Muş - İBRAHİM YALDIZ - Muş'ta ailesinin geçimini sağlamak amacıyla 8 yıl önce aldığı 1 kovanla arıcılığa başlayan 60 yaşındaki Saadet Kocadağ, aradan geçen sürede hem kendini geliştirdi hem de kovan sayısını 100'e çıkardı.
Varto ilçesine bağlı Çobandağı köyünde yaşayan 2 kız çocuğu annesi Kocadağ, bir kovanla başladığı arıcılıkta, elde ettiği balın bir bölümünü kendi ihtiyaçları için ayırdı, kalan kısmını sattı.
Ürettiği bala ilginin artmasıyla yeni kovanlar satın alarak üretimini artıran Kocadağ, 8 yıllık süreçte kovan sayısını 100'e çıkarttı.
Zengin floraya sahip dağ köyünde tek başına mesleğini sürdüren Kocadağ, ilkbaharda bakımını yaptığı kovanları yaylaya bıraktı.
Ekim ayına kadar yaylada kalan arıları sürekli kontrol eden Kocadağ, hasadını yaptığı kovanlardan yaklaşık 1 ton bal elde etti.
Evinin yanındaki arazide arıların kış bakımını yapan Kocadağ, elde ettiği balı sipariş üzerine birçok ildeki müşterilerine göndermeye başladı.
Ekonomik özgürlüğüm olmadığı için arıcılık yapmak istedim
Kocadağ, AA muhabirine, 8 yıl önce bir arı kovanıyla arıcılık serüveninin başladığını söyledi.
Bu sürede işlerinin iyi gitmesiyle kovan sayısını artırdığını anlatan Kocadağ, şöyle konuştu:
"Şimdi 100 kovanım var. Tek başıma hem körük tutuyorum hem bal çerçevesini çıkarıyorum. Onun için zorlanıyorum. 2016'da eşimden boşandım. Ekonomik özgürlüğüm olmadığı için arıcılık yapmak istedim. Şimdi de güzel geçiniyorum. Ürettiğim balı kargoyla her yere gönderiyorum. Almanya'dan da isteyenler oluyor, onlara da ulaştırıyorum. Tek başıma organik bal üretiyorum. Daha önce gezgin arıcılık yapıyordum. Bu yıl maliyetlerden dolayı arılarımı köyde kışlatacağım."
Köydeki floranın zengin olduğunu, bunun da balın kalitesini artırdığını belirten Kocadağ, en kaliteli balı elde etmek için çaba gösterdiğini, müşterilerinin ilgisinden de memnun olduğunu dile getirdi.
"Anzer balına rakibim, çünkü balıma güveniyorum." diyen Kocadağ, şöyle devam etti:
"Sonbaharda bal aldıktan sonra kışa hazırlanıyoruz. Arıların üstünü örttük, ekstra branda bıraktık. Arı soğuktan ölmez ama açlıktan veya nemden ölür. Onun için balını çok bırakmak zorundayız. Bu yıl balımı tahlile gönderdim ve sonucu da çok güzel geldi. Bal sattığım herkese tahlil sonuçlarını da gönderiyorum. Türkiye'nin her yerinden insanlar bize ulaşabilir. 60 yaşındayım. Gidip asgari ücretle çalışmak yerine burada arıcılık yapmayı tercih ettim. Bundan da çok memnunum. Zor yanları var ama arıcılığı çok seviyorum. Tüm kadınlar arıcılık yapabilir. Güzel bir meslek. Kadınlar sabırlıdır, arı da sabır ister. Arı kovanına kadın eli değmelidir."