Tunceli: MUHAMMET MUTAF/SİDAR CAN EREN - Tunceli'nin Ovacık ilçesinde yolcu otobüsünün bagaj kapağının çarpmasıyla Munzur Çayı'na düşen ve kaybolduktan 19 gün sonra cesedine ulaşılan Engin Eroğlu'nun ölümüyle ilgili 4 yıl 8 ay 20'şer gün hapisle cezalandırılan iki sanık hakkında gerekçeli karar hazırlandı.
Tunceli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Tunceli-Ovacık kara yolu üzerinde araç ve yaya yoğunluğunun fazla olmadığı Gökmeydanı mevkisinde 15 Haziran 2019'da meydana gelen kazada, olay tarihinde 29 yaşında olan Engin Eroğlu'nun ölümüyle ilgili tutuksuz yargılanan ve "Taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak" suçundan ayrı ayrı 4 yıl 8 ay 20 gün hapisle cezalandırılan Mesut İ. ile Erdal S. hakkındaki kararın gerekçesini açıkladı.
Gerekçeli kararda, Eroğlu'nun koyunlarını otlatmak üzere evden çıktıktan sonra haber alınamaması üzerine arama çalışması başlatıldığı, kara yolu üzerinde Eroğlu'na ait şapka, cep telefonu ve kan lekeleri bulunduğu, olay yerinde ise amortisör parçaları ile otobüse ait kaporta parçası bulunduğu belirtildi.
Kararda, A.R'nin Ovacık Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek olay günü Ovacık'tan İstanbul'a otobüsle yolculuk eden kardeşi Ç.R'nin otobüsten manzara videosu çektiği, videoları tekrar izlediğinde amortisörlerin bulunduğu yerde çarpma sesi duyularak otobüsün bagaj kapağının fırladığını, bu esnada Eroğlu'nun otobüsün yanından geçtiğini ve kapağın Eroğlu'na çarpmış olabileceğini beyan etmesi üzerine soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Ovacık İlçe Jandarma Komutanlığınca hazırlanan video kayıt görüntüleri izleme tutanağına yer verilen kararda, 69 saniye olan görüntünün 23. saniyesinde Eroğlu'nun yolun sağ tarafında otobüsün sağ ön kısmından görüntüye girdiği, 24. saniyede görüntüden çıktığı ve çarpma sesi geldiği, 33. saniyede otobüsün durduğu, şoför olduğu değerlendirilen kişinin "Sen orayı kapatmadın mı" sorusuna başka birinin "Nereyi" dediği ve aynı kişinin "Kapağı" dediğinin duyulduğu ve geri gelen otobüsün 68. saniyede izlerin bulunduğu yerde durduğu ve tekrar izlenen görüntünün 32 ve 33. saniyelerinde "Kafasına çarptı" şeklinde konuşmanın geçtiğinin tespit edilmesi üzerine görüntülerin analiz edildiği belirtildi.
Kapağı bagaja yerleştirerek yola devam ettikleri anlaşılmıştır
Kararda, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce hazırlanan raporda, otobüsten kopan bagaj kapağı ile olay yerinde bulunan kaporta parçasının boya karşılaştırması sonucu fiziksel ve kimyasal özellikler bakımından benzer olduğunun tespit edildiği bildirildi.
Eroğlu'nun cesedinin 3 Temmuz 2019'da Munzur Nehri içerisinde ekiplerce bulunduğu belirtilen kararda, mahkemece olayın kabulüyle ilgili, "Otobüsün bir süre yol aldıktan sonra bagaj kapağının açılması ve çıkması sonucunda araç istikametine göre ters istikamette yürüyen Eroğlu'na çarpması ile nehre düştüğü, kapağın düştüğünü gören sanık Erdal'ın düştüğü yere kadar araçla geri geldiği, tam olarak çarpma noktasına kadar gelmediği, sanıklar ile birkaç yolcunun kapağı almak ve takmak için araçtan indikleri, kapağı bagaja yerleştirerek yola devam ettikleri anlaşılmıştır." değerlendirmesine yer verildi.
