Paralel Evrenler Ve İmaginer Sayılar

Büyük bilgin Einstein, relativite teoremini anlatırken oldukça zorlanmış ve bunu değişik örneklerle ifade etmeye çalışmıştır. Hızın, parçacıklar üzerinde etkisi ve algısal duyularla ifade şekli, bu bilginin anlatım şeklini zorlamış ve bu gün bile fizkçilerin öğrencilerine anlatmada zorluk çekmelerine neden olmaktadır.

Kütlenin sonsuz ifade edilmesi, ışık hızı ifadesinin anlatımında zorlanmalara neden olan olayların başında gelmektedir. Peki sonsuz kütele nasıl hareket ettirilir ki? Sonsuz kütleyi hareket ettirmek için sonsuz enerji gerekmektedir, zaten ifadenin anlatım ifadesindeki zorluk burada başlamaktadır. Siz onluk sayı sisteminin üzerine eksi otuzbir ifadesini koyarak foton tanesinin gram cinsinden ifadesini yazdığınız zaman ve bunun ışık hızına ulaştığı zamnki değerini anlatmaya çalıştığınız zaman sonsuzluk ifadesinin aslında göreceli olduğunu fark edersiniz… Limit ifadelerinde altta yazan x’in sonsuzluğa işaret etmesi, aslında gerçek bir sonsuzluk değildir, göreceli sonsuzluğa işaret etmektedir… Bu olayı size basit bir şekilde ifade etmek isterim, normalde bir sayısı ile iki sayısı arası sonsuzdur, ama bu görecelidir. Siz bir ile iki sayısı arasına sonsuz tane sayı ifadesini yer ettirebilirsiniz. Hakeza bunu başka bir şekilde de örneklendirebiliriz… Arasında bir metre uzaklık bulunan iki kişi arasındaki mesafe aslında sonsuzdur diyebilir miyiz? Diyebiliriz… Siz o bir metrelik ifadeyi metre cinsinden giderseniz kısadır, ama ya santimetre milimetre yada daha ufak boyutlardaki uzunluklarla ifade etmeye kalkıp o uzunluk ölçüleri ile gitmeye çalışırsanız, siz o bir metrelik mesafeyi sonsuz olarak ifade etmek zorunda kalırsınız ve o bir metrelik mesafeyi de sonsuz zaman diliminde aşmak zorunda kalırsınız.

Işık hızında yer alan sonsuzluk ifadesi de göreceli olup, mutlak sonsuzluğu ifade etmemektedir. Netice itibari ile ışık hızında giden fotonun kütlesi matematiksel olarak ifade tarzını bulmuştur. Sonsuz olan bir kütlenin ifadesi de matematiksel olarak ifadesi olmazdı. Ama fotonun kütlesi, asıl kütlesine göre ifade edilirken, sonsuz ifadesi kullanılmaktadır. Netice itibari ile de bu ifade limit ifadesine aktarıldığı zaman sonsuzluğu ifade edecek şekilde ifade edilmek zorundadır. Ama ne kütle sonsuzdur, ne hacim sıfırdır ve nede zaman sıfırdır… ama benim dediğim bu olay mutlak ifadeler için geçerlidir. Yani mutlak bir sonsuzluk ya da mutlak bir sıfır noktası olarak ifade şeklini bulamaz. Ama kütle o kadar artar ki, matematiksel olarak ifade sonsuzluk olarak karşılığını bulur, ancak bu ifadeler mutlak değildir.

Hakeza son zamanlarda yapılan matematiksel ifadeler ve bulunan takyon adlı meteryaller ışık hızından daha hızlı hareket etmenin mümkün olduğu şeklinde yorumların yapılmasına neden olmuştur. Bu olayın ifade şekli ise imaginer sayı sistemleri ile yerli yerine oturmuştur. Sizlere bir soru sorulsa ve dense ki 1 sayısının karekök dışına çıkması için hangi sayı kullanılmalıdır? Bu sorunun karşılığı 1 ya da –1 şeklinde olacaktır. Peki -1 sayısının karekök içerisinden çıkması için nasıl bir sayı kullanılmalıdır, bu sorunun cevabı ne olmalıdır? Tabii ki böyle bir sorunun cevabı yoktur, çünkü bu sanal bir sayıdır; yani imaginer bir sayı ifadesidir.

İşte bizim evrenimizde kullanılabilen sayı ifadeleri belli iken, matematiksel olarak ifade edilemeyen bu sayı düzenekleri bizlere farklı boyutların olabileceği ifadesini beraberinde getirmiştir. Konu ile ilgili olarak Feinberg ve onun gibi düşünenler iddialarını şöyle öne sürdüler; dediler ki “ Madem ki matematikte sanal sayılar vardır, fizikte niye olmasın ki? “ (*)

Ama olayın açılımı sadece matematiksel nicelikler olmayıp, bulunan takyon adlı partiküllerde bize fikir vermiştir. Çünkü takyonların ışık hızından daha hızlı hareket ettikleri tespit edilmiştir. Bizim evrenimizde ise ışık hızını geçme imkanı bulunmamaktadır. Bu ise bu partiküllerin başka bir boyuttan yani başka bir evrenden geldiği hipotezini kuvvetlendirmektedir.

Peki ışık hızının üstündeki bu partiküller nasıl özelliklere sahiptir? Bu partiküller negatif bir kütleye sahip olup, ışık hızında giden partiküller gibi çok büyük kütle yerine negatif bir ifadeye sahip kütleye sahiptirler. Hacim olarak aynı anda birden çok yerde bulunabilen bu partiküller, sıcakta eriyen sakız gibidirler. Zaman ise bu partiküllerde geriye doğru hareket etmektedir. Buda fizikçilerin zaman makinesi hayallerini süslemektedir.

Konu bu kadar basit olmayıp, daha ispatlanması gereken çok soru vardır. Ancak sizlere bir nebzede olsa bilgi verebildiysem kendimi şanslı hissederim…

(*) Tuna T.,Sonsuz Uzaylar, Boğaziçi Yayınları, sayfa 147.

FAYDALANILAN KAYNAKLAR

1- Tuna T. , Sonsuz Uzaylar, Boğaziçi Yayınları, sayfa 146-147.