İSTANBUL - Avrupa Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, 20-21 Nisan tarihinde Ankara'da resmi temaslarda bulundu.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) açıklamasına göre, Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu toplantısının ikincisi için Ankara'ya gelen Timmermans, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile görüştü. Komisyonunun "Avrupa Yeşil Mutabakatı" ve "İklim Yasası" konusundaki çalışmalarından sorumlu olan Timmermans, yeşil dönüşümde Türkiye ile AB arasında yakın iş birliğinin önemine dikkati çekti. Timmermans Paris İklim Anlaşması hedefleri doğrultusunda küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlı tutma önceliğine değindi ve Türkiye'nin 2053 sıfır emisyon hedefi ve ulusal katkı beyanını COP-27 öncesinde güncelleme taahhüdünde bulunmasının önemini vurguladı.
Timmermans, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de bir araya geldi. İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu'nun katıldığı çalışma yemeğinde, Timmermans AB ve Türkiye ilişkilerinde karşılıklı yarar temelinde iş birliği yapmanın kritik önemde olduğunu belirtti. Timmermans, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın Avrupa'yı 2053'te dünyanın ilk iklim nötr kıtası haline getirmeyi hedeflediğini vurguladı. Bu hedefe ulaşmak için AB ve Türkiye'nin yakın çalışmasının önemine değindi ve özellikle döngüsel ekonomiye geçiş, yenilenebilir enerji, güneş ve rüzgâr enerjisinin payının artırılması ve yeşil hidrojen gibi alternatif yakıtların üretimi gibi konularda Türkiye ve AB'nin birlikte çalışabileceğini belirtti.
Türkiye, güvenlik, enerji ve göç gibi konularda AB'nin çok yakın bir ortağı
Açıklamada görüşlerine yer verilen İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da Timmermans'a iş dünyasının Türkiye'nin AB üyelik hedefi, gümrük birliğinin güncellenmesi, vize serbestliği ve yeşil mutabakat konularına verdiği desteği aktardı.
Türkiye ve AB arasında başlatılan pozitif gündem kapsamında ilişkilerin canlandırılmasının önemli olduğunu belirten Zeytinoğlu, özellikle gümrük birliğinin güncellenmesi sürecinin yakın zamanda başlatılmasının iki taraf arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve derinleşmesine katkıda bulunacağını ifade etti.
Zeytinoğlu, Türkiye'nin güvenlik, enerji ve göç gibi konularda AB'nin çok yakın bir ortağı olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"3 milyon 700 bin Suriyeli göçmene ev sahipliği yapan Türkiye, Avrupa'nın üzerinden önemli bir yükü aldı. Almanya, her bir mülteci için yaklaşık 30 bin avro harcadı ve bu hesapla, Türkiye'nin gerçekleştirdiği insani görevin önemi ve maliyeti daha iyi anlaşılabilir. Avrupa Yeşil Mutabakatı bir dönüşüm baskısı yarattı ancak bunun yanında fırsatlar da barındırıyor. Hemen her sektörde köklü bir dönüşümü gerektiren Yeşil Mutabakat, Türkiye ve AB'yi bir araya gelmeye zorluyor. Özellikle AB'nin Türkiye'ye yaptığı yatırımların artarak devam etmesi kritik önemde. Yeşil ekonomi, hidrojen, güneş enerjisi, elektrikli araç gibi alanlara yapılacak yatırımlar Türkiye-AB ticari ve ekonomik ilişkilerinin iki tarafın da yararına olacak şekilde gelişmesine katkıda bulunacak."
Frans Timmermans ise kendisinin de AB adına burada olmasının, bu sürecin devamı açısından sembolik önem taşıdığını belirterek, "Bizler, çocuklarımız ve torunlarımız için daha iyi bir dünya, daha iyi bir çevre ortaya koymak durumundayız. Bunun için de şimdiden çalışmaya başlamalıyız. Türkiye ile olan diyaloğumuzun hem AB için hem de Türkiye için stratejik bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Çünkü içinde bulunduğumuz politik ortam çok zorlu. Barbarlığı reddeden ülkelerin bir arada durması gerekiyor. Ukrayna'nın barışçıl halkına yapılan bu işgali reddeden ülkelerin bir arada olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.