Şirketten yapılan açıklamaya göre, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çelik evlere olan talep, 2024'te de yükseliş seyrini sürdürdü.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Hakan Durmaz, Türkiye'de çelik yapı sektörünün genel yapılardaki payının yüzde 5 düzeyinde olduğunu aktardı.
Durmaz, "Buna karşın Avrupa ülkeleri ve ABD ortalamasında bu oran yüzde 30 ila 35 seviyesinde seyrediyor. Oranlar gösteriyor ki, deprem riskinin çok yüksek olduğu ülkemizde güvenli çelik ev ilgisi henüz yeterli düzeye ulaşmadı. Yapı modeli tanındıkça, çelik evlerin yakın zamanda çok daha yaygın tercih edileceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Çelik yapıların geleneksel betonarme tarzı yapılara göre daha pahalı olduğuna yönelik kamuoyunda yanlış bir algının bulunduğuna işaret eden Durmaz, özellikle deprem dayanıklılığı, yalıtım uygulama maliyeti ve performansları açısından bakıldığında, çelik yapı sisteminin betonarme yapılara göre maliyet avantajı sağladığının altını çizdi.
Yapı güvenliğinin yanı sıra uzun ömür kullanımın da çelik yapıları öne çıkardığını kaydeden Durmaz, "Çelik yapı sisteminde üretilen çelik evlerin üretim ve kurulum avantajlarını da dikkate almak gerekir. Çelik evler projeye tam uygunlukta modern teknolojide çalışan makinelerde üretiliyor. Modüler üretimli olduğundan Türkiye'de ve yurt dışında istenilen her bölgeye kolayca transfer edilebiliyor. Firma profesyonellerimizce çok kısa sürede kurulumla oturuma hazır hale getiriliyor. Çelik taşıyıcı sistemlerin fabrikada üretilmesi saha montajını hızlandırmakta ve olumsuz hava koşullarından etkilenmeden kurulum imkanı sunmaktadır." açıklamasını yaptı.