İSTANBUL - Metro Türkiye, levrek ve çipuranın yanı sıra, balık sezonun açılmasıyla birlikte taze balıkları hem profesyonel müşterileriyle hem de son tüketicilerle buluşturmaya başladı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Metro Türkiye, kültür balıkçılığı alanında sürdürülebilirlik çalışmalarına devam ediyor.
Şirket, Bodrum'da düzenlenen etkinlikte baş aşçıları bir araya getirdi. Gastronometro şefleri tarafından hazırlanan özel menü, yeni sezon balıklarıyla çiftlik balıklarını bir araya getirerek gerek lezzeti gerekse çeşitliliğiyle sektöre ilham oldu.
Yeme-içme sektöründeki iş ortaklarına sevkiyat alanında sundukları hizmet ağını, günden güne geliştiren şirket, Ege Bölgesi'nde depolama alanlarını genişleterek hizmet kapasitesini artırmaya devam ediyor.
Şirket, İzmir'den sonra Bodrum depo yapılanmasını 700 metrekare büyüterek 2 bin 200 metrekareye ulaştırdı. Donuk depolama kapasitesindeki artışla palet sayısı 300'den 700'e çıkarılarak aynı anda depolanabilen donuk ürün miktarı 420 tona ulaştı.
Günlük 90 ton olan operasyon kapasitesi ise 200 tona yükseltilirken depo yapılanmasının genişlemesiyle beraber sağlanan kapasite artışıyla bölgedeki ekiplerin hem sayısı hem de yetkinliğini artmış oldu.
Kumaşa baskıyla sunulan menüde Metro Premium balıklar farklı tekniklerle sunulurken, istiridye, karides, ahtapot gibi deniz ürünleri yaratıcı sunumlarıyla hem damaklarda hem de hafızalarda iz bıraktı.
Sertifikalı üreticiler ve kooperatiflerle birlikte çalışıyoruz
Açıklamada görüşlerine yer verilen Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Aslı Duran, sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarıyla denizlerdeki ekosistemi korumak adına 2010'dan bu yana sektöre öncülük eden birçok projeye imza attıklarını belirterek balığı yalnızca ticari bir ürün olarak değil, gelecek nesillere bırakılması gereken bir değer olarak gördüklerini aktardı.
Sürdürülebilir balıkçılığı sağlamak adına, lüferi koruma altına alan, palamutların göç yollarını belirleyen, kaynağından itibaren izlenebilirlik sağlayan ve kültür balıkçılığını geliştiren birçok projeyle denizlerdeki yaşama ve sürdürülebilir balıkçılığa katkı sağladıklarına dikkati çeken Duran, "Denizlerde daha çeşitli ve daha bol balık olması amacıyla öncelikli olarak ekosistemdeki türleri korumak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Bunun için sertifikalı üreticiler ve kooperatiflerle birlikte çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Duran, hayvan refahını tesis ettiklerine işaret ederek, balıkların yaşam alanlarından beslendiği yeme kadar tek tek takip ettiklerini kaydetti.
Yalnızca güvenilir kaynaklardan tedarik ettiğimiz balıkları, reyonlarına taşımadan önce 161 parametrede kalite analizlerinden geçirip tüketicilerle buluşturduklarını vurgu yapan Duran, "Sürdürülebilir balık projelerimizden yola çıkarak 'Bir Tabak Yarını Değiştirebilir mi?' sorusuyla hem lezzetli hem de sürdürülebilirliği destekleyen balık sofraları için ilham vermek istedik." açıklamasını yaptı.
Gastronometro Yönetici Eğitmen Şefi Murat İlke Özipek de mevsimselliğin ve Türk mutfağının yorumlanmasının kendileri için çok önemli olduğuna işaret etti.
Ürünlerin özünü, ana lezzetini değiştirmemeye dikkat ettiklerini aktaran Özipek, "Bizim için bir tabakta üç bileşen var: Lezzet, yerellik, güvenirlik. Bugün de balıkların modern reçetelerle yeniden yorumlanarak ilham veren tabaklar oluşturulabileceğini göstermek istedik ve beraberinde Coğrafi işaretli ürünlerimize de yine soframızda yer verdik." değerlendirmesinde bulundu.