İSTANBUL (AA) - Fairy ile Arçelik, tüketicilerin bulaşık yıkama deneyimlerini uçtan uca dönüştürmek için işbirliği yaptı.
Arçelik ile Fairy'nin ortak açıklamasına göre bulaşık temizliğinde tüketicileri daha üstün performansla buluşturma hedefiyle bir araya gelen iki büyük marka, imza attıkları işbirliğini Sirkeci Garı'nda düzenlenen Lezzet Şenliği ile duyurdu.
Türkiye'nin özel yöresel yemeklerinden örneklerin deneyimlendiği şenlikte Türk mutfak tarihini anlatan zaman tüneli, konukların büyük beğenisini kazandı.
"Zamanın Sofrasında Türk Mutfağı" panelinin de düzenlendiği organizasyonda Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türk mutfak kültürünün tarihini, gelişimini ve önemini anlattı.
Açıklamada etkinlikteki görüşlerine yer verilen P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özge Erdem, Türkiye'de 15'inci yılını kutlamaya hazırlanan Fairy'nin bugün en çok sevilen ve en fazla tavsiye edilen bulaşık deterjanı markası olarak pazarda konumlandığını belirtti.
Erdem, "Fairy, tüketicisinin değişen ihtiyaçlarına genlerinde bulunan inovasyon yeteneğiyle geliştirdiği üstün performanslı ürünlerle cevap vererek kısa sürede Türkiye'nin lider bulaşık deterjan markası olmayı başardı. Türkiye'nin iki lider markası Fairy ve Arçelik için tüketicilerin mutfak deneyimini baştan sona en iyi, zahmetsiz, hızlı ve pratik hale getirmek ve mutfaklarda temizlik için harcanan zamanı azaltmak, en önemli amacımız. Biliyoruz ki tüketiciler artık eve geldiklerinde bu işlerle daha az uğraşıp kendilerine ve ailelerine daha fazla zaman ayırmak, sofrada sevdikleriyle birlikte daha fazla ve keyifli vakit geçirmek istiyor." ifadelerini kullandı.
Bu doğrultuda Fairy olarak birçok yeniliğe imza attıklarını kaydeden Erdem, Arçelik markasının da aynı amaçla yeni teknolojiler geliştirdiğini ve bu işbirliği kapsamında sahip oldukları inovasyon gücünü ve deneyimlerini paylaşarak geleceğin mutfak deneyimini yaratacaklarını belirtti.
Mutfaklarda yeni alışkanlıklara öncülük ederek oyunu değiştiren markalar olmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdem, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bulaşık yıkama sürecinde tüketilen kaynaklardan harcanan zamana ve hatta işi en başından ele alarak mutfak alışverişine çıkmaktan gıdaları saklamaya, kullanmaya ve fazlasını değerlendirmeye kadar mutfaktaki her adımda biz 'berekete' odaklanıyoruz. Ayrıca kültürümüzde kalbe giden yol da mideden geçiyor ve bu nedenlerle Fairy için Türk mutfağı çok değerli. İlk günden bu yana leziz yemek tarifleri ve mutfak sırlarını tüketicilerle paylaştık. Yöresel yemek şenliklerinde tüketicilerle büyük sofralarda bir araya geldik. Bu geleneği sürdürerek Arçelik ile gerçekleştirdiğimiz işbirliğini de yöresel yemeklerimizden özel örneklerin sunulduğu Lezzet Şenliği ile açıklamak istedik."
Türk mutfak kültürünü yenilikçi yöntemlerle ele alıyor, dünyaya tanıtıyoruz
Arçelik Türkiye Kıdemli Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi de Arçelik'in Türkiye'nin kültürel zenginliklerinden beslenerek bu değerleri ürün, teknoloji ve hizmetleriyle dünya çapındaki müşterilerine ulaştırdığını ifade etti.
Tüfekçi, şöyle devam etti:
"Dünyanın en zengin, en özel mutfaklarından biri olan geleneksel Türk mutfağı, yalnızca yemeklerinin çeşitliliğiyle değil özenle hazırlanan sofralarıyla, sofra kültürüyle de eşsiz bir miras barındırıyor. Sofralarımızı kurduğumuz mutfaklarımız, kültürümüzde sadece yemek yenilen yerlerden ziyade, duygularımızı paylaştığımız noktalar olarak hayat buluyor. Arçelik olarak biz de teknolojilerimizle bu nadide ortamlar için değer yaratmayı hedefliyoruz. 1970'li yıllarda başlayan mutfak teknolojileri üretim yolculuğumuzda her gün daha ileriye gitme hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. 30 yılı aşkın bir geçişe sahip köklü AR-GE ile Türk mutfak kültürünü yenilikçi yöntemlerle ele alıyor, dünyaya tanıtıyoruz."
