AK Parti Elazığ Milletvekili adayı Ejder Açıkkapı, Elazığ'da ortaya atılan "Recep Tayyip Erdoğan'a oy verin, milletvekillerine vermeyin" algısının vatandaş nezdinde kabul görmediğini belirterek, "Elazığ halkı, meclis çoğunluğumuz olmasın diye çıkarılan algıyı bozacak ve kurulan kirli tezgahı darmadağın edecek" dedi.
Elazığ - Seçim çalışmalarını yoğun tempoda sürdüren AK Parti Elazığ Milletvekili adayı Ejder Açıkkapı, ziyaretleri çerçevesinde mahalle ve köylerde vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Yoğun bir seçim süreci geçirdiklerini aktaran Açıkkapı, 14 Mayıs sabahına kadar durmadan yorulmadan çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Sahada gördükleri coşku ve heyecanın sandığa en güzel şekilde yansıyacağına inandığını kaydeden Açıkkapı, Elazığ'da çıkarılan algıların vatandaş tarafından kabul görmediğini, tüm bu algı söylemlerinin 14 Mayıs'ta boşa çıkarılacağını söyledi.
"Yalan yanlış algılar, kirli tezgahlar, sinsi oyunlar sandıkta bertaraf edilecek" diyen Açıkkapı sözlerini şöyle sürdürdü:
''Geçmişten bu yana Elazığ'ımız için AK Parti siyaseti hareketi olarak liderimizle birlikte güzel hizmetler kazandırmanın hep mutluluğunu yaşadık. Diyorlar ki, biz Cumhurbaşkanını seviyoruz, tabi ki ona biz de oy vereceğiz. Siz de oy verin ama milletvekili adaylarına oy vermeyin. Bu farklı bir tuzaktır çünkü onlar biliyorlar ki liderimiz Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimleri alacak ama biz onu mecliste nasıl yalnızlaştıralım bunun derdindeler. Düşünün 2018'den bugüne kadar ki süreç içerisinde dünyada çok önemli bir ekonomik kriz çıktı. Türkiye de bu krizden en fazla etkilenen ülkelerden biri oldu. 2018'de ekonomimizi manipüle eden, dövizle oynayan bir Amerika'yı gördük. Daha sonra 2020 yılında bütün dünyayı etkileyen bir pandemi süreci yaşadık ve Türkiye'de iki büyük deprem yaşadık. 2020'de Elazığ depremini yaşadık. 25 bine yakın konutu bizler Elazığ'ımıza, o depremzede kardeşlerimize ağır hasarlı binaları yıkarak kazandırdık. 6 Şubat 2023'te Türkiye'yi yasa boğan, Müslümanları yasa boğan Kahramanmaraş ve Elbistan depremlerini yaşadık. Dünya tarihinde ilktir. Aynı gün 9 saat arayla 7.7 ve 7.6 depremlerle sarsıldık ve 50 binin üzerinde vatandaşımızı kaybettik. Tabi ben bu vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Biz bu sıkıntıları yaşarken bakın Rusya-Ukrayna savaşı çıktı. Tahıl sıkıntısı çekildi. Yağ sıkıntısı çekildi. Dünya bir krize doğru sürüklendi ama orada da bizim o büyük liderimiz devreye girerek tahıl ambargosunu kaldırdı ve gemilerle bütün dünyaya ulaştırılmasını sağladı. Büyük bir kriz yaşandı. Enflasyonda inanılmaz boyutlara ulaşıldı ve bunda tabi ki özellikle Amerika'nın ve Avrupa'nın manipülatif yaklaşımları bizi daha fazla etkiledi. Peki biz mecliste 300'ün üzerinde Cumhur İttifakı ile birlikte milletvekiline sahip olmasaydık ne olurdu? Şu olurdu. Bugün ne ben burada olabilirdim, ne de siz benim karşımda durabilirdiniz. Türkiye batardı. Ekonomisi batardı. Çünkü bir ülkenin yönetilmesi için bir bütçeye ihtiyaç vardır ve siz o bütçeyi yapamazsanız ne işçinize maaş verebilirsiniz, ne memurunuza maaş verebilirsiniz, ne çiftçinize destek verebilirsiniz, ne iş adamınıza destek verebilirsiniz, ne asgari ücreti yükseltebilirsiniz. Dolayısıyla bütçe, plan bütçede görüşülür, genel kurula iner. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne iner. Orada siz yeterli sayıda milletvekiline sahip değilseniz, o bütçenin geçmesi mümkün değildir. İşte şu 5 yıl süresince şayet biz 300'ün üzerinde milletvekiline sahip olmasaydık, biz emin olun asgari ücreti iş adamlarımıza destekle birlikte 8 bin 500 liraya çıkartamazdık. Biz bin 500 lira olan emekli maaşımızı minimum 7 bin 500 liraya çıkaramazdık. Memurumuza, işçimize 3- 4 kat zam veremezdik ve enflasyon karşısında tamamen ezilirdik. Şu anda onların yapmak istediği şudur. Cumhurbaşkanı zaten kazanıyor. Mecliste yeterli sayıda milletvekili olmasın ve Türkiye'de önümüzdeki süreçte kaos yaşansın, sokak olayları başlasın ve ABD'nin, Avrupa'nın baskısı giderek artsın. Bu dertteler. O yüzden Elazığlı kardeşlerim bu oyuna, bu tezgaha gelmeyecek, bu tuzağa düşmeyecek Allah'ın izniyle."