X

INVAMED Inca Trellis Tromboliz Sistem'den yüzde 95'in üzerinde klinik başarı

Inca Trellis Tromboliz Sistem ile Tromboliz Kateteri sahip olduğu piezoelektrik kristaller sayesinde lezyona yüksek frekanslı, düşük enerjili ultrason dalgaları sağlıyor

21.04.2024 - 15:16

İSTANBUL - INVAMED AR-GE laboratuvarlarında üretilen Inca Trellis Tromboliz Sistem, üç boyutlu özel tasarımıyla geniş bir damar yelpazesine farmakomekanik tedaviyi gerçekleştirme olanağı sunuyor.

INVAMED açıklamasına göre, bacak derin toplar damarlarında trombüs (pıhtı) oluşması tıp dilinde "derin ven trombozu (DVT)" olarak adlandırılıyor. Özellikle ilk evrelerde hiçbir belirti göstermese dahi bacaklarda ağrı, şişlik, hassasiyet, renk değişikliği ve venöz ülser denilen yaralar gibi durumlar baş gösterebiliyor.

DVT'nin en önemli ve ölümcül sonuca yol açabilecek durumu ise pulmoner tromboembolizm olarak belirtiliyor. Yani oluşmuş pıhtının bulunduğu yerden kopup kan akımı ile akciğer damarlarını tıkaması durumu olarak değerlendiriliyor. Bu komplikasyonun önüne geçmek için DVT'li hastaya kan inceltici ilaç (antikoagulan) verilmesi ve pıhtının eritilmesi gibi birtakım işlemler uygulanıyor.

Son yıllarda "farmakomekanik tromboliz" olarak adlandırılan yöntemle tıkalı damara girilerek pıhtının parçalara ayrılması şeklinde uygulanan minimal invaziv girişimsel yöntemlerle oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Bu kapsamda, INVAMED AR-GE laboratuvarlarında üretilen IncaTrellis Tromboliz Sistem, üç boyutlu özel tasarımıyla geniş bir damar yelpazesini farmakomekanik tedaviyi gerçekleştirmeye olanak sağlarken, işlem sırasında yeniden konumlandırılabilir yapısı ile aynı damar içindeki birden fazla hedeflenen segmentin ve aynı hastaya ait birden çok damarı tedavi etmeye imkan sağlıyor.

Yüzde 95'in üzerinde klinik başarı sağlayan Inca Trellis Tromboliz Sistem ile Tromboliz Kateteri sahip olduğu piezoelektrik kristaller sayesinde lezyona yüksek frekanslı, düşük enerjili ultrason dalgaları sağlıyor. Hedefli ultrason dalgaları, fibrin matriksini gevşeterek trombüs çözülmesini hızlandırıyor. Bu sayede pıhtının çözülmesi için gereken süreyi kısaltıyor. Kan sulandırıcı ilaç dozunu standart tedaviye oranla yaklaşık yüzde 65 azaltıyor.

Fibrinolitik (trombüsü çözücü) ilaçlara ilaveten mekanik işlem sayesinde de daha fazla trombüs çıkarılmasına katkıda bulunuyor ve sonuç olarak bu tedavi sayesinde çok önemli bir klinik iyileşme sağlanıyor.