İSTANBUL - Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, özellikle iklim değişikliğinin, neden olduğu olumsuz etkilerle bütün eşitsizlikleri artırdığını belirterek, "İklim değişikliğiyle mücadele tüm vakıfların stratejisinin bir parçası olmalı." ifadesini kullandı.
Sabancı Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, sivil toplum, özel sektör ve kamu temsilcilerini uluslararası uzmanlarla buluşturan Uluslararası Filantropi Semineri, 14. yılında filantropinin küresel salgın sonrası dönemdeki rolünü ve yönelebileceği yeni yaklaşımları mercek altına aldı.
Tüm dünya salgın ve afetlerle dolu zor bir dönemden geçerken hangi konuların daha fazla önem kazandığı, nerelerde yeni mücadele alanlarının ortaya çıktığından hareketle bu yıl, "Pandemi Sonrası Dünyada Filantropinin Rolü" başlığında düzenlenen seminer, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Açıklamada, seminerde yaptığı konuşmaya yer verilen Güler Sabancı, bu yılki seminerde, son iki yıl yaşadıklarının ışığında filantropi alanında hangi konuların daha fazla önem kazandığını, yeni mücadele alanlarını ve filantropinin yönelebileceği yeni yaklaşımları mercek altına almak istediklerini bildirdi.
Salgının zor kazanılan derslerinin herkes için daha eşit bir geleceğe ulaşmak adına önemli bir fırsat olduğunun farkına varılması gerektiğini kaydeden Sabancı, "Dünya böylesine bir hızla değişirken filantropinin etkisini artırabilmesinin anahtarı, hedef kitlesinin sorun ve ihtiyaçları yakından takip etmesinden geçiyor. Hayalini kurduğumuz adil, kapsayıcı dünya ile bugünümüz arasındaki fark büyüyor. Bu uçurumu kapatmada filantropiye büyük rol düşüyor." ifadelerini kullandı.
Ülkelerin alışılagelen modellerle hareket etmesi yeterli değil
Güler Sabancı, iklim değişikliğinin insan hayatında yol açtığı yıkıcı etkiye değinerek, şu açıklamalarda bulundu:
"Özellikle iklim değişikliği yarattığı olumsuz etkilerle bütün eşitsizlikleri artırıyor. Yakın bir zamanda gerçekleşen BM İklim Değişikliği Konferansı'nda da gördüğümüz üzere ülkelerin alışılagelen modellerle hareket etmesi yeterli değil. Yeni modeller tasarlamak ve uluslararası iş birliklerini artırmak daha fazla önem kazanıyor. Bununla birlikte yakın zamanda yayınlanan bir rapora göre, tüm aciliyetine rağmen dünyada filantropinin iklim krizine ayırdığı fon sadece yüzde 2 görünüyor. Bu oran yeterli değil ve bizim gibi vakıfların odağına iklim konusunu alması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. İklim değişikliğiyle mücadele tüm vakıfların stratejisinin bir parçası olmalı."
Aynı anda birden fazla sorunun bir araya geldiği dönemdeyiz
Güney Afrikalı insan hakları savunucusu Kumi Naidoo ise kriz zamanlarında filantropinin sorumlulukları ve filantropinin gelecek ile ilişkisine dikkat çeken konuşma yaptı.
Aynı anda birden fazla sorunun ve krizlerin üst üste geldiği bir dönemde olduklarını kaydeden Naidoo, bunlardan bazılarının iklim krizi, eşitlik krizi, devam eden sistematik ırkçılık krizi, cinsiyet eşitsizliği krizi olduğunu bildirdi.
Serdar Kuzuloğlu'nun moderatörlüğünde düzenlenen seminerde açılış konuşmasının ardından gerçekleşen panelde "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği", "İklim Krizi/Afet Yönetimi", "Nitelikli Eğitim" konularına değinildi.
İklim krizi/afet yönetimi başlığında Amerika'da bulunan Center for Disaster Philanthropy'nin Başkanı Patricia McIlreavy, kriz ve afet zamanlarında filantropinin ne anlama geldiğinden, amacından ve rolünden bahsetti.
Toplumsal cinsiyet konusunda önemli fikirler sunan OECD Kalkınma Merkezi Toplumsal Cinsiyet Birimi Başkanı Bathylle Missika, yakın zamanda çıkardıkları rapora ve rapordaki çarpıcı verilere değindi.
Seminerde, "Filantropi alanı pandemi ve afetlerden neler öğrendi ve önceliklerini nasıl güncelledi?", "Yeni normalde bizi nasıl bir dünya bekliyor?", "İklim krizi ve afet yönetimi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele ve nitelikli eğitime erişim gibi hangi alanlar öncelik kazanacak?" gibi başlıklar ele alındı.
Günümüz toplulukların karşılaştığı zorluklar tek bir ülkece çözülemez
Seminerin kapanış konuşmasını gerçekleştiren Avrupa Vakıflar Merkezi Başkanı Delphine Moralis de bugünkü topluluklarının karşılaştıkları zorlukların, tek bir ülke veya tek bir sektörce çözülemeyecek kadar büyük ve karmaşık olduğunu bildirdi.
Moralis, "Bu bağlamda da filantropi mütevazı, ancak bir o kadar da meseleyle bağlantılı ve eşsiz bir role sahip. Filantropi, krizlerle mücadelede iş birliğinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yani her vakfın, sektörün çeşitliliğiyle bağlı olarak buna kendi yöntemleriyle yanıt verdiğini anlamak önemli. İş birliği ise verilen bu farklı yanıtların kalbinde yatan şeydi." ifadelerini kullandı.
Seminerde, dünyada ailesini yitirmiş çocuk sayısının en fazla olduğu ülke olan Uganda'da 2 yaş ve üzeri Afrikalı çocuklardan oluşan müzik grubu Masaka Kids Africana da sahne aldı.