Ardahan - Erzincan, Ardahan ve Kars'ta, ramazan ayının ilk hutbesindeki ifadelerinden dolayı bazı kesimlerin hedef seçtiği Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a destek açıklamaları yapıldı.
Diyanet-Sen Ardahan İl Temsilcisi Yavuz Çetinkaya, yaptığı yazılı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığının ülkenin en köklü ve saygın kuruluşlarından olduğunu bildirdi.
Erbaş'a yapılan saldırının acımasız olduğunu belirten Çetinkaya, "Saygıdeğer Erbaş'ın Cuma hutbesinde İslam'ın en temel yasaklarından birisi olan zina ve eş cinselliğin Kur'an-ı Kerim'de lanetlendiğini söylemesinden dolayı sözde İnsan Hakları Derneği tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulmasını ve bazı barolarca kınanmasını Ardahan Diyanet-Sen olarak kınıyor, Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Diyanet-Sen olarak dün olduğu gibi bugün de ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanet'e ve başkanına sahip çıkacaklarını kaydeden Çetinkaya, şunları bildirdi:
"İslam'ın en temel yasaklarından zina ve eş cinselliğin Kuran'da lanetlendiğini Diyanet İşleri Başkanımız söylemeyecek de kim söyleyecek? Zinanın ve eş cinselliğin zararları ortadayken insan hakları bahane edilerek bunun söylenmesine bile tahammül edilememesi neyin şımarıklığı ve azgınlığıdır? Herkes tarafından bilinmektedir ki sigara sağlığa zararlıdır. Birilerinin sigara içmesi sigaranın sağlığa zararlı olduğu gerçeğini değiştirmez. Sigara sağlığa zararsızdır da diyemezler. Zinanın, eş cinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken birileri zina yapıyor diye bunu normal görmemizi bizden kimse beklemesin. Kanunda bu yaptığınız suç olmayabilir ancak bunun zararları ortadayken siz rahatsız oluyorsunuz diye başımızı kuma gömmeyeceğiz."
Çetinkaya, Diyanet İşleri Başkanlığının sadece Türkiye için değil ,ümmet coğrafyası için tek umut olduğunu ifade etti.
- Kars
Diyanet-Sen Kars Şube Başkanı Ebubekir Keleş de Diyanet İşleri Başkanlığının Türkiye'nin en köklü ve saygın kuruluşlarından olduğunu kaydetti.
Bu kurumun ümmet coğrafyası için tek umut olduğunu belirten Keleş, şunları ifade etti:
"Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir. Vicdan, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım kayarız, ne refahtan bahseden ne de ezanı, Kur'an-ı dinleyebilen bir millet oluruz. Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider. Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir. Dillerinden kin dökülenlerin, Diyanet'e dair tek bir olumlu cümle kurmayanların Diyanet'in kucaklayıcı, yapıcı, aydınlatıcı ve aydınlık yüzünü görmeleri de imkansızdır."
- Erzincan
Erzincan İl Müftüsü Mehmet Emin Çetin de Anayasa'nın Diyanet İşleri Başkanlığına dini konuda aydınlatma ve İslam'ı doğru şekilde anlatma görevi verdiğini belirtti.
Çetin, şunları kaydetti:
"Dini konularda açıklama yapmak elbette Diyanet İşleri Başkanlığımızın, il müftülerinin ve vaizlerin birincil görevleridir. Kur'an'da Allah bir şeyi haram kılmışsa onu insanlarla paylaşmak ve açıklamak zorundayız. Sayın Başkanımız da bu görevini yapmıştır. Efendim hukuki anlamda bu yasak değil, hukukta bunlar yasak olmayabilir. Hukukta içki içmek de yasak değil, içki imal etmek de yasak değil ama Kur'an bunu yasaklamış, bunu da söylüyoruz. Hukukta bir şeyin meşru olması İslam'da da meşru olacağı anlamına gelmez."Kaynak:AA