X

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi politikaları Diyarbakır, Bingöl ve Şırnak'ta protesto edildi

21.04.2024 - 15:16

DİYARBAKIR - Diyarbakır, Bingöl ve Şırnak'ta Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne yönelik politikalarına tepki gösterildi.

Diyarbakır'da merkez Sur ilçesindeki Ulu Cami önünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının üyeleri sloganlar attı.

Grup adına açıklama yapan Diyarbakır Genç İHH Başkan Yardımcısı Atilla Bozyiğit, Çin hükümetinin özellikle 2017'den beri sayısı 1200'ü geçtiği belirtilen toplama kamplarında 1 ila 3 milyon kişiyi zorla alıkoyduğunu söyledi.

Bozyiğit, "En son yaşanan elim yangın faciası ve Çinli görevlilerin bu faciaya seyirci kalmaları bir kez daha göstermiştir ki, Çin Komünist Partisi ve yönetimi, zalim ve katildir. Çin, Dünya Sağlık Örgütünü ve bağımsız sağlık kurumlarını derhal kamplara davet etmelidir. Birleşmiş Milletler, Çin'in insan haklarını ayaklar altına alan toplama kampları vahşetini derhal durduracak sahici adımlar atmalıdır." ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından dua edildi.

Protestoda, AK Parti MKYK üyesi Alaattin Parlak da yer aldı.

Bingöl'deki sivil toplum kuruluşlarının üyeleri de Bingöl Üniversitesi önünde bir araya geldi.

Ellerinde çeşitli afiş ve pankart taşıyan grup üyelerince "Doğu Türkistan yalnız değildir" sloganı atıldı.

Grup adına konuşan Bingöl Genç İHH Başkan Vekili Özhan Gili, Çin'in bu tutumdan derhal vazgeçmesi gerektiğini kaydederek, "Doğu Türkistanlılar, inanmadıkları Çin Komünist Partisi (ÇKP) ideolojisinin söylevlerini, marş ve şiirlerini ezberlemek zorunda bırakılıyor. Sanki bir dinmiş gibi, Çin Komünist Partisinin liderine tazime zorlanıyor. Çin'in bu zulmüne karşı ulusal ve uluslararası kamuoyunu farkındalığa çağırıyoruz." diye konuştu.

Konuşmanın ardından katılımcılar dua etti.

Şırnak'ta ise sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar, Ulu Cami önünde bir araya geldi.

Grup adına açıklama yapan İHH üyesi Lezgin Tatar, her türlü hak ihlaline karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini ve mazlumların yanında kalmaya devam edeceklerini belirtti.

Tatar, "2016 yılından bu yana 3 milyonu aşkın kardeşimiz, toplama kamplarıyla hürriyetlerinden yoksun bırakıldı, kısırlaştırma programlarına tabi tutuldu. Ayrıca hastalık ve salgın bahane edilerek insanlar Çin yönetimi tarafından evlerinde ölüme terk ediliyor." ifadelerini kullandı.