X

Huawei, ambulatuar tansiyon ölçümlü Watch D2'yi uzmanlarla buluşturdu

Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Başkan Yardımcısı Ersin Çelik:
- "Hedefimiz, cihazlarımızın hem estetik hem de fonksiyonel anlamda en üst seviyeye ulaşmasını sağlamak"

11.11.2024 - 14:15

ANTALYA - Huawei, gün boyunca otomatik kan basıncı ölçümü yapabilen (ambulatuar) yeni akıllı saati Huawei Watch D2'yi Antalya'da 40. Ulusal Kardiyoloji Kongresi'nde düzenlenen özel oturumda uzmanlara tanıttı.​​​​​​​

Avrupa Kardiyoloji Derneğinden temsilcilerin yanı sıra 4 bin Türk kardiyoloğun katıldığı oturumda, Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç ve Kardiyoloji, Aritmi ve Elektrofizyoloji Uzmanı Prof. Dr. İlyas Atar, cihazın medikal cihaz statüsü ve kalp hastalıklarının tespit ve takibindeki işlevlerini anlattı.

Radial arterdeki kan hacmi değişikliklerini sensörlerle elektrik sinyallerine dönüştüren Watch D2, bu verileri algoritmalarla işleyerek kan basıncını hesaplayabiliyor. Düşük gürültülü mikro pompası sayesinde kullanıcıların gün içindeki kan basıncı değişimlerini ve anlık tansiyon ölçümlerini takip edebiliyor.

Entegre ölçüm manşonlu tasarımıyla öne çıkan cihaz, tansiyon ve EKG takibinin yanı sıra, uyku ve stres takibi, SPO2 ölçümü, deri sıcaklığı ve nabız gibi çeşitli sağlık göstergelerini de anlık olarak izliyor. Kullanıcılar, sağlık verilerini Huawei Sağlık Topluluğu platformuyla paylaşabilirken, özel kapalı topluluklar oluşturarak aile üyeleriyle de paylaşabiliyor. Bu veriler, PDF formatında kaydedilerek saklanabiliyor.

Entegre hava yastıklı kayışı ve 1,82 inçlik geniş ekranıyla rahat bir kullanım sağlayan Huawei Watch D2, kullanıcılarına siyah fluorolastomer ve beyaz deri gibi renk seçenekleri sunuyor.

Çift kanallı GPS ile egzersiz takibi, 80'den fazla antrenman modu, bluetooth üzerinden arama ve müzik çalma gibi özellikler de sunan akıllı saat, hızlı şarj özelliği ve 6 güne kadar süren pil ömrüyle öne çıkıyor.

Huawei Watch D2, CE MDR medikal sertifikası ve ISO standartlarına uygunluğuyla öne çıkıyor.

Ayrıca Avrupa Birliği Tıbbi Cihaz Veri Tabanı (EUDAMED) ve Alman Tıbbi Cihaz Güvenliği Kurumu (DIMDS) kayıtlarında yer alan cihaz, bunlara ek olarak, kan basıncı ölçüm cihazlarının doğruluğunu değerlendiren ve onaylayan uluslararası bir platform olan Stride BP onayıyla da tansiyon ölçümünde güvenilir sonuçlar sağlama hedefini güçlendiriyor.

Bu tür yenilikçi ürünlerin hayatımızda daha fazla yer alacağına inanıyoruz

Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Başkan Yardımcısı Ersin Çelik, oturumda yaptığı açılış konuşmasında, Huawei'nin özellikle akıllı giyilebilir ürünlerde dünya çapında önemli bir marka olmayı hedeflediğini ve bu hedef doğrultusunda büyük altyapı yatırımlarına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Çelik, Huawei'nin akıllı giyilebilir cihazlar alanında sağlam bir temel oluşturmayı amaçladığına işaret ederek, "Bu altyapıyı güçlü yatırımlarla, özellikle araştırma-geliştirme çalışmalarıyla desteklememiz gerekiyor. Yapılan yatırımlarla son kullanıcının ihtiyaçlarını karşılayan ürünler geliştirmek de büyük önem taşıyor. Bu tür yenilikçi ürünlerin hayatımızda daha fazla yer alacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Yalnızca cihaz üretmenin yeterli olmadığını, bu cihazları sağlık hizmetleriyle desteklemenin de önemli olduğunu kaydeden Çelik, "Bu anlamda, Huawei bilimsel verilere dayalı egzersiz ve aktiviteler sunuyor ve bunu destekleyen sağlık hizmetlerini de sağlıyoruz. Kullanıcılar, bir aktiviteyi yaparken doğru olup olmadığını kontrol edebiliyor, aktivite sonunda ise sonuçlarla ilgili bilgi alabiliyor ve tüm sağlık verilerini platformumuza entegre edebiliyoruz." diye konuştu.

