepys, Londra’da "bir su kabında tutulan ve orada yaşayabilen, üzerinde yurtdışından getirildiği yazan oldukça ender rastlanan bir güzelliğe" rastladığını yazar. Peppys’in gördüğü balık büyük olasılıkla o zamanlar Doğu Hint Şirketi tarafından ticareti yapılan, Çin’in Kanton bölgesinde Guangzhou’da bulunan bir bahçe balığı olan cennet balığıydı (Macropodus opercularis). 18. yüzyılda biyolog Abraham Trembley, Hollanda’da bulunan hidraları incelemek amacıyla büyük camdan silindirlerde tutmuştur. Suda yaşayan canlıların cam kaplarda beslenmesi kavramı bu döneme dayanmaktadır.