Görüntüleri çeken Ç.R. beyanında, cep telefonu ile otobüsün camından doğa çekimi yaptığını ve çekerken dikkatini çeken özel bir durum olmadığını anlattı.
Yolculuk yaparken çarpma sesi ve gürültü duymadığını aktaran Ç.R, "Otobüs durdu, geri geri gitmeye başladı. Araçta bir sorun olduğunu tahmin ettim. Ne olduğunu merak ettiğim için aşağıya indik. Munzur Nehri'nin kenarında bagaj kapağını gördüm. Kapağı aldık, bagajın menteşeleri yamulduğu için yerine takamadık. Kapağı aldığımızda herhangi bir kan izi, şapka ya da cep telefonu olup olmadığına dikkat etmedim. Bagaj üzerinde kan olup olmadığı dikkatimi çekmedi. Olayı arkadaşımın Engin'in kaybolduğunu bilgi vermesinden sonra öğrendim. Kardeşim A.R'yi aradım. Kardeşim yol kenarında Engin'e ait kan izi, cep telefonu ve şapka ile iki adet amortisör bulunduğunu söyleyince olayın otobüs kapağının yerinden çıkması ile ilgili olabileceğini düşündüm. Kardeşime olayın olduğu yerde video çektiğimi söyledim ve videoyu kendisine attım." ifadelerini kullandı.
Videoyu sanıklara izlettiğini anlatan Ç.R, sanıkların kendisine "Olayın bizle ne alakası var." dediklerini belirtti.
- Sürücü asli kusurlu çıktı
Sanıkların taksirli sorumlulukları yönünden mahkemece yapılan değerlendirmeye yer verilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Aracın sanık Erdal'ın sevk ve idaresinde olduğu, sanık Mesut'un yedek şoför ve muavinlik yaptığı, sanıkların gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek arızalı ve kilitlemeyi unuttukları bagaj kapağı ile trafiğe çıktıklarının sabit olduğu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda sürücü Erdal'ın asli kusurlu olduğu, müteveffa Engin'in kusursuz olduğunun belirtildiği, kazanın araçtaki teknik arıza olarak kabul edilebilecek bagaj kapağının arızalı olması nedeniyle gerçekleştiği ve olayın oluşumunda her iki sanığın kapaktaki arızayı bilmelerine rağmen yola çıkmaları nedeniyle kusurlarının bulunduğu, mahkememizce her iki sanığın da trafiğe çıkmadan önce bagaj kapağını uygun şekilde kapatmak ve kontrol etmekle sorumlu oldukları ancak sanıkların arızalı olduğunu bildikleri bagaj kapağı ile trafiğe çıktıkları ve söz konusu kapağı kilitlemeyi unuttukları mahkememizce sabit görülmüştür."
Kararda, sanıklar Mesut İ. ve Erdal S'nin kapakta sorun olduğunu bildiklerine dikkati çekilerek, "Buna rağmen dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı olarak gerçekleşen neticeyi öngördükleri ve bunun gerçekleşmesini istemedikleri halde 'Bir şey olmaz' saikiyle sırf şanslarına veya başka etkenlere hatta kendilerinin beceri veya bilgilerine güvenerek trafiğe çıktıkları, dolayısıyla sanıkların bilinçli taksirle hareket ettikleri anlaşılmıştır." ifadeleri yer aldı.
Gerekçeli kararda, sanıklar Mesut İ. ve Erdal S'nin üzerlerine atılı suçun vasıf ve nitelik değiştirerek belirlenen "Taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak" suçundan özellikle sanıkların kazanın meydana gelmesindeki kusuru nazara alınarak 4 yıl 8 ay 20 gün hapisle cezalandırıldığına ve sürücü belgelerinin 3 yıl geri alınmasına karar verildiği kaydedildi.