Muş - İBRAHİM YALDIZ - Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt Savaşı'nın yapıldığı alanın tespiti için yürütülen kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan buluntular, alanında uzman ekiplerce laboratuvar ortamında özenle temizlenerek kayıt altına alınıyor.
Muş'un Malazgirt ilçesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Muş Alparslan Üniversitesi işbirliğinde 2020'den bu yana kazı çalışmaları yürütülüyor.
Ahlat Müzesi başkanlığında "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" kapsamında yapılan kazılarda, tarihe ışık tutan önemli bulgular elde edildi.
1071'deki Malazgirt Savaşı'nın yapıldığı alanın izini süren uzman akademisyenlerin, bu yıl Afşin Kazı Alanı ve Malazgirt Tarihi Müslüman Mezarlığı'nda yaptığı kazılarda, Bizans İmparatoru Romanos Diogenes'e ait baskı mührü, altın ve bronz sikkeler ile savaşa ait ok ve mızrak uçları ortaya çıkarıldı.
Akademisyenler, bu buluntuları Malazgirt Meslek Yüksekokulunda oluşturulan laboratuvarda özenle temizleyerek, restorasyonunu ve çizimlerini yapıyor, kayıt altına alarak veri bankasına işliyor.
Kazılar sırasında açılan 18 mezardaki kemiklerden alınan örnekler de Karbon-14 testi için TÜBİTAK'a gönderilecek.
Yaklaşık 50 ok ucu ve yine bir o kadar da sikke ele geçti
Projenin bilimsel danışmanı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, AA muhabirine, bu yıl sahadaki çalışmaları tamamladıklarını, ofis çalışmalarının ay sonuna kadar devam edeceğini söyledi.
Sahadan elde edilen buluntuların laboratuvar ortamında temizlendiğini, çizimlerinin yapıldığını ifade eden Çevik, "Savaşa ait metal objelerin çekimleri, tanımlamaları ve restorasyon süreçleri yapılıyor ve veri bankamızda işleniyor. Savaşa ait objeler dediğimiz ok ve mızrak uçları gibi çeşitli silah materyali ile sikkeler bulundu. Bu yıl sevindirici olan Bizans İmparatoru Romanos Diogenes'e ait ikinci baskı mührünü bizzat kazıda ortaya çıkardık. Dolayısıyla bunların temizlik ve teknik işlemleri yürütülüyor. Bu yıl bizim için bereketli bir yıl oldu. Diğer senelerden farklı olarak özellikle buluntu açısından yoğun geçti." diye konuştu.
Bu yıl 2 kazı alanlarının olduğunu anlatan Çevik, şu bilgileri verdi:
"Biri Afşin köyü. Burası Selçuklu şehitliği olarak düşündüğümüz alanlardan birisi. Diğeri ise Malazgirt Tarihi Müslüman Mezarlığı. Malazgirt'in en eski Müslüman mezarlığı olduğunu düşündüğümüz bir alanda çalışmalarımızı yürüttük. Bu mezarlığa Malazgirt Savaşı'nda Selçuklu şehitlerinin gömülmüş olabileceğini tahmin ediyoruz. Piyadeler tarafından kullanılan onlarca ok ucu ve bizzat Bizans İmparatoruna ait sahada elde ettiğimiz sikkeleri bu sefer burada da ilk kez şehirde Romanos Diogenes'e ait bronz sikkeler elde etmiş olduk. Burası aynı zamanda hem bir mezarlık alanı hem de çatışmalarından birinin cereyan ettiği bir alan olması açısından bizim için değerli."
Gelecek yıl planlamaları doğrultusunda projeye devam edeceklerini belirten Çevik, mezarlardan aldıkları örneklerin sonuçlarına göre çalışmaların belli bir seyir takip ederek süreceğini aktardı.
Metal objeler bakımından yaklaşık 50 ok ucu ve bir o kadar da sikkenin bulunduğunu söyleyen Çevik, "Dolayısıyla doğru alanda çalıştığımız, bir kez daha bu yılki çalışmalarda belgelenmiş oldu. Bu yılki kazı çalışmalarında Afşin Mahallesi'nde 9, Arap Mezarlığı diye adlandırdığımız mezarlık alanında da 9 olmak üzere 18 mezar açıldı. Kemiklerden alınan örnekler TÜBİTAK'a gönderilecek." dedi.
Burada bulduğumuz ok uçları ve sikkeler bize savaşın izini kanıtlar nitelikte
Kazı alanı sorumlusu Ege Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümünden uzman arkeolog İlayda Ürün Karaçetin de Malazgirt Tarihi Müslüman Mezarlığı'ndaki çalışmaların bu yılki bölümünün tamamlandığını ve çok verimli sezon olduğunu belirtti.
Alanda bu yıl 9 mezar açtıklarını dile getiren Karaçetin, şunları kaydetti:
"Burada taş sanduka ağırlıklı olmak üzere farklı tipte mezar mimarileriyle karşılaştık. Alanda aynı zamanda çok sayıda ok ucu ve Romanos Diogenes sikkesiyle de karşılaştık. Burada bulduğumuz ok uçları ve sikkeler bize savaşın izini kanıtlar nitelikte. Önemli arkeolojik bulgular sunmakta. Mezarlardaki iskeletler, karbon-14 testi sonucunda net bir şekilde tarihlendirilecek. Bu da bize savaşla ilişkili olup olmadığına dair net bir bilgilendirme sunacak."