X

Çukurcalı çiftçiler tarlalarındaki mahsulü korumak için 4 aydır domuz nöbetinde

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde tarlalarına hakim noktalara ve ağaçların üzerine yaptıkları gözetleme alanlarında nöbet tutan çiftçiler, günün ilk ışıklarına kadar ekili arazilerin çevresini kontrol ediyor - Dutluca Mahallesi'nde çeltik yetiştiren Kazım Tekinalp:
- "Burada kalmaktan korkmuyoruz, çünkü alışmışız. 20 yıldır bu işle uğraşıyorum. Bu yıl aralıksız 57 gece burada kaldım"

07.09.2024 - 12:01

Hakkâri - SAYİM HARMANCI/MEHMET DAYAN - Hakkari'nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesinde çiftçiler, tarlalarında yetiştirdikleri çeltik ve susamı, domuzlardan korumak için oluşturdukları gözetleme alanlarında 4 aydır geceleri nöbet tutuyor.

Ilıman iklimi nedeniyle incir, nar, Trabzon hurması, pirinç ve susam gibi ürünlerin yetiştirildiği ilçede çiftçiler, ilkbaharda ektikleri ürünlerine yaban domuzlarının zarar vermesini engellemek için çaba sarf ediyor.

Hayvanlarla baş edebilmek için çeşitli yöntemlere başvuran çiftçiler, tarlalarına hakim noktalara ve ağaçların üzerine yaptıkları gözetleme alanlarında sabahın ilk ışıklarına kadar çevreyi kontrol ediyor, belli aralıklarla el fenerleriyle ekili alanların etrafını dolaşıyor.

Zaman zaman tenekelere vurup sesler çıkararak hayvanları uzaklaştırmaya çalışan çiftçiler, bu nöbeti hasat başlayıncaya kadar sürdürüyor.

Çiftçiler, günlerce süren nöbetleri esnasında aralıklarla birbirlerinin gözetleme noktalarını ziyaret ediyor, odun ateşinde demledikleri çayı içip sohbet ederek zaman geçiriyor.

Dutluca Mahallesi'nde çeltik yetiştiren Kazım Tekinalp, yaban hayvanlarının ilkbaharda ektikleri ürünlere çok zarar verdiğini söyledi.

Asma bahçesinden yaban hayvanların verdiği zarar nedeniyle bu yıl çok az ürün alabildiğini belirten Tekinalp, "Biz de bu hayvanlara karşı 3-4 ay nöbet tutuyoruz. Sabaha kadar ayakta kalıyoruz. Mart ayının sonunda ekim işlemleri için hazırlık yapıyoruz. Nisanda ekimlere başlıyoruz. İlk olarak pirinç ekiyoruz. Erken ekim yapanlar ağustosun ortasından itibaren biçmeye başlıyor. Geç ekenler de eylül ayının sonuna kadar kalıyor. İşimiz çok zahmetli." dedi.

"Bu yıl aralıksız 57 gece burada kaldım"

İlçede ekim işlerinin imece usulüyle yapıldığını, bir tarlayı 7-8 kişilik ekibin biçtiğini anlatan Tekinalp, şöyle konuştu:

"Ben de iki ayrı yerde gözetleme noktası yaptım. Sabaha kadar burada kalıyorum. Çayımı, yemeğimi burada yiyorum. Zaman zaman çevreyi el feneriyle kontrol ediyorum. Sesler çıkarıyorum. Sabaha kadar ayaktayız. Bu bölgede herkes nöbet tutuyor. En fazla domuz var. Tarlalarımızda pirinç, susam ve yeşil mercimek var. Bir ay daha buradayım. Bir dönümde domuzlar zarar vermeze 500-600 kilogram ürün alıyoruz. Domuzlar geldiğinde 50 kilogram bile kalmıyor. Ürünlerimizi hem ihtiyaçlarımız için ayırıyoruz hem de satıyoruz. Burada kalmaktan korkmuyoruz, çünkü alışmışız. 20 yıldır bu işle uğraşıyorum. Bu yıl aralıksız 57 gece burada kaldım."

Abdulrezak Demiroğlu da çiftçilikle geçimini sağladığını, bu sene çeltik, susam, buğday ve fasulye ektiğini dile getirdi.

Nisanda ekmeye başladıkları ürünleri bu ayın sonunda hasat edeceğini bildiren Demiroğlu, "Yaban hayvanları tarlalara çok zarar veriyor. İçine girdiklerinde bir şey kalmıyor. Biz de domuz ve ayılara karşı nöbet tutuyoruz. Hayvanları korkutmak için hem tenekelere vurup ses çıkarıyoruz hem de bağırıyoruz. Burada en çok pirinç, buğday ve susam ekiliyor. Ürünlerimizin hepsi doğal. Yaklaşık 5 aydır bu nöbete başladım. 20 gün daha devam edeceğim."