Şirketten yapılan açıklamaya göre, raporda, EY'nin iklim ve doğayla ilgili kaydettiği ilerlemeler ve taahhütlerine ilişkin önemli veriler yer aldı.
Rapora göre, EY, 2019 mali yılından bu yana büyümeye devam ederken toplam emisyonlarını yüzde 40 azaltarak 832 bin tCO2e seviyesine düşürdü. Piyasa bazlı emisyon yoğunluğunu gelir başına yüzde 52, tam zamanlı eşdeğer (FTE) başına emisyonu ise yüzde 50 azalttı. Hava yolculuğu ve kısa süreli iş seyahatlerinde sürdürülebilir azalmalar sağlayarak seyahat kaynaklı sera gazı emisyonlarını yüzde 42 düşürdü.
Şirket, 2030 sonuna kadar yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanma hedefi doğrultusunda, küresel ölçekte yenilenebilir elektrik tüketim oranını yüzde 88'e yükseltti. En yüksek harcamalara sahip tedarikçilerinin yüzde 61'inin bilim temelli hedeflere (SBT) sahip olduğu belirtildi.
EY, 2021'de duyurduğu net sıfır hedefini yineleyerek güncellenen standartlara uyum sağladığını bildirdi. Bu doğrultuda, sera gazı emisyonlarını halihazırda yüzde 40'a kadar düşüren EY, 2030'un sonuna kadar emisyonları yarıya indirmeyi, 2050'ye kadar da net sıfır emisyona ulaşmayı vaadediyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin, EY'nin, net sıfır hedefi kapsamında mevcut yönergeleri karşılamak üzere 2025'e kadar olan hedeflerini gözden geçirdiğini ve geliştirdiğini belirtti.
Sevin, gelecek beş yıl boyunca bu taahhütlerin, EY'nin bütüncül "All in" iş ve dönüşüm stratejisiyle harmanlanacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"En önemlisi, teknolojinin entegrasyonu sayesinde hem kısa vadede ilerleme kaydettik hem de davranış değişikliği, izleme, raporlama, senaryo planlama ve müşteri teslimatını desteklemek için uzun vadeli kapasitemizi geliştirdik. EY ağı genelinde gelişmiş yönetişim ve raporlama ile desteklenen stratejimiz, işimize, sürdürülebilirlik standartlarının ve çerçevelerinin gelişimine ve daha geniş çevreye göre esneyebilir ve yanıt verebilir."