Muş Alparslan Üniversitesi tarafından düzenlenen Milli İrade ve 15 Temmuz Çalıştaya katılan Muş Valisi İlker Gündüzöz, "Bu milletin canına tak ettiğinde; devletine, bayrağına ve inandığı değerlere müdahil olduğunda bir refleks gösterme kabiliyetine sahiptir. Bu kabiliyet 15 Temmuz 2016'da da hain darbe girişimine karşı kendisini ortaya koymuştur" dedi.
Muş - Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi konferans salonunda "Milli İrade ve 15 Temmuz" çalıştayı düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması başlayan çalıştaya katılan Muş Valisi İlker Gündüzöz, sadece Ankara ve İstanbul gibi büyük iller değil Anadolu'nun her yerinde milletin Cumhurbaşkanının çağrısıyla sokağa çıktığını ve bu devleti kurtardığını belirterek, "Bu milletin canına tak ettiğinde; devletine, bayrağına ve inandığı değerlere müdahil olduğunda bir refleks gösterme kabiliyetine sahiptir. Bu kabiliyet 15 Temmuz 2016'da da hain darbe girişimine karşı kendisini ortaya koymuştur. Sadece Ankara ve İstanbul'da değil, taşrada, Anadolu'nun her yerinde milletimiz Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokağa çıkmış ve bu devleti kurtarmıştır. Milletin feraseti ve kahramanların şehadetiyle bu vatan o gün kurtuldu. Bizim ordumuz peygamber ocağıdır. Biz askerimize Hazreti Peygambere atfen Mehmetçik diyoruz. Başımızın üstünde yeri olan ve kutsal saydığımız bir ordumuz var. Maalesef bu ordunun içerisine hainler sızmıştı ve bunlar temizlendi. Ordumuz, memleketimizi emanet edeceğimiz bir hale gelmiştir. Her şerrin içerisinde bir hayır gizlidir. Bu noktada şer denilen bir olayda da milletin birlik ve beraberliğinde aslı noktasına ordumuz dönmüştür. Bu da bir kazanımdır" dedi.
Gündüzöz, terörle mücadelede daha başarılı hale gelindiğini ifade ederek, "Bugün huzur ve güvenlik her yerde var. Şenyayla bölgesine gittik, orada güvenlik yolu yapıyoruz. Orada piknik alanı yapacağız. Şenyayla terörden geçilemeyen, etrafındaki köylerin boşaltıldığı, hayvancılığın yapılamadığı ve kurtarılmış bir bölge olarak hainlerin elinde bulunan bir bölgeydi. Bugünkü Şenyayla'da piknik alanı yapacak yeni fizibilite çalışması yapıyoruz. O noktaya geldik. Köylüler geldi yüzlerce ev yaptılar, hayvancılık gündeme geldi. Vatandaşımız huzur içerisinde köylerine gidebiliyor. Şenyayla'da yakında piknik yapacağız. Dolayısıyla bu bir iradenin tecellisidir. Allah semalarımızda ezanlarımızı dindirmesin. Allah bu güzel bayrağı bu semalardan indirmesin. Birlik ve beraberliğimizi ilelebet muhafaza etsin. Sultan Alparslan diyarından huzurumuz baki olsun. Sultan Alparslan diyarında açılan bu vatan kapısı hiçbir zaman kapanmasın. Bu duygu ve düşüncelerle tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Gazilerimiz ve değerli ailelerini şükranla yad ediyorum" şeklinde konuştu.
"Bazı olayları tarihten okursun, istediğin gibi anlarsın"
15 Temmuz gecesinde genel merkezden gelen mesajın kendilerine yol haritası olduğunu ifade eden Muş Belediye Başkanı Feyat Asya ise "Bazı olayları tarihten okursun, istediğin gibi anlarsın. Belediye başkanı olarak yönetmiş bir kişi olarak konuşmanın heyecanını yaşıyorum. O gece genel merkezimizden bir mesaj geldi, il ve ilçe teşkilatlarının açık tutulması söylendi. Tabi o gece nereye gideceğimizi ve ne yapacağımızı bilmiyorduk. O mesaj bize bir rehber ve yol haritası oldu. Parti doldu taştı. Belediyenin önüne ilk çıkan şehir olarak hamdolsun o kahramanlık destanı içerisinde yerimizi aldık. Akabinde 27 gün sabaha kadar bekledik. 15 Temmuz'da vatandaşlar şerefi ve özgürlüğü için adeta tanklara baş tuttu. Bu önemli bir destandır. Bu destanın unutulmaması adına yapılan bu çalışmada emeği olanlara teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Düzenlenen çalıştayda açılış konuşması yapan Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican da, "15 Temmuz maalesef devletimizin ve milletimizin çok büyük bir kumpasla adeta tarih sahnesinden silinmek istendi. Son yarım asırda elde ettiği bütün kazanımlarının yok edilmek istendiği talihsiz bir gündü. Fakat milletimiz bugüne geçit vermedi. Bu hareket ile birlikte milletimize ve devletimize kastedenlere gereken ders verildi. Bugün de bizim tarihimize bağımsızlığımızın muhafaza edildiği önemli gün olarak kaydedildi. Bugünle ilgili tabi ki her yıl etkinlikler yapıyoruz. Şehitlerimizin ruhuna Kur'an-ı Kerim'ler okuyoruz. Dualar okuyup sadakalar veriyoruz. Bugün bizler için çok kıymetlidir. Manevi anlamda hem bunun bilincini taşımak hem de gelecek nesillere o gün yaşanan o talihsizliği aşılama ve onlara önümüzdeki dönemlerde bu türden bir kumpasla karşı karşıya gelmeleri durumunda nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini öğretmek hepimizin boynunun borcudur. Bir de bu meselenin tarihi, kültür, sosyolojik ve bilimsel bir yönü var. Bu hafta 15 Temmuz ile ilgili yoğun bir şekilde faaliyetlerimiz olacak. Külliyemizde resim sergimiz devam ediyor, bunun yanında külliyemizde bulunan Sultan Alparslan Camisi'nde mevlidi şerifimiz var. Malazgirt'te ise gençlerimize yönelik tarih ve kültür programımız olacak. Biz dedik ki bunun yanında Türkiye'mizin yaşayan en önemli isimlerinden büyük hocalarımızı davet edelim ve bu 15 Temmuz'un bilimsel ve tarihi yönünü ve neyin bu 15 Temmuz'a giden sürecin taşlarını döşediği ve neye dikkat etmemiz gerektiğine bilimsel bir çerçeve ile öğrenelim istedik" diye konuştu.
Konuşmaların ardından çalıştay, farklı üniversitelerden gelen akademisyenlerin oturumlarının tamamlanmasıyla son buldu.