X

Uzmanından "grip ve aşı" değerlendirmesi:

Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar:
-"Gribe yakalanmamak için sık el yıkama, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişilerin mutlaka aşılanması gerekiyor"

21.04.2024 - 15:16

İSTANBUL - Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, gribe yakalanmamak için sık el yıkama, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişilerin mutlaka aşılanması gerektiğini bildirdi.

Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, dünyanın her yerinde dolaşan influenza virüslerinin neden olduğu akut bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyonu ağır hastalık olmak üzere 1 milyar kişiyi etkilerken 300-650 bin kişinin ölümüne neden oluyor.

Açıklamada, konuya ilişkin değerlendirmesine yer verilen Prof. Dr. Ali Acar, gribe yakalanmamak için sık el yıkama, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişilerin mutlaka aşılanması gerektiğini dile getirdi.

İnfluenza virüsünün her yıl yapısını değiştirdiğinden, Dünya Sağlık Örgütü'nün küresel izleme verilerine dayanarak aşı içerikleri için yıllık önerilerde bulunduğunu belirten Acar, "Her yıl aşı içeriği Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiyeleri dikkate alınarak hazırlanıyor. Aşı, yapıldığı grip sezonu için etkili oluyor. Bu nedenle, daha önce geçirilmiş grip hastalığı ya da uygulanmış grip aşısına bakılmaksızın mevsimsel gribe karşı etkin bir korunma sağlanması için her yıl grip aşısı yaptırılması gerekiyor.

Risk grubundaki kişilerin eylül-ekim aylarından itibaren mevsimsel grip salgınlarına neden olabilecek virüslere karşı hazırlanan güncel aşılarla aşılanması gerekiyor. Aşının koruyuculuğu ise yaklaşık 6-8 ay sürüyor. Dolayısıyla bir sonraki grip mevsiminde hastalığa tekrar yakalanmak mümkün hale geliyor. Bu nedenle mevsimsel gripten korunmak için her yıl aşı yapılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Bu kişilerin aynı zamanda gribin en önemli komplikasyonu ve griple ilişkili ölümlerin en önemli nedeni olan pnömoni (zatürre) açısından da risk altında olduklarını bildiren Acar, şunları kaydetti:

"Grip açısından riskli grupta olanların pnömokok aşısı da olmaları çok önemli. Aşılar, pnömokok hastalığını önlemenin en iyi yoludur. Toplum arasında zatürre aşısı olarak da bilinen iki tür pnömokok aşısı mevcuttur, bu aşılar kişinin zatürre dışındaki diğer pnömokokal hastalıklardan da korunmasına yardımcı olur. Ayrıca geçmişte pnömokok hastalığı geçirilmiş olsa bile, kişilerin zatürre aşısı uygulaması önerilir. Grip ve pnömokok aşılarını aynı zamanda yapılması gerektiği durumlarda, iki aşı farklı kollara yapılmak suretiyle güvenle aynı anda uygulanabilir."

Grip ve zatürrenin de her yaştan bireyde görülebildiğini ancak bazı kişilerin, bu iki hastalık açısından daha yüksek risk altında bulunduğunu belirten Acar, risk gruplarını şu şekilde sıraladı:

"Gebeler, 6-59 ay arası çocuklar ile 50 yaş üstü yetişkinler, kronik hastalığı olanlar (Astım dahil kronik akciğer hastalığı, diyabet, metabolik hastalıklar, kalp hastalığı, kronik karaciğer hastalığı, kronik böbrek hastalığı, nörolojik hastalıklar), bağışıklığı baskılanmış hastalar (doğumsal, AIDS, kanser veya kullanılan ilaçlar nedeniyle), 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi kullananlar, obez kişiler , komplikasyon riski yüksek olanlarla aynı evde yaşayanlar veya bakım hizmeti verenler (sağlık personeli, özellikle 6 aydan küçük çocuklarla temaslılar, 5 yaş altı ve 50 yaş üstü kişilerin ev temaslıları ve bakım verenler)."

Acar, pnömokokal hastalık açısından risk taşıyanları ise şöyle aktardı:

"2 yaş ve altındaki kişiler, 65 yaş ve üzerindeki kişiler, kronik akciğer, kalp, böbrek, karaciğer hastalığı, diyabet ya da HIV enfeksiyonu bulunanlar, Kohlear implantı olanlar, beyin omurilik sıvısı (BOS) sızıntısı olanlar, kanser, solid organ nakli veya bağışıklık sistemini zayıflatan başka bir durum veya ilaç kullananlar, Nefrotik sendromu bulunanlar, Orak hücre hastalığı ve diğer hemoglobinopatilere sahip olanlar, Dalağı alınmış ya da dalak fonksiyon bozukluğu olan kişiler, sigara kullananlar, alkolizm."

-"Aşı felç yapmaz, kısırlığa neden olmaz"

Aşıların yaygın yan etkileri arasında aşının yapıldığı yerde ağrı, kızarıklık ve/veya şişlik, baş ağrısı, ateş, mide bulantısı, kas ağrıları ve yorgunluğun yer aldığını belirten Prof. Dr. Ali Acar, şunları kaydetti:

"Aşının erişkinlerde görülen en sık yan etkisi enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyet olup yüzde 10 ile 20 oranında ortaya çıkıyor ve genellikle iki gün içinde kayboluyor. Grip ve zatürre aşılarının ciddi yan etki sıklığının, çocukluk çağında yapılan aşılardan farkı bulunmuyor. Aşılar felç yapmıyor, kısırlığa neden olmuyor ve gebelerde de güvenle yapılabiliyor. Ancak unutulmamalıdır ki tüm aşıların, alerjik reaksiyonların hızlı bir şekilde tanınabileceği ve tedavi edilebileceği sağlık kurumlarında yapılması gerekiyor."