Erzurum - MUHAMMET MUTAF - Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda üniversiteli gençlerin istihdam olanaklarına erişimlerinin desteklenmesi, istihdamda fırsat eşitliği sağlanması ve tüm gençlere birer yetenek olduklarının hissettirilmesi amacıyla 2019'dan bu yana kariyer fuarları düzenleniyor.
Programın başlatıldığı 2019'dan beri 450 binden fazla üniversite öğrencisi ile mezununu, kamu ve özel sektörden 5 bini aşkın işverenle bir araya getiren fuarlar sayesinde gençler, kariyer planlama imkanı buluyor.
Erzurum'da başlayan ve Kayseri, Edirne, Van, Diyarbakır, Trabzon, Samsun, Denizli, Antalya, Kocaeli ve Eskişehir'de devam edecek fuarlara, üniversiteler, kamu kurumları, özel sektör kuruluşları, meslek odaları, kamu ve genç istihdamında büyük paya sahip KOBİ'lerden de temsilciler katılıyor.
Gençler, etkinliklerde kurum ve kuruluşların insan kaynakları yöneticileri ile bire bir temas kurma fırsatı yakalıyor, iş ve staj mülakatları, örnek olay çalışmaları, bilgilendirme toplantıları ve atölye çalışmalarında kendilerini iş hayatına hazırlayacak deneyimler kazanıyor.
Fuarlar, öğrencilerin ve şirketlerin çok büyük ilgisini çekiyor
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, AA muhabirine, Türkiye'nin hem genç nüfusa sahip olduğunu hem de 81 ilinde üniversite bulunduğunu söyledi.
Öğrencilere çevrelerindeki fırsatı ulaştırmak istediklerini ifade eden Atay, şöyle konuştu:
"Fuarlar, öğrencilerin ve şirketlerin çok büyük ilgisini çekiyor. Burada (Erzurum) şu anda 379 kurum kuruluş ve onlarca faaliyet var. Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinde ne konuşuluyorsa, şu anda o yukarıdaki odalarda, toplantı salonlarında bu konular gündem konusu yapılıyor. Şirket temsilcileri, savunma sanayi temsilcileri, kamu kurumlarının temsilcileri workshoplar yapıyorlar. Adalet Bakanlığı sanal mahkeme kuruyor. Emniyet teşkilatının pek çok gösterileri oluyor. Dolayısıyla biz devletimizin ve ülkemizin, serbest piyasanın imkanlarını bu bölgelere getirmek suretiyle onların dezavantajını ortadan kaldırmış oluyoruz."
Öğrencilere kariyer planlama fırsatı sunulduğunu anlatan Atay, "Çocuklar üniversiteye adım attığı andan itibaren değil lise sondan itibaren biz onlara 'Bundan sonra kariyerini sen belirleyeceksin, senin becerilerin, sahip olacağın yetkinlik bundan sonraki hayatına yön verecek' bilincini yerleştiriyoruz. Bunu da böyle şifahi söylemlerle değil hepsi farklı etkinliklerle ve fırsatlarla sunuluyor. İlk başladığımız zamanla şu anda geldiğimiz nokta o kadar farklı." dedi.
Atay, Türkiye'de lise son sınıftan başlanarak kariyer merkezi ve yetenek kapısı hizmetleri, kariyer planlama dersleri verildiğini dile getirdi.
Arz ve talep buluşmaya başladı
Üniversiteye giren bütün öğrencilerin, birinci sınıfta kariyer planlama dersi aldığına değinen Atay, şöyle devam etti:
"Bunlara ulusal staj programını ekleyip üst üste geldiğinde artık çocuklar kendileri beceri ve yetkinlik sahibi oldukları için ülkede fırsatları görmeye başladı. İşverenler de onları görmeye başladı. Çünkü arz ve talep buluşmaya başladı. Batı ülkelerinde genç işsizliği, daima ortalama işsizlik oranın üzerindedir. Devlet olarak bütün imkanlarımızı onlarda bu farkındalığın gelişmesi, beceri gelişimi ve yetkinliğe doğru gitmesi yani yetkinlik sahibi olmaları ekseni üzerinde olayı formülize ettiğimiz için her geçen gün işsizlik oranı, genç işsizlik oranı aşağıya gidiyor. Zaten ihraç eden bir ülkeyiz. Dünyanın büyük ihracatçı ülkelerinden ve büyük üreticilerinden birisiyiz. Bizim nitelikli insana zaten ihtiyacımız vardı."
Atay, üniversite eğitimlerinin yanında faaliyetlere katılarak mezun olan öğrencileri iyi bir hayat beklediğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bir öğrenci birden fazla staj teklifi alır hale geldi. Yani çocuklar burada geçen yıl bizim programımızda stajını yaptıysa, artık herhangi bir şirkette ve yerde staj yapabilir hale geldi. Bunlar artık bir tabu, korkulacak bir şey olmaktan çıktı. Asıl aşmamız gereken kültürdü, o ön yargıydı. Gençler arasında 'Biri bana iş versin, ben de iş sahibi olayım' algısı artık kalktı. Artık önlerine koyduğumuz fırsatları iyi değerlendirirlerse, üniversitede sadece diplomayı almaya yönelik değil de becerilerini geliştirirlerse ve yetkinlik kazanırlarsa önlerinde büyük bir fırsat olduğunu görüyorlar. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim, artık Türkiye'de okuyan üniversiteli gençler, dünyanın gelişmiş ekonomilerinin tamamında karşılığı olan gençlerdir. Bu sadece tıpta, yazılımda değil, diğer endüstrilerde de bizim gençlerimiz dünyanın her yerinde çalışma özgürlüğüne ve hakkına sahipler ve buna rağmen Türkiye'de kalmayı tercih ediyorlar."