İSTANBUL - Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsünün üye olduğu Uluslararası İşletme Okulları Birliği (CEMS), "Geleceğe Yönelik İş Gücü" başlıklı rapor yayımladı.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, rapor, genç profesyonellerin geleneksel mesai saatlerini reddettiğini ve ihtiyaca göre şekillenen, daha esnek programları tercih ettiğini gösteriyor. Gençler, işverenleri bu esnekliğe uyum sağladığı sürece, gerekirse "mesai saatleri dışında" çalışmaya istekli olduklarını gösteriyor.
Yaygın inanışın aksine nasıl bir ofis ortamında çalışıldığı genç profesyoneller için de önem arz ediyor. İyi hissettikleri bir ofis ortamını, topluluk oluşturmanın ve profesyonel gelişimin temel taşlarından biri olarak görüyorlar. Değişikliklere uyum sağlama yeteneği ise profesyonel hayatta fark yaratacak en önemli yetkinliklerden biri olarak öne çıkıyor.
Araştırma genç profesyonellerin, kendilerine zorlayıcı olsa bile yetkinliklerini ortaya koyabilecekleri görevler veren, farklı gelişim fırsatları ve duyarlı bir şirket kültürü gibi ideal koşullar sunan şirketlere bağlılık göstermeye açık olduğunu ortaya koyuyor. Gençler çok uzun vadeli planlar yerine, dünyanın öngörülemezliğini dikkate alıyor ve gelecek on yıla odaklanmayı tercih ediyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü CEMS MIM Akademik Direktörü Dr. Öğretim Üyesi Eda Aksoy, araştırma sonuçlarının genç profesyonellerin kariyer beklentileri ve davranışlarını şekillendiren önemli eğilimleri, zorlukları ve fırsatları ortaya koymak açısından değerli bir rehber sunduğunu belirtti.
Gençlerin özellikle de kadınların iklim değişikliği ve ekonomik istikrarsızlık gibi belirsizliklerden kaygı duyduğunu aktaran Aksoy, "Gençlerin yaklaşık yüzde 60'ının bir işte 3 ila 5 yıl kalmayı tercih ettiğine ve 5 yıldan fazla aynı iş yerinde çalışmak isteyenlerin ise sadece yüzde 6 olduğuna bakarak, geleneksel uzun vadeli sadakat beklentisinin yerini iş hayatında anlam arayışı ve değişimi ön planda tutan bir bakış açısına bıraktığını söyleyebiliriz. İş seçiminde ücret, iş-yaşam dengesi ve küresel hareketlilik kriterlerinin en üst sıralarda yer alması, gençlerin üretkenliğin ötesinde kişisel yaşam kalitesine ne kadar önem verdiklerini göstermesi açısından önemli." ifadelerini kullandı.