Bayındır İçerenköy Hastanesi'nden uyku bozuklukları ve tedavisine ilişkin bilgilendirme
Bayındır İçerenköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hayal Toktaş:
- "Uyku ile ilişkili herhangi bir yakınması olan kişinin mutlaka uyku konusunda özel eğitim almış bir nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Gerekli görüldüğü takdirde uyku testine de başvuruluyor"
İSTANBUL - Bayındır İçerenköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hayal Toktaş, uyku ile ilişkili herhangi bir yakınması olan kişinin mutlaka uyku konusunda özel eğitim almış bir nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, gerekli görüldüğü takdirde uyku testine de başvurulduğunu bildirdi.
Bayındır İçerenköy Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, beynin birçok kısmı tarafından kontrol edilen ve çeşitli evreler içeren uyku, karmaşık bir süreç içeriyor.
Sağlıklı uyku ise bu evrelerin yeterli sürelerde gerçekleşmesi ile sağlanabiliyor. Sağlıklı uykunun tanımlanabilmesi adına akla ilk olarak herkes için geçerli optimum bir süre ya da uyku rutini gelse de uyku, parmak izi gibi kişiye has bir durum olarak ortaya çıkıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Toktaş, kişiye özel günlük uyku alışkanlığının ötesine geçen her türlü kısa uyumanın, uykuya dalamamanın, uykuyu sürdürememenin ya da aşırı uyuma hallerinin uyku bozukluklarının tanımı içerisinde yer aldığını belirterek, en sık karşılaşılan uyku bozukluklarını şu şekilde açıkladı:
"İnsomnia: Günlük pratikte en sık karşılaşılan uyku bozukluğudur. En az 3 ay devam eden, haftada en az 3 gece yaşanılan, gecede 3 veya daha fazla uyanmaya sebep olan uyuyamama durumudur. Uykusuzluk, gündüze yansıyan gündüz uyuklama hali, sinirlilik, dikkat dağınıklığı, kaygı bozukluğu, konstantrasyon güçlüğü ve uykusuzluğa bağlı kazaların yaşanması gibi belirtiler ile kendini gösterir.
- Uykuda solunum bozuklukları: Uyku laboratuvarlarında, uyku testlerinin en sıklıkla uygulandığı hasta grubunu uykuda solunum bozukluğu olan hastalar oluşturuyor. Tıkayıcı uyku apne sendromu ise uykuda solunum bozukluklarının başında geliyor. Horlama, uyku apnesi ve gündüz aşırı uyuklama hali ile kendini gösteriyor. Tedavi edilmediği taktirde ilerleyen dönemde yüksek tansiyon, kalp ve beyin damar hastalıkları, obezite ve metabolik sendrom gibi birçok hastalık için risk faktörü oluşturuyor.
- Huzursuz bacak sendromu: Genellikle akşam saatlerinde ya da uykuya dalmadan önce ortaya çıkan, tarifi zor olan, bacaklarda ağrı, huzursuzluk, yanma, karıncalanma hissi ile birlikte bu şikayetlerin bacakların hareket etmesi ile ortadan kalktığı bir çeşit hareket bozukluğu olarak biliniyor. Altta yatan sekonder nedenlerin araştırılması ve uygun ilaçlar ile tedavi edilmesi gerekiyor.
- Parasomniler: Genelde çocukluk çağında başlayıp, erişkin çağda da devam edebilen uyurgezerlik, uyku terörü gibi uyku esnasında ortaya çıkan anormal motor davranışlar ile karakterize bir bozukluktur. Aynı zamanda erişkin çağda ortaya çıkabilen REM uykusu davranış bozukluğu gibi birtakım parasomniler de ileride ortaya çıkabilecek parkinson hastalığı ve benzeri sendromların habercisi olabiliyor. Parasomni yakınması olan her çocuk ya da erişkinin mutlaka bir nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilip, uyku testi planlaması yapılması gerekiyor.
- Hipersomniler: Altta yatan herhangi bir hastalığa bağlı olmadan ortaya çıkabileceği gibi, narkolepsi ve katapleksi sendromu gibi tanı kriterleri belirlenmiş sendromlar şeklinde de karşımıza çıkabiliyor."
- Uyku bozuklukları tedavisi
Uyku bozukluklarına primer ya da sekonder etkenlerin sebep olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Hayal Toktaş, "Birincil etkenler parasomniler ya da uyku apnesi gibi durumlardır. Uyku ayrıca ikincil etkenler arasında yer alan psikolojik hastalıklar, metabolik hastalıklar, ilaç kullanımı, vardiyalı çalışma, iş koşulları gibi birçok faktörden etkilenebiliyor. Uyku ile ilişkili herhangi bir yakınması olan kişinin mutlaka uyku konusunda özel eğitim almış bir nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Gerekli görüldüğü takdirde uyku testine de başvuruluyor." görüşünü bildirdi.
Toktaş, en az 6 saat süre ile kişinin spontane uykusu esnasında birden çok parametrenin birlikte değerlendirildiği bir kayıt olan uyku testinin ertesi gün yapılan değerlendirmesi ile kişinin uyku paterni ve olası uyku bozukluklarının tanısının konulabildiğini vurguladı.
Toktaş, "Uyku bozukluğunun tedavisinde tipine göre kişinin uyku alışkanlıkları değerlendiriliyor. Var ise uyku hijyen bozukluğu düzeltiliyor. Aynı zamanda gerekli medikal tedaviye de başvuruluyor. Uykuda solunum bozukluğu olan hastalarda ise solunum cihazları ile tedavi mümkün oluyor." bilgisini verdi.
Nöroloji Uzmanı Dr. Hayal Toktaş, daha iyi ve sağlıklı bir uykunun sürdürülebilmesi adına uyku hijyenini, "Her akşam aynı saatte yatılması. Her sabah aynı saatte kalkılması. Sabah uyanınca yataktan çıkılması. Gün içinde normal bir fiziksel ve zihinsel aktivitede bulunulması. Uyku gelince yatağa gidilmesi. Uykuya dalamayınca yataktan çıkılması. Yatak odasının ses ve ışık yönünden izolasyonunun yapılması. Kahve, çay, alkol, sigara gibi faktörlerin düzenlenmesi. Gündüz uyunacak ise 12.00 ile 14.00 arasında en fazla 45 dakika olacak şekilde şekerleme yapılması." maddeleriyle şeklinde sıraladı.