İSTANBUL - Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Diyetisyen Fatma Betül Çelebi, inek sütünde bulunan büyüme hormonu ve östrojenin güvenli limitin üzerinde olduğunu belirterek, "Kanıtlanmamış olsa da akne ve hipotiroidi şikayetlerinde inek sütü tüketimini azaltmanın faydalı olabileceği yönünde öneriler var. Son zamanlarda popüler olan badem sütü, laktoz ve süt proteini alerjisi olanlar için iyi bir tercih." ifadelerini kullandı.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Çelebi, laktoz ve inek sütüne alerjisi olana "bitkisel alternatif" önerilerini paylaştı.
İnek sütünün içeriğinde laktoz, protein, süt yağı, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi oldukça besleyici bir içeriğe sahip olduğunu belirten Çelebi, ilk bir yaşta kullanımı önerilmeyen inek sütü aynı zamanda laktoz intoleransının, süt proteini alerjisi olan yetişkinlerde gıda intoleransı ve alerji şikayetlerine yol açtığını aktardı.
Çelebi, inek sütünün alternatiflerinin giderek popüler hale geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Vegan ve süt proteini alerjisi olanlar badem, soya, yulaf ve hindistan cevizi sütünü tercih edebilir. İnek sütünde bulunan büyüme hormonu ve östrojen güvenli limitin üzerinde. Kanıtlanmamış olsa da akne ve hipotiroidi şikayetlerinde inek sütü tüketimini azaltmanın faydalı olabileceği yönünde öneriler var. Son zamanlarda popüler olan badem sütü, laktoz ve süt proteini alerjisi olanlar için iyi bir tercih. Bitkisel bir ürün olan badem yüzde 48 badem yağı ve zengin E vitamini içermekte. Bu sebeple vegan tarifler ve ketojenik diyetlerde de sık kullanılmakta. İnek sütüne oranla daha az protein içerdiğinden protein kaynağı olarak görülmemelidir. Özellikle çocuklar için sütün yerini alabilecek bir alternatif olmamalıdır. Soya sütü ise soya fasulyesinden elde edilen bitkisel protein içeriği yüksek bir alternatif. Özellikle vegan kişilerde protein ihtiyacının sağlanmasında kullanılabilir. İçeriğindeki lifler ile tok tutucu özelliğe sahip ve kolesterol ve doymuş yağ içermediğinden kalp dostudur."
Çelebi, kalsiyum, magnezyum, fosforun; d vitamini bakımından inek sütüne benzerlik gösterdiğini belirterek, soya fasulyesindeki bitkisel izoflavonların östrojen benzeri etki gösterdiğinden meme kanseri ve menopoz dönemlerinde dikkatli kullanılması gerektiğini ifade etti.
Yulaf sütünün yulaf ezmesinden elde edilen bitkisel bir içecek olduğunu aktaran Çelebi, şu bilgileri verdi:
"Yulaf sütünün büyük çoğunluğu karbonhidrat ve liflerden oluşur. İçerdiği lifler sayesinde sindirim sistemini destekler ve uzun süre tok tutacaktır, laktoz intoleransı olan bireyler için de iyi bir tercihtir. Proteinli sütler ise peynir altı suyu proteinleri ile zenginleştirilerek elde edilir. Normal süte oranla 3 kat daha fazla protein içerebilir. Zengin protein içeriği nedeni ile spor sonrası tercih edilebilen bu sütlerin kullanımında günlük miktar kişiden kişiye değişebilir. Proteinli sütlerin ısıl işleme tabi tutulmaları önerilmez. Yüksek protein içeriklerinden dolayı çocuklarda kullanımı yüksek doz protein alımına yol açabilir."