İSTANBUL - Castrol, Türkiye dahil 10 ülkede 10 bin tüketici ve otomotive yön veren 100 sektör yöneticisiyle yapılan elektrikli araç araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Castrol'ün Geleceğin dEVrini Yakalamak" başlıklı elektrikli araç araştırmasını sonuçları açıklandı. Araştırmaya ilişkin düzenlenen basın toplantısında Castrrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal ile Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz yarının elektrikli araç dünyasına ilişkin verileri aktardı.
Toplantıda konuşan Köksal, dünyada başlayan teknolojik devrimle ulaşımın elektriklendiğini ve otomotiv sektörünün büyük bir dönüşüm yaşadığını söyledi.
Araştırmaya katılan pek çok ülkenin 2040 itibarıyla benzinli ve dizel motorlu araç satışını sonlandırmayı hedeflediğini belirten Köksal, 2022 BP Enerji Görünümü Raporu'na göre ise elektrikli araçların, yeni araç satışlarındaki payının 2035'te yüzde 50-70 aralığına, 2050'de yüzde 90 civarına çıkacağını kaydetti.
Köksal, 2050'ye kadar küresel araç parkında 2 milyar veya daha fazla elektrikli araç bulunacağının öngörüldüğünü aktararak, şunları kaydetti:
"Otomotiv endüstrisi için heyecan verici bir dönemdeyiz. Castrol olarak biz de bir madeni yağ markasının ötesine geçerek bir bakım markasına dönüşüyor, aynı zamanda çözüm ortağı olduğumuz müşterilerimiz ve iş ortaklarımız ile büyümek amacıyla yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni nesil teknolojileri uygulama ve elektrikli araçlara geçişi hızlandırma yolunda endüstri ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. Elektrikli ve hibrit araçların da içten yanmalı motorlara sahip araçlar gibi yüksek teknoloji sıvılara ve greslere ihtiyacı var. Elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğü Çin, Almanya, İngiltere ve Amerika'da geliştirdiğimiz e-sıvılarımızla devrime yön veriyoruz. Castrol ON markasıyla üretilen e-sıvılarımız dünyada üretilen her üç elektrikli aracın ikisinin ilk dolumunda kullanılıyor. Castrol olarak hızla gelişen elektrikli araç teknolojisini yakından izleyerek yeni teknolojiler ve ürünlere yönelik Ar-Ge yatırımlarımızı da artırıyoruz. İngiltere'deki Pangbourne araştırma merkezimizde kurulacak elektrikli araç pil test merkezine ve analitik laboratuvarına yaklaşık 60 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız."
Ar-Ge harcamaları 10 yılda üç kat artacak
Nilay Tatlısöz ise araştırmanın Avustralya, Yeni Zelanda, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Japonya, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, İngiltere, ABD ve Türkiye'de 10 bin tüketici ve otomotiv üreticisi şirketlerden üst düzey 100 yöneticiyle yapıldığını belirtti.
Bu araştırma ile özellikle devletlerin koyduğu net sıfır hedeflerine otomotiv sektörünün nasıl baktığını görmeyi amaçladıklarını belirten Tatlısöz, "Araştırma, şirketlerin bu hedefler doğrultusundaki hamlelerini, tüketicilerin elektrikli araçlara yaklaşımını yansıtıyor. Ayrıca 'elektrikli devrimini' yönetmek için sektöre fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 53'ü gelecek sefere elektrikli araç almayı düşüneceklerini söylüyor. Elektrikli araç kullanan tüketicilerin yüzde 99'u gelecek sefer de elektrikli araç alacağını belirtiyor." dedi.