Sürdürülebilirliğin mutfaktaki öneminin her geçen gün arttığına ve mutfak denildiğinde çoğunlukla akla yemek pişirmek gelse de bulaşıkların da insanların hayatlarının ayrılmaz parçası olduğuna işaret eden Tüfekçi, bulaşık yıkama teknolojilerini mutfaktaki en zorlu temizlik ihtiyaçlarını çözecek şekilde, şirketleri için iş modeli olan sürdürülebilirlik odağında tasarladıklarının bilgisini paylaştı.
Tüfekçi, şunları ifade etti:
"Bu yıl Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) en gelişmiş üretim tesislerini belirlediği 'Global Lighthouse Network'üne kabul edilen Türkiye'nin ilk bulaşık makinesi fabrikası Ankara Bulaşık Makinesi İşletmemiz, dünya bulaşık makinesi üretiminin yüzde 10'unu gerçekleştiriyor. Arçelik olarak amacımız enerji verimliliğini destekleyen ürünlerimiz ve geliştirdiğimiz deepclean gibi temizliği kolaylaştıran teknolojilerimiz ile tüketicilerimizin ihtiyaçlarını karşılarken sevdikleriyle daha fazla keyifli zaman geçirebilmelerini sağlamak. Arçelik - Fairy işbirliğimizin temelinde de bu ortak amaç yer alıyor. Türkiye'nin iki aşk markasını bir araya getiren işbirliğimiz ile Fairy'nin temizlikteki uzmanlığını Arçelik'in üstün teknolojileriyle buluşturarak kullanıcılarımızın beklentilerini karşılayan ve bazı durumlarda da aşan bir temizlik performansı sunmayı hedefliyoruz."
Bu kültürün buluşması, yaklaşık bin yıldır mutfağımızı şekillendiriyor
Prof. Dr. İlber Ortaylı da Türk mutfak kültürünün köklerinin Uzak Asya'ya dayandığını ve Türklerin göçebe hayattan yerleşik hayata geçerken Maveraünnehir'de İran kültüründen etkilendiğini belirtti.
Türklerin bazı sebze meyveleri ve bunlarla yemek yapmayı burada öğrendiklerini ve daha sonra Anadolu yolculuğuna başladıklarını anlatan Ortaylı, şunları kaydetti:
"Burada Akdeniz kültürü kendini gösteriyor, Yunanca, İtalyanca yemek isimleri kültürümüze giriyor. Osmanlının Balkanlar'a girmesiyle de yeni bir coğrafya, bitki örtüsü ve yeni imkanlarla tanışıyoruz. Bugün hala Balkanlar ile Anadolu mutfağı arasında tuzlusundan tatlısına birlik var. Tüm bu kültürün buluşması, yaklaşık bin yıldır mutfağımızı şekillendiriyor. Ülkemizin jeopolitik özelliği de bu mutfağı besliyor, geliştiriyor çünkü Anadolu, bereketli bir yayla konumunda. Benzersiz bir bitki ve hayvan zenginliği var. Bu kültürü yaşatmak da esas bitkilerimizi incelemekle devam edebilir. Yediğiniz, içtiğiniz, pişirdiğiniz çok önemli. Kültür, tabak süslemekle değil malzemeyle yaratılıyor. Bununla birlikte sofra adabı da Türkler için çok önemli, yemek yemeyi bilen bir milletiz. Avrupa'dan gelenler, Türklerin sofra düzenine, temizliğine hayran oluyor çünkü o dönemde onlarda bu kavramlar yok.
Türklerin bir özelliği de sofraya yemeyeceği şeyi koymaz, israf etmez, bunu ayıp, günah olarak görür. Yemeği çöpe atmak, yemek yemeyi bilmemek, etrafı kirletmek, gayrisıhhi manzaralar, temizlikten yoksun mutfaklar Türkiye'deki evlere has değildir."