Çelik, Huawei'nin dünya çapında 450 milyondan fazla kullanıcıya ulaştığını, bunların 100 milyondan fazlasının aktif olduğunu, Türkiye'de ise platformda 4 milyonun üzerinde tekil kullanıcı bulunduğunu açıkladı .

Huawei'nin 640'tan fazla uygulamayla entegre çalıştığını ve saatlerle yapılan işlemlerin toplamda 1,3 milyar kez tetiklendiğini ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"100 milyondan fazla kullanıcı ile geniş bir veri tabanına sahibiz. Bu veriyi sadece kendi geliştirmelerimizde değil, aynı zamanda araştırma alanında da kullanıyoruz. Şu anda 150'den fazla sağlık enstitüsüyle iş birliği yapıyoruz. Çin'de 2020 ve 2021'de kurulan sağlık laboratuvarlarıyla araştırma ve geliştirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca 2023'te ise Helsinki'de açılan yeni sağlık laboratuvarında çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Bu laboratuvarlar, sağlık alanındaki yenilikçi çözümler için ana merkezlerimizdir. Bunun yanı sıra İsviçre, Fransa ve İtalya gibi farklı konumlarda, en yüksek kaliteli saatler ve sağlık cihazları üzerine çalışmalar yapıyoruz. Buradaki hedefimiz, cihazlarımızın hem estetik hem de fonksiyonel anlamda en üst seviyeye ulaşmasını sağlamak."

Verilerle tedavi sürecinde daha bütüncül bir yaklaşım sağlayabiliyoruz

Prof. Dr. Sadi Güleç, oturumda yaptığı konuşmasında, Huawei Watch D2 gibi giyilebilir sağlık teknolojilerinde uluslararası akreditasyonun sonuçların güvenirliğini test etmede birinci öncelikli konu olduğunu belirtti.

Watch D2'nin gerekli testleri geçerek bu sertifikaları aldığının altını çizen Güleç, saatin ev ortamında kesintisiz ölçüm yapabilmesinin ve bu sonuçları kayıt altına alabilmesinin doktorlara kalp hastalıklarının izlenmesi ve teşhisinde önemli veriler sağlayabileceğini vurguladı.

Prof. Dr. İlyas Atar ise akıllı saatlerin sağladığı verilerin hastaların sağlık durumlarının daha iyi değerlendirilebilmesine olanak sağlayabileceğini söyledi.

Atar, "Günlük, haftalık ya da yıllık değişimlere bakarak, nabız hızlanması ya da metabolizmanın durumu gibi bilgileri analiz edebiliyoruz. Bu veriler, hastaların tedavi süreçlerini yönetmemizde ve gerektiğinde müdahale etmemizde bize büyük fayda sağlıyor. Örneğin, 23 yaşında çarpıntı şikayeti olan bir hastamın akıllı saatle EKG takibi yapıldı ve gizli bir ritim bozukluğu tespit edilerek gerekli tedavi uygulandı. Bu sayede hasta normal hayatına dönebildi." değerlendirmesinde bulundu.

Giyilebilir saatlerin, hastaların tedavi süreçlerini yönetmede büyük katkı sağladığını ve bu cihazların ilaç hatırlatma, tansiyon ölçümü gibi özelliklerle hasta-aile bağını güçlendirdiğini vurgulayan Atar, şunları kaydetti:

"Akıllı saatler artık sağlık takibinde önemli bir araç haline geldi. Bu cihazların sağladığı verilerle hastalarımızı merkeze koyarak, onların tedavi süreçlerine daha bütüncül bir yaklaşım sağlayabiliyoruz. Hekimlik pratiğimizi de bu doğrultuda geliştirerek hastalarımıza daha iyi bir sağlık hizmeti sunabileceğimize inanıyorum."