X

TürkTraktör Genel Müdürü Aykut Özüner, traktör pazarını değerlendirdi:

"'Piyasada traktör bol ve verilmiyor' gibi bir yorum yapmak çok doğru değil. 'Başka markalar yapıyor' demek de doğru değil" - "Geçen sene pazarda 63 bin satış vardı. Bu sene de talebin benzer seviyelerde gittiğini söyleyebilirim. İç pazarda da dinamik ve kuvvetli bir talep var"

21.04.2024 - 15:16

AYDIN - ABDUSELAM DURDAK - TürkTraktör Genel Müdürü Aykut Özüner, "Piyasada traktör bol ve verilmiyor" gibi bir yorum yapmanın çok doğru olmadığını belirterek, "En azından kendi markamız için söyleyeyim. Başkaları için yorum yapamam ama sektörle edindiğim izlenim de böyle. Hani 'başka markalar yapıyor' demek de doğru değil." dedi.

Özüner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye traktör pazarının hareketli olduğu 2021'de 63 bin traktör satıldığını ve 2022'de de geçen yıla paralel bir satış beklediklerini ifade etti.

TürkTraktör olarak geçen yıl 48 bin 500 adet üretim yaptıklarını aktaran Özüner, "Bu sene üretimde biraz daha geri kalacağız. Yani yüzde 5 ila 10 arasında geride kalacağız gibi... Bunun birçok farklı sebebi var tabii. İhracat olarak ise geçen sene en yüksek ihracatımızı yapmıştık. 16 bin 200'ün üzerine çıkmıştık. İhracatta bu sene tempo iyi gidiyor. Bu seneyi de pazarın üstünde, geçen senenin üzerinde bir rakamla kapatacağız. Paylaştığımız rakamlar bugüne kadar 16 bin 500 ila 18 bin aralığıydı. Sanki üst bariyere yakın bir rakamla, bu sene ihracatı yine büyümeyle kapatacağız." ifadelerini kullandı.

Son yıllarda tarım sektörünün çok gündemde olduğuna işaret eden Özüner, "Sadece Türkiye için söylemiyorum dünya pazarlarında da öyle. Bu sebeple de genel bir talepte, sıcaklık var traktör talebinde. Bu da bizi olumlu etkiliyor. Bizim ana ihracat pazarlarımız Avrupa ve Amerika. Özellikle o pazarlarda da talepte pozitif artış var. Dolayısıyla biz de ondan yararlanıyoruz. O yüzden bu seneyi de ihracatta yeni bir rekorla kapatacağız." dedi.

Özüner, tarım sektörünün bu yıl özellikle global ekonomilerdeki resesyon endişelerine karşın pozitif ayrıştığını ifade ederek, "Henüz 2023 için planlar yapmadık ama şu anda bizim ana pazarlarımız olan Avrupa ve Amerika'dan ilk edindiğimiz intiba, ilk onların bizlerle paylaştığı tahminler yine olumlu seyrediyor. Şimdiden bu senenin üzerinde bir talep olacağını gözlemliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

İç pazarda dinamik ve kuvvetli bir talep var

Türkiye traktör pazarındaki talebi değerlendiren Özüner, şöyle devam etti:

"Bu sene yine geçen seneye yakın mertebelerde bir talep olacak. İç pazardaki talep aslında 2020 yılından itibaren artış trendi göstermişti. 2018-2019 yıllarında genel olarak ekonomik durgunluk olduğu için sadece traktör pazarı için değil, tüm otomotivde de düşen bir pazar gördük. 2019'dan sonra pazar zaten hareketlenmeye başlamıştı. Geçen sene pazarda 63 bin satış vardı. Bu sene de talebin benzer seviyelerde gittiğini söyleyebilirim. İç pazarda da dinamik ve kuvvetli bir talep var."

Bu sene 600-800 milyon TL, belki 800'e yakın bir yatırım yapmış olacağız

Aykut Özüner, şirketin yatırım planlarına da değindi.

