X

İliç'te altın madenindeki heyelana ilişkin ÇED'i kapsayan bilirkişi raporu hazırlandı

İstanbul Teknik, Hacettepe, Yıldız Teknik ve Gazi üniversitelerinden çevre, inşaat, jeoloji ve maden yüksek mühendislerinden oluşan heyetin değerlendirmeleri sonucu hazırlanan yeni bilirkişi raporu, İliç Cumhuriyet Başsavcılığına sunuldu - Bilirkişi raporundan:
"ÇED raporunda onay veya imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinin kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır"

24.11.2024 - 21:00

Erzincan (AA) - Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta 9 işçinin toprak altında kalarak yaşamını yitirdiği heyelana ilişkin, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarını kapsayan yeni bilirkişi raporu hazırlandı.

Çöpler köyündeki altın madeni sahasında meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında hazırlanan ve Başsavcılığa sunulan 42 sayfalık yeni bilirkişi raporunda, kazanın teknik boyutları değerlendirildi.

İstanbul Teknik, Hacettepe, Yıldız Teknik ve Gazi üniversitelerinden çevre, inşaat, jeoloji ve maden yüksek mühendislerinden oluşan 12 kişilik bilirkişi heyetinin değerlendirmeleri sonucu hazırlanan raporda, belgeler, teknik raporlar, ifade tutanakları, izin belgeleri, ölçüm sonuçları, laboratuvar deney sonuçları, işletme izin ve ruhsatları, şirketin organizasyon şeması, savcılık tarafından daha önce alınan raporlar ile dosyada bulunan tüm teknik rapor ve mütalaalar ile yazışmaların detaylı olarak incelendiği belirtildi.

Yeni bilirkişi raporunda, ÇED raporlarının, çevresel etkilere dair kapsamlı bir değerlendirme sunarak faaliyetlerin sürdürülebilir ve çevreye duyarlı şekilde yürütülmesini sağlamayı amaçladığı kaydedildi.

"İşletme aşamasında meydana gelen kazaların doğrudan ÇED raporunun sorumluluğu altında olmadığı" ifade edilen raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Rapor, işletmeye çevresel risklere karşı nasıl önlemler alması gerektiğini bildirir fakat bu önlemlerin uygulanması ve işletme süreçlerinin yönetimi tamamen projenin sahibine aittir. Dolayısıyla, kazalar genellikle tasarım veya işletme hatalarından kaynaklanıyorsa, ÇED raporu sorumlu tutulamaz ancak raporda belirtilen tedbirlerin göz ardı edilmesi veya yetersiz uygulanması durumunda işletme hukuki sorumluluk taşıyacaktır. Bu nedenle, ÇED raporları sadece bir rehber değil, işletmenin tüm süreçlerinde dikkat edilmesi gereken yasal ve çevresel bir taahhüttür ve işletme için bağlayıcıdır. Sonuç olarak, çok sayıda kurumun olumlu görüşü ve bir dizi bilimsel ve teknik araştırmaya dayanarak, 7 Ekim 2021 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen 'Anagold AŞ Çöpler Kompleks Madeni 2. Kapasite Artışı ve Flotasyon Tesisi Projesi ÇED Olumlu Kararı'nda herhangi bir şekilde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır."

Raporda, "7 Ekim 2021 tarihli Çöpler Kompleksi Madeni 2. Kapasite Artışı ve Flotasyon Tesisi Projesi ÇED Olumlu Kararı'nın iptali için TMMOB tarafından açılan davada, mahkemenin talebi ile konusunda uzman akademisyenler tarafından oluşturulan bilirkişi raporu yazılmış ve hazırlanan ÇED raporunun yeterli olduğu neticesine varılmıştır. 15 Mart 2024 ve 23 Mayıs 2024 tarihlerinde hazırlanan iki bilirkişi raporunda da olayın iş kazası olduğu kanaatine varılmıştır. Bu durumda, ÇED olumlu kararı veren kurum çalışanlarının ve yetkililerinin kusurlu olmayacağı kanaatine ulaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.

Raporun sonuç kısmında ise olayla ilgili daha önce hazırlanan bilirkişi raporunda, ÇED'e yönelik birtakım tespitlerin yapıldığı ancak bu raporla ilgili olarak kimlerin hangi eylemlerinden dolayı ve hangi gerekçelerle sorumlu olduğunun tespiti hususunda tereddütlerin bulunduğu kaydedildi.

Bu nedenle iş kazası sonucu meydana gelen ölüm ve yaralanmalar ile çevre kirliliğiyle ilgili ceza hukuku bakımından sorumluluk yüklenebilmesi için yükümlülük ihlali ile iş kazası arasında illiyet bağının bulunması gerektiği belirtilen raporda, "Önceki bilirkişi raporunda bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle bilirkişi heyetimiz, izah edilen hususlar hakkında tekrar inceleme yapılması ve tereddütlerin giderilmesi için görevlendirilmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Kazanın ÇED raporu ile ilişkilendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır

Teknik raporlar, ifade tutanakları, izin belgeleri, ölçüm sonuçları, işletme izin ve ruhsatları, şirketin organizasyon şeması gibi tüm bilgi ve belgelerin incelendiği ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Tüm bu değerlendirmelerin ışığında heyetimizce, söz konusu kazanın ÇED raporu ile ilişkilendirilemeyeceği, kazanın ayrı bir olgu olarak değerlendirilmesi gerektiği, doğrudan neticenin oluşumuna tesir etmeyen, dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlalinden oluşacak icrai veya ihmali davranışları olmayan kamu adına görev yapan ilgili Bakanlığın ve genel müdürlüklerin sorumlu tutulamayacağı göz önüne alındığında, uygulama esnasındaki varsa olumsuzluklardan sorumlu tutulması beklenemeyeceğinden, söz konusu ÇED raporunda onay veya imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinin ve ilgililerin kusurlu olarak değerlendirilemeyeceği ve iş kazasının meydana gelmesinde kaza sonucu oluşan ölüm, yaralanmalar ve çevrede oluşan kirlenmeye dair sorumluluğu bulunmadığı görüşüne varıldığından dolayı, ÇED raporunda onay veya imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinin kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır."

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçi toprak altında kalmış, yürütülen çalışmalar sonucu işçilerin cenazelerine farklı tarihlerde ulaşılmıştı.