İSTANBUL - İstanbul Sabiha Gökçen (İSG) Uluslararası Havalimanı Yönetimi, İstanbul'da gerçekleştirilen WTW Havalimanı Risk Konferansı'na katıldı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, konferansa farklı ülkelerden üst düzey sektör temsilcileri iştirak etti.
Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen İSG Finans Direktörü (CFO) Tahirah Mohamed Nor, Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasındaki stratejik konumunun, ülkeyi havacılık sektöründe transit merkezi ve Avrupa pazarı için kritik bir oyuncu haline getirdiğini belirterek, küresel olarak Kovid-19 salgınının, yolcu talebinde beklenmedik düşüşe neden olduğunu aktardı.
Havacılık sektörünün 2020-2022 döneminde yaklaşık 182 milyar dolar zarar ettiği bilgisini paylaşan Nor, "Operasyonlarımızı mart sonundan 1 Haziran 2020'ye kadar 2 ay süreyle durdurmak zorunda kaldık. Haziran 2020'ye kadar havacılık sektörü hem yurt içi hem de uluslararası uçuşları kademeli olarak yeniden başlattı. 2022'de İSG 2019 trafiğinin yüzde 87'si ile yılı kapatırken 2023 toparlanma açısından daha iyi bir yıl oldu. 2023'ü 37,1 milyon yolcu ile tüm zamanların en yüksek yolcu seviyesine ulaşarak kapattık ve bu yolcu trafiğinin ana unsuru uluslararası yolcular oldu." ifadelerini kullandı.
Nor, geçen yılın diğer önemli dönüm noktasının 2. pistin devreye alınması olduğuna işaret ederek, bu yıl büyüme ivmesini daha da artırdıklarını kaydetti.
Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'ya 13 yeni rota açarak bölgesel bir havacılık merkezi olarak konumlarını güçlendirdiklerine dikkati çeken Nor, "ACI Europe 2024 Haziran Hava Trafiği Raporu'na göre İSG, 2024'te 2019'a kıyasla yüzde 18,5 büyüme kaydederek 'MEGA Havalimanları' kategorisinde en yüksek artışı yakalayan 2. havalimanı oldu." açıklamasını yaptı.
Kriz durumlarındaki dayanıklılığımızı tekrar gösterdik
Nor, yılın ilk 9 ayında 31 milyon yolcu ağırladıklarına dikkati çekerek, "Kovid-19 sürecinde hükümetin hayata geçirdiği önlemler ve İSG'nin krize hızla uyum sağlayarak bu dönemi 'sıfır işten çıkarma' ile terminal yenilemenin yanı sıra altyapı ve operasyonel alanları geliştirme çalışmalarına ağırlık vererek geçirmesi, havacılık sektörünün gördüğü belki de en büyük krizden sonra hızla toparlanılmasını ve hatta eski seviyelerin de üzerine çıkılmasını sağladı. İSG olarak potansiyel riskleri değerlendirip önlem alma kabiliyetimiz, sürekli güncellenen kriz yönetim planımız ve ileri teknolojilerle tüm operasyonel verilerin anlık olarak takibi sayesinde kriz durumlarındaki dayanıklılığımızı tekrar gösterdik." değerlendirmesinde bulundu.
ISG Bilgi İşlem ve Otomasyon Direktörü İsmihan Baysal Anderson da hava yolu seyahatlerinin hızla gelişen dünyasında yolcu sayılarının arttığını anlatarak, bununla beraber yapay zekanın (AI) tüm deneyimi inovatif hale getirmede önemli bir unsur olarak ortaya çıktığını vurguladı.
Operasyonları optimize etmek ve yolcu deneyimini iyileştirmek için pek çok fırsat yaratan yapay zeka destekli teknolojilerin aynı zamanda birtakım yasal riskler de barındırdığının altını çizen Anderson, "AI teknolojileri uçuş planlaması, güvenlik ve bagaj yönetimi gibi süreçlerde operasyonel verimliliği artırarak daha hızlı ve sorunsuz bir yolculuk deneyimi sunarken kişiselleştirilmiş hizmetlerle yolcu memnuniyeti de artıyor." ifadelerini kullandı.
Anderson, AI gelişmelerinin beraberinde bazı zorlukları da getirdiğine değinerek, "Veri gizliliği ve güvenliği gibi yasal riskler ön plana çıkarken, havalimanlarında iş sürekliliğinin sağlanması için bu teknolojilerin güvenilirliğine yatırım yapmak gerekiyor. Biz de İSG olarak hızla gelişen teknolojiye uyum sağlamak hem altyapımızı hem de çalışanlarımızın niteliğini bu teknolojilerle uyumlu hale getirmek için sürekli çalışıyoruz." şeklinde konuştu.