Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (Elazığ TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, "Bugün geldiğimiz noktada Ankara 13. İdare Mahkemesi esastan karara bağlayarak ihaleye ikinci kez iptal etmiştir. Verdiğimiz mücadelenin haklılığı yüce Türk Adaletinde bir kez daha tecelli bulmuştur. Davaya konu olan tüm itirazlarımız dava kararında yer almış ve haklılığımız bir kez daha tescillenmiştir" dedi.
Elazığ - Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından Maden ilçesinde bulunan polimetal sahalarının ihalesi 21 Nisan'da yapılmıştı. Altın, çinko, kobalt ve birçok rezervin bulunduğu Cumhuriyet tarihinin en büyük maden sahası olan ve piyasa değeri milyonlarca dolar olan rezervlerin işletilmesi ile ilgili ihaleye Çelikler Taahhüt İnşaat ve Sanayi Şirketi ve Port Madencilik Şirketi katılmıştı. İhaleyi, 2 milyar 205 milyon lira ile Port Madencilik Şirketi kazanmıştı.
Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği; ihale sahaları, ihale kararının, şartnamenin ve ilanın yürütmesinin durdurulması talebi ile ilgili dava açmıştı. Açılan dava sonuçlandı. Polimetal sahaları ile ilgili EMMAD tarafından açılan dava ihalenin iptali ile sonuçlandı.
Elazığ TSO öncülüğündeki Elazığ Girişim Grubunun üç aylık süreç içerisinde çok yönlü bir mücadele verdiğini aktaran Başkan Asilhan Arslan, "İhalenin ilk duyulmasından 21 Nisan 2022 tarihine kadar olan süreçte tüm yaşananları kısa bir süre önce geniş katılımlı basın toplantısında dile getirdik. Özet olarak, bu süreçte hem kamuoyu desteğinin alınması hem de toplumun doğru bilgilendirilmesi hususunda her gelişmeyi ve sürecin her adımını şeffaflık ilkeleri doğrultusunda paylaştık. İlimizin kalkınma ve gelişmesi halkımızın zenginleşmesi ve kamunun zarar etmemesi hususunda vermiş olduğumuz bu mücadelemizi çok şükür çok geniş bir kesim algıladı. Bu sürecin çok zor olduğunu ve inişler ve çıkışlarla geçeceğini her ortamda dile getirmiş olmamıza rağmen, bazı medya kuruluşlarında ve sosyal medya platformlarında ganimet bulmuşçasına tez canlılık edenler oldu. Elazığ'ın ve kamunun menfaati doğrultusunda hareket etmeye her zaman devam edeceğimizi öncelikle tüm kesimlerin bilmesini istiyorum" dedi.
İhalenin rekabet koşullarını ortadan kaldırdığını dile getiren Başkan Arslan, "Hem kamunun hem de ilimizin menfaatlerini yok saydığını ve bu şartnamenin değiştirilmesi için mahkeme süreci başlattığımız bir ihaleye bu koşullarda girmemizin kendimizle çelişmek olduğunu ifade ettik. Tüm bunlara rağmen eleştiri sınırlarını zorlayarak iftira ve hakaret boyutuna gelen bazı haber ve paylaşımlara sadece tebessüm ettik. Çünkü bizim mücadelemiz nefsimiz için değil bu şehir içindir. Bugün geldiğimiz noktada Ankara 13. İdare Mahkemesi esastan karara bağlayarak ihaleye ikinci kez iptal etmiştir. Verdiğimiz mücadelenin haklılığı yüce Türk Adaletinde bir kez daha tecelli bulmuştur. Davaya konu olan tüm itirazlarımız dava kararında yer almış ve haklılığımız bir kez daha tescillenmiştir. Bu süreçte bizlere tam destek veren tüm üyelerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, siyasi partilerimize, meslek kuruluşlarımıza, medyamıza ve tüm halkımıza bir kez daha teşekkür ediyor, sürecin ilimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum" değerlendirmesinde bulundu.