Bitlis: ŞENER TOKTAŞ - Bitlis'in Ahlat ilçesinde yapılan Eski Ahlat Şehri Kalesi kazılarında, ilçenin en eski yerleşim yeri olan höyüğün içine su ihtiyacının karşılanması için sonradan inşa edildiği değerlendirilen sarnıç ortaya çıkarıldı.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Ahlat'ta, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz'ın başkanlığında yürütülen "Eski Ahlat Şehri Kalesi" kazı çalışmaları devam ediyor.
Geçmişte yönetim merkezi olarak kullanıldığı değerlendirilen kalede, alanındaki uzman akademisyenlerce yapılan çalışmalarda önemli bulgulara ulaşılıyor.
Kazılarda, kalenin altındaki İlk Tunç Çağı höyüğünün yüzeyine ve höyüğün tabakaları arasında Orta Çağ'da inşa edilen su sarnıcına ulaşıldı.
Dr. Öğr. Üyesi Kulaz, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle halkın "Selçuklu Kalesi" ya da "Eski Kale" olarak bildiği alanda kazı yaptıklarını söyledi.
Bu yıl yaptıkları kazılarda bazı bulgulara ulaştıklarını anlatan Kulaz, "Orta Çağ dönemine ait olduğunu tahmin ettiğimiz bir sarnıç ortaya çıkardık. Sarnıç, bu yılki en önemli buluntularımızdan biri oldu. Burası aynı zamanda bir İlk Tunç Çağı yerleşimi. İlk Tunç Çağı yerleşim tabakaları içine inşa edilmiş olan bu sarnıcın 12. veya 13. yüzyılda yapıldığını tahmin ediyoruz. Henüz içini boşaltmadık. Etrafını tam açıp içini boşalttıktan sonra net bir şey söyleyebiliriz." dedi.
İlk Tunç Çağı ile ilgili elde ettikleri önemli verileri değerlendirerek gelecek yıl hangi alanlarda çalışma yapacaklarına şimdiden karar verdiklerini belirten Kulaz, Kültür ve Turizm Bakanlığına, destek veren bütün kurumlara ve kazı ekibine teşekkür etti.
Sarnıcın üstündeki toprağı kaldırarak İlk Tunç Çağı höyüğünün yüzeyine ulaştık
Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sinan Kılıç da 2019'dan bu yana sürdürdükleri kazılarda, sitadelin (Genellikle sur duvarlarıyla çevrili, bir saldırı anında koruma amaçlı kullanılabilen yukarı şehir) giriş surları ve saray yapısı olduğu tahmin edilen büyük binanın temellerini ortaya çıkardıklarını, milattan önce 3000'inci yıla ait çanak çömlek parçalarına rastladıklarını ifade etti.
Bu yılki kazılarda ilk kez yukarı kalenin altındaki İlk Tunç Çağı höyüğünün yüzeyine ulaştıklarını bildiren Kılıç, şunları kaydetti:
"Bunca yıldır döküntü topraktan topladığımız İlk Tunç Çağı çanak çömleğini, bu yıl ilk defa sağlam höyük tabakalarından toplama imkanı bulduk. Geçen yıl tespit ettiğimiz bu tabakaları kazmaya karar vermiştik. Bunlar büyük binanın temel çukuru ile bunun doğusundaki sarnıç yapısının çukuru arasında kalmış sağlam tabakalardı. Bu sarnıç ilginç bir bulguydu. Sarnıcın üstündeki toprağı kaldırarak İlk Tunç Çağı höyüğünün yüzeyine ulaştık. Bu höyüğün içine kazılan çukura ağız genişliği 110 santimetre olan 3,5 metre çapında yuvarlak sarnıç inşa edilmiş. Sarnıcın içi toprak dolu. Toprağı boşaltmayı planlıyoruz. Yapının etrafındaki toprak zeminin de İlk Tunç Çağı'nın yüzeyi olduğunu anladık. Bu yıl yaklaşık 50 metrekarelik alanda yürüttüğümüz kazı çalışmasında 1,5 metre derinliğe indik. Höyük yüzeyinde bulduğumuz bulgular bize, milattan önce 2600-2500 yıllarında bu tarih öncesi dönem yerleşiminin terk edilmiş olduğunu ve buraya Orta Çağ'a kadar bir daha yerleşilmediğini gösterdi."
Doğal kayalığın üzerine kurulan kalenin sitadelinde çalışma yürüttüklerini dile getiren Kılıç, "Burada su yok. Suyu aşağıdan taşımak zorundasın. Gerektiğinde kullanmak ya da aşağıdan taşınan suları depolamak üzere bu sarnıcı yapmış olmalılar. Sarnıcın birini bulduk. Başka sarnıçlar da olabilir. Gelecek yıllarda sürdürülecek kazılarla ortaya çıkacaktır. Bu sarnıçların su için kullanıldığı açık. Bu Ahlat'ta bulduğumuz ilk sarnıç. Bu bakımdan önemli. Mimari olarak da ilginç bir yapı. Kubbeli ve yuvarlak, üstü tonoz örtülü, kesme taşlardan kireç harcı kullanılarak yapılmış." diye konuştu.
Geçmişte Ahlat'ın önemli yerleşim ve cazibe merkezlerinden biri olduğunu söyleyen Kılıç, her yıl kalenin öneminin biraz daha anlaşıldığını ve buranın Ahlat'ın eski yönetim merkezi olduğuna dair göstergelerin arttığını vurguladı.