Genel olarak her sene yaklaşık 35-40 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını belirten Özüner, "Bunların kimi yenileme yatırımı oluyor, kimi yeni ekipman, yeni tezgah yatırımı oluyor. Dolayısıyla bizim sürekli böyle bir yatırımımız oluyor zaten. Bu sene de öyle gerçekleşecek. Bu sene de 600-800 milyon TL, belki 800'e yakın bir yatırım yapmış olacağız. Genelde kapasite iyileştirme, makine yatırımı veya içeride üretme kararı verdiğimiz bazı parçaların içeride, kendi tesislerimizde üretilmesi gibi genel yenileme yatırımları oluyor. Bir de bu sene kabin yatırımı yapmıştık, onu devreye aldık. Onun dışında şu anda gündemimizde başka bir yatırım yok. Kapasite ve istihdamla da ilgili şu anki büyüklüğümüz, şu anki üretim tempomuz pazara paralel seyrediyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde gündemimizde istihdamı da artıracak özel bir yatırımımız yok." şeklinde konuştu.

Bu yıl temmuz ayında kabin üretimine başladıklarını anımsatan Özüner, şunları kaydetti:

"2 fabrikamız var. Ankara fabrikasında motor, şanzıman ve aks üretiyoruz. Erenler'de de montaj fabrikamız var. Kendi ürettiğimiz motoru, şanzımanı, aksı oraya gönderiyoruz. Bizim bugüne kadar üretmediğimiz en önemli dördüncü ana parça kabin... Dolayısıyla biz stratejik olarak önemli gördüğümüz için bu sene onun üretimine başladık. Özellikle yüksek beygir gücüyle ürettiğimiz New Holland TR6 serisi bir traktör var. Onun kabinini yurt dışından getiriyorduk. Onu yerlileştirdik. Kendi tesisimizde üretimine başladık. İç pazar için ürettiğimiz bir ürün bu. Sadece lokalize maliyetlerimizi düşürdük ve yerlilik oranını da arttırmış olduk."

Zam yapılması için bekletildiği gibi bir durumun olduğunu düşünmüyorum

TürkTraktör Genel Müdürü Özüner, son dönemde çiftçinin traktör bulamadığı ve traktörün karaborsaya düştüğü yönündeki iddiaları da değerlendirdi.

Traktör talebinin son 2 yıldır çok hareketli olduğunu ve son dönemde biraz daha hızlandığını belirten Özüner, şöyle devam etti:

"Özellikle içinde bulunduğumuz enflasyonun da etkisi olabilir. Ama bunu bizim için, yani kendi markamız için söyleyeyim. 2 markamız New Hollland ve Case'de de 2 senedir zaten çok kuvvetli bir talep var. Hatta biz bu talebi iyi yönetebilmek için ön satış yapıyoruz. Yani bir sonra çıkacak ayın ürünlerini de önden satıyoruz ki stok az olduğu için ön satışla bu talebi tutmaya çalışıyoruz. Stok seviyeleri, bayilerde ve bizde şu anda oldukça düşük. Dolayısıyla böyle 'piyasada traktör bol ve verilmiyor' gibi bir yorum yapmak çok doğru değil. En azından kendi markamız için söyleyeyim. Başkaları için yorum yapamam ama benim sektörle edindiğim izlenim de böyle. Hani 'başka markalar yapıyor' demek de doğru değil. Dolayısıyla bulunurluğun çok ama talebin olmasına rağmen ama stokta bekletildiği, zam yapılması için bekletildiği gibi bir durumun olduğunu düşünmüyorum."

Bulunurluk sorunu devam ediyor

Pazarda bulunurluk sıkıntısının hala devam ettiğine işaret eden Özüner, teslimatlar için 2-3 ay gibi bekleme süreleri öngörüldüğünü bildirdi.

Özüner, traktör fiyatlarında tedarik sorunu, enerji fiyatları, genel giderlerin artması, dövizin yükselmesi gibi nedenlerle suni değil, doğal bir artış gerçekleştiğini aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tabii ezbere bir fiyat gelişimi söyleyemem ama genel olarak son 2 senedir tedarik zincirindeki sıkıntılar, artan ham madde fiyatları, dövizin artması, genel giderlerin artması, enerji krizi gibi sorunlar sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada baskı unsuru. Dolayısıyla 2 senedir maliyetlerdeki artış fiyatlara yansıtılmaya çalışıyor. O yüzden bu seneye özel bir durum yok. Doğal bir fiyat artışı var."