Tatlısöz, sektör yöneticilerinin yüzde 97'sinin, şirketlerinin içten yanmalı motorlu araçlar için devletlerin zorunlu kıldığı kademeli kullanımdan kaldırma hedeflerine hazır olacağına inandıklarını aktararak, "Ancak şirketlerinin şu anda içten yanmalı araçtan elektrikliye geçmeye hazır olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 40. Tüm otomotiv yöneticilerinin sadece yüzde 8'i tedarik zincirinin buna hazır olduğuna inanıyor. Küresel otomotiv yöneticilerinin yüzde 66'sı elektrikli araçlara geçişin şirketleri için bir numaralı stratejik öncelik olduğunu belirtiyor. 2015'de Ar-Ge harcamalarının ortalama yüzde 11'i elektrikli araçlara, yüzde 39'u ise içten yanmalı araçlara odaklanmıştı. Bugün bu oran yaklaşık iki katına çıkarak yüzde 21'e ulaştı. Sektör yöneticileri, 2025 yılına kadar oranın yüzde 31'e, 10 yıl içindeyse üç katına çıkacağını öngörüyor. Hibrit araçlar da hesaba katılırsa, 2025'e kadar Ar-Ge harcamalarının yüzde 70'inden fazlasının elektrikli araçlara ve hibritlere odaklanacağı tahmin ediliyor." şeklinde konuştu.
- Devletlerin kararı endüstrideki geçişe ve Ar-Ge çalışmalarına hız kazandırdı
Araştırmaya göre, sektör yöneticilerinin yüzde 63'üne göre, içten yanmalı araçlar için devletlerin koyduğu kademeli olarak kullanımdan kaldırma hedefleri, endüstrideki geçişe ve Ar-Ge çalışmalarına yapılan harcamalara hız kazandıran bir numaralı faktör oldu. Yöneticilere göre elektrikliye geçişi hızlandıran ikinci faktör yüzde 57 ile net sıfır hedefleri, üçüncü sırada tüketicilerin yüzde 35 ile sürdürülebilirlik endişeleri var.
Otomotiv yöneticilerine göre elektrikli araçlara geçişi yavaşlatan en büyük engel yüzde 56 ile yüksek maliyetli bataryalar olarak öne çıkıyor. Şarj noktalarına erişim yüzde 43, teknik eleman yetersizliği yüzde 40 ile diğer bariyerler oldu.
Tüketici tarafından bakıldığında ise aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelerdeki sürücüler daha az hava kirliliği, düşük sürüş maliyeti ve evde şarj imkanını elektrikliye geçişi hızlandıran faktörler olarak gösteriyor. Bariyerler ise ultra hızlı şarjın yaygın olmaması, şarj noktalarına erişim ve menzil endişeleri diye sıralanıyor.
- Türkiye'de her iki kişiden biri elektrikli istiyor
Dünyadaki otomobil sahibi tüketicilerin yarısından fazlası gelecek sefer elektrikli araç almak istiyor. Çin yüzde 80 ile en çok elektrikli araç almak isteyenlerin bulunduğu ülke oldu.
Türkiye'deki tüketiciler de küresel eğilimle aynı yönde niyet belirtiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 49'u bir sonraki araçlarının elektrikli olmasını istiyor. Türkiye, bu oranla Fransa, Avustralya-Yeni Zelanda, ABD, Hindistan ve Almanya'nın önüne geçiyor.
Türkiye'deki tüketicinin bu yönde davranmasının ardındaki en büyük neden yüzde 88 ile kentsel alanlarda hava kirliliğini azaltmak olarak öne çıkıyor. Diğer nedenler yüzde 85 ile yeni elektrikli araç modellerinin piyasaya sürülmesi, yüzde 84 ile elektrikli araçların benzinli ya da dizel araçlara kıyasla daha iyi entegre edilmiş bir teknolojiye sahip olduğuna inanılması ve yüzde 82 ile benzinli veya dizel motorlu araçlara göre daha düşük karbon emisyonları yayması olarak sıralanıyor.
Dünyada elektrikli araç kullananların yüzde 78'i kullanım ömrü göz önüne alındığında bir elektrikli araca sahip olmanın toplam maliyetinin benzinli veya dizel araca göre daha düşük olduğuna inanıyor.
Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 61'i de bir elektrikli aracın toplam maliyetinin vergi, yakıt ve bakım masrafları dikkate alındığında eşdeğer bir içten yanmalı araçtan daha düşük olduğunu düşünüyor.
Türkiye'deki tüketiciler için elektrikli araçlar konusunda endişe yaratan ilk başlık şarj altyapısı oluyor. Elektrikli araç kullanmayan sürücülerin yüzde 70'i, şarj altyapısının yeterince yaygın olmadığına inanıyor. Yüzde 65 ile model seçeneklerinin azlığı ve yüzde 64 ile devlet teşviklerinin yetersizliği diğer başlıklar olarak öne çıkıyor.