İSTANBUL - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Erkan Soylu, rinoplasti ameliyatlarından sonra şişlik ve ödem iyileşmesinin kişinin cilt yapısına bağlı olduğunu kaydederek iyileşme süreci tamamlanmadan revizyon istenmemesi gerektiğini belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Erkan Soylu, ameliyat sonrası erken dönemde oluşan morlukların bir haftaydan bir aya kadar tamamen düzeldiğini kaydetti.
Burnun, kıkırdak, kemik, burnun içini döşeyen mukoza ve dışını saran deriden oluştuğunu aktaran Soylu, "Burun ameliyatında bu yapıların tamamı veya bir kısmı işlem görmektedir. Vücudumuzdaki dokular gerek ameliyatlar sonrasında ve gerekse travmalar sonucunda iyileşmek için bir dizi reaksiyon gösterir. Bu reaksiyonlar genel olarak şişlik, morluk ve ödemdir. Belli bir zaman sonra dokularda iyileşme tamamlanır ve şişlik, morluk gibi yara iyileşmesi bulguları ortadan kalkar." ifadelerini kullandı.
Soylu, burun ameliyatları özelinde ameliyattan sonra yüzün tamamında, özellikle gözlerin etrafında, şişlik ve morluk olabildiğini aktardı.
Hastaların büyük çoğunda ilk hafta kontrolünde morlukların geçtiğinin, ancak az bir kısmında ise bu sürecin bir aya kadar uzayabildiğini vurgulayan Soylu, "Burunda yer alan şişlik ve ödemin düzelmesi ise biraz daha uzun zaman almaktadır. Burundaki şişlik ve ödemin geçmesi kalın ciltli hastalarda iki yıl, normal ve ince ciltli hastalarda ise 1,5-2 yıl kadar sürmektedir. Ödem sadece yumuşak dokuyu ilgilendiren bir durum değildir. Kemiklerde ve kıkırdaklarda da ödem oluşur ve bu dokuların ödemi uzun sürmektedir. Hastalarımız, alçıyı alıp burnu açtığımız ilk haftada bile burunlarının öncesine göre daha iyi olduğunu göreceklerdir ancak arzu edilen ideal burun ancak tüm şişlikler geçip burun oturunca ortaya çıkacaktır." açıklamasında bulundu.
Bir yıldan önce düzeltme ameliyatı önermiyoruz
Soylu, özellikle ilk 6 ay burundaki şişliğin belirgin olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu görünüme hastalarımızın aldanmaması gerekir ve bilmeleri gerekir ki iki yıllık iyileşme sürecinin sonunda burunları mutlaka ilk altı ay veya bir yıllık dönemden daha ince ve zarif olacaktır. Ayrıca hastalarımıza, burunlarının son şeklinin ortaya çıkması için sabırlı olmalarını ve hekimlere erken dönemde revizyon için baskı yapmamalarını tavsiye ederim. Çünkü iyileşmeyle ve zamanla kendiliğinden düzelecek bir durum için yeni bir ameliyat yapılması hem hasta hem de hekim için arzu edilen bir durum değildir. Esasen apse, kanama gibi acil bir durum söz konusu değilse bir yıldan önce düzeltme ameliyatı kesinlikle önermiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, bir yıl dolduğunda estetik veya fonksiyonel olarak belirgin sorunlar varsa ve zamanla iyileşme beklenmeyecekse birinci yıldan itibaren düzeltme ameliyatı yapılabileceğini ifade etti.
Yapılan en büyük yanlışlardan birinin, bir an önce burnun ideal bir görünüme kavuşması için iyileşme süreci dolmadan tekrar ameliyat için ısrar etmek olduğuna dikkati çeken Soylu, iyileşme tamamlanmadan yapılacak yeni bir ameliyatın çözüm olmayacağını ve yeniden revizyon gerektireceğini aktardı.
Burundaki şişliğin ve ödemin yara iyileşmesinin fizyolojik bir sürecidir olduğunun altını çizen Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
"İlk hafta uygulanacak soğuk, baş elevasyonu, bol sıvı tüketimi gibi önlemler şişlik ve morlukların az olmasına katkı sağlayabilir. Bu gibi basit önlemler dışında steroid enjeksiyonu da sıklıkla yapılan bir uygulamadır. Biz kendi pratiğimizde eğer hastada hipertrofik skar, aşırı granülasyon dokusu gelişimi, keloid gibi yara iyileşmesi komplikasyonları yoksa steroid enjeksiyonu yapmıyoruz. Steroid uygulamaları erken dönem sonucunu etkiler ancak uzun dönem sonucu üzerinde etkisi yoktur. Yani nihai sonuç, eğer extra bir komplikasyon yoksa, steroid uygulananlarda ve uygulanmayanlarda aynıdır. Steroid enjeksiyonlarının riskleri göz önüne alındığında, erken dönem sonucunun biraz daha iyi olması için bu riski göze almıyoruz. Genel olarak burnun tümüyle oturduğu ve ameliyatın sonucu diyeceğimiz durumun ortaya çıktığı süre iki yıldır."