VAN
Asrın felaketi
olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Van'a getirilen 750 kişi, otel, yurt ve kamu kurumlarının misafirhanelerine yerleştirildi.
Depremlerin ardından kendi imkanlarıyla ya da kurumlar aracılığıyla kente gelen depremzedeler, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü koordinasyonunda belirlenen yerlerde misafir edildi.
Kültür ve Turizm İl Müdürü Erol Uslu, AA muhabirine, deprem hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.
Van'da da 2011'de meydana gelen depremlerde büyük acıların yaşandığını anımsatan Uslu, şunları söyledi:
"Depremzede vatandaşlarımızın acılarını bir nebze de olsa hafifletmek istiyoruz. Deprem bölgesinde evleri zarar gören vatandaşlarımızı bu kış günlerinde dışarıda kalamamaları için Valiliğimiz koordinasyonunda çalışma yapıyoruz. Bu kapsamda kentteki otelcilerimizle görüştük. 45 otelden destek aldık. Boş oda sayılarını bize bildirdiler. İlimize gelen depremzede kardeşlerimiz 28 Şubat'a kadar kentteki otellerde ücretsiz konaklayabilecekler. Şu an yaklaşık 750 vatandaşımızı kentteki otel, KYK yurtları ve kamu kurumlarına ait misafirhanelere yerleştirildik. Bazı vatandaşlarımız da evlerinde misafir ediyor."
- Depremi yaşayan otel sahibi depremzedeleri otelinde ağırlıyor
Van'daki 2011 depremlerini yaşayan otel sahibi Zeki Özköseoğlu ise deprem bölgesinden gelen 50 kişiyi kentteki otelinde misafir ettiğini belirtti.
Depremzedelere tüm imkanlarıyla destek olacaklarını anlatan Özköseoğlu, "25 kişilik yerimiz daha var. Otelimizin tüm suit odalarında deprem bölgesinden gelen kardeşlerimizi ücretsiz ağırlayacağız. İhtiyaç duydukları ürünleri temin ettik. Buzdolaplarımızı doldurduk. 2011'de Van depremini yaşadık. Depremzede kardeşlerimizin neler çektiğini çok iyi anlıyoruz. Allah yardımcıları olsun." dedi.
Otel sahibi Barış Erginyürek de depremlerden dolayı büyük üzüntü yaşadıklarını anlattı.
Erginyürek, 2011 Van depremini yaşayanlar olarak depremzedelerin acılarını derinden hissettiklerin ifade ederek, "Otelimizin kapısını depremzede kardeşlerimize açtık. Tüm imkanlarımızla onların yanındayız. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın." diye konuştu.
Öleceğimizi düşündük
Ailesiyle Gaziantep'ten gelen 4 çocuk annesi Semra Balbal ise deprem anının çok korkutucu olduğunu ifade etti.
Depreme uykudayken yakalandığını anlatan Balbal, şöyle konuştu:
"Çok kötü sallandık. Ayağa kalkmaya çalıştım, tekrar yere düştüm. Çocuklarıma sarılarak bekledik. Dışarı çıkamadık. Öleceğimizi düşündük. Deprem durunca hemen dışarı çıktık. Hava yağmurlu ve fırtınalıydı. Evimiz hasar aldı. Bir daha içeri giremedik. Hastaneye sığındık. Sonraki gün caminin bahçesinde kaldık. Çok kötüydü. Anlatması çok zor. Kapılarını bize açan Vanlılardan Allah razı olsun. Bizi misafir ediyorlar. Evimizi, eşyalarımızı bırakıp çıktık. Başımızı sokacak bir ev istiyoruz."
Sanki ahşer günüydü
17 yaşındaki Ahmet Yusuf Balbal, ders çalıştığı sırada depreme yakalandığını, daha sonra sarsıntının şiddetinin arttığını belirtti.
Annesinin yanına koştuğunu ve birbirlerine sarıldıklarını dile getiren Balbal, "Annem ayağa kalkmaya çalıştıkça yere düşüyordu. Çok korktuk. Deprem durunca bir iki battaniye alarak dışarı çıktık. Dershanedeki bazı öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın evleri yıkılmış. Enkaz altında kalanlar var. Onları biliyorum. Kalacak bir yerimiz yok artık. Şu an buradayız. Çok iyi davranıyorlar. Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.
Üniversite üçüncü sınıf öğrencisi Zeynep Tuncer, depremin çok şiddetli olduğunu, büyük bir yıkımın yaşandığını anlattı.
Gaziantep'ten ailesiyle Van'a geldiklerini belirten Tuncer, "Deprem anında kız kardeşimi uyandırmaya çalıştım, kriz geçirdi. Onunla uğraşıyordum. Dışarı çıkmaya çalıştık. Kapı sıkıştı. Çıkmamız biraz zor oldu. Sanki mahşer günüydü. Hava da bizi olumsuz etkiledi. Sis, yağmur, kar etkiliydi. Evimiz hasar aldı. Üç gün boyunca arabada kaldık. Birçok akrabamız da başka illere gitti. Çok acı bir durum yaşadık. Böyle afetlerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum." sözlerine yer verdi.
