Elazığ'da kayıp olan ve 8 gün sonra Anneler Gününde toprağa gömülü halde ekipler tarafından bulunan bir çocuk annesi Dilara Günana, bugün gözyaşları içerisinde son yolcuğuna uğurlandı.
TUNCELİ - İddiaya göre, 25 yaşındaki bir çocuk annesi Dilara Günana, 4 Mayısta akrabalarının bulunduğu Sedeftepe köyüne gitti. Ailesinin haber alamaması üzerine ailesi durumu polise bildirdi. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan geniş çaplı çalışmada, kadının cesedi merkeze bağlı Sedeftepe köyü Armutluk mevkisinde toprağa gömülü halde bulundu. Topraktan çıkartılan kadının cesedi, otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Otopsinin ardından morgdan alınan Günana'nın cansız bedeni memleketi Tunceli'nin Pertek ilçesine getirildi. Günana için cemevi önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene ailesi, yakınları ve ilçe sakinleri katıldı. Başta annesi olmak üzere yakınları, gözyaşı dökerek defalarca talihsiz kadının tabutunu öptü. Törenin ardından Günana'nın cenazesi, Hacıbaşı Mezarlığına defnedildi.
''Bunu yapanların en ağır ceza almasını istiyorum''
Kardeşini bugün son yolculuğuna uğurladıklarını dile getiren ağabeyi Sidar Günana, "Allah bunları yapanların belasını versin. Adalete çağrımdır ben bunların en ağır ceza ile yargılanmasını istiyorum. İçeriden çıkmalarını istemiyorum. Nice kadınlarımız ve kardeşlerimiz öldürülerek katledildi ama tekrar dışarı bırakıldılar. Canlarımızı yakanların da canları yansın. Adaletin en ağır cezasını almalarını istiyorum" dedi.
''Köpek kan kokusu alıyor, çoban rastlıyor''
Olayı anlatan Günana, "N. K. ismindeki şahıs kardeşimi arayarak 'Gel annemin altını değiştirmeme yardım et' diyor. Benim bundan sonradan haberim oluyor. Önceden haberim olsaydı gitme derdim. 30 yıldır annelerinin altını değiştiriyorlar şimdi mi sana ihtiyaçları oldu. Bunu planlı bir şekilde yaptılar. 3 erkek bir kadın kardeşimi öldürüyor. Ben kardeşimi morgda gördüm. Kardeşimin yüzü darp edilmiş ve boğazı sıkılmış. Bu vahşetin son bulması için bunların en ağır cezayı almalarını istiyorum. Benimde kardeşim vahşice öldürüldü. Benim kardeşimi köyde bağlıyorlar. İşkence ederek öldürdükten sonra iki tepenin arkasına götürerek uçurumun olduğu bir yere gömüyorlar. 7-8 gün sonra çobanın birisi rastlıyor. Köpek kan kokusunu alıyor. Çobanın demesine göre, kardeşimin gömüldüğü yerde elbisesinin bir parçası dışarı da kalıyor. Çoban bunu görünce jandarma ekiplerine haber veriyor. Ekipler olay yerine gittiğinde benim kardeşimin cesedini buluyor. Bunları yapan şahıslar, Y.K., S.K., V.K. ve N.K.'dır" diye konuştu.
''Benimle evlenmezsen ben seni öldürürüm''
V.K.'nın ifadesinde ağabeyi, annesi ve babasının cinayeti işlediğini söylediğini aktaran acılı ağabey Günana, ''Zaten ifadelerinde V.K. isimli şahıs, kendisinin bildiğini korkudan dolayı söylemediğini söylüyor. İfadede ağabeyi, babası ve annesinin cinayeti işlediğini söylüyor. Bu nasıl bir vahşettir. S.K. isimli şahıs, ben kardeşimin evindeyken kardeşimi aradı ben de tesadüfen konuşmasına tanık oldum. Karşıdaki şahıs kardeşime, benimle evlenmezsen ben seni öldürürüm diyor. Bu tehdidi 5 ay önce söyledi. Ben kardeşime o an sormadım ama sonradan öğrendim. Kardeşim o şahsı kabul etmediği için zaten bu olaylar oldu. Kardeşim diyor ki 'Ben seni sevmiyorum'. Platonik ve resmen dehşet. O zaman biz bizi sevmeyenleri öldürelim. Vahşice işkence edip sonra gömmeye değer miydi. Türk adaletine sesleniyorum, bu şahısların en ağır cezalarını almalarını istiyorum. Allah'tan tek isteğim inşallah içeriden çıkamazsınız" ifadelerini kullandı.