X

6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN İKİNCİ YILI - Depremde kaybettikleri evlatlarının acısını yeni çocuklarıyla dindirmeye çalışıyorlar

Malatya'da 6 Şubat 2023'teki depremlerde enkaz altında kalan Baykara ailesi, yaşamını yitiren 2 çocuğunun acısını depremden 5 ay sonra dünyaya gelen Bulut Aras ile gidermeye gayret ediyor - Mehmet Emin Baykara:
- "Oğluma, depremde vefat eden oğlumun istediği ismi verdik"

05.02.2025 - 13:14

"Asrın felaketi" olarak nitelenen depremlerde Yesilyurt ilçesine bağlı Bentbaşı Mahallesi'ndeki Koçlar Sitesi'nin yıkılması üzerine Mehmet Emin, eşi Fatma, çocukları 13 yaşındaki Yağmur Eda, 8 yaşındaki Damla ve 6 yaşındaki Yunus Baykara enkaz altında kaldı.

Damla ve Yunus'u kaybeden Baykara ailesi, depremin olduğu dönemde 4 aylık hamile olan Fatma Baykara'nın dünyaya getirdiği Bulut Aras ile yeniden yaşama tutundu.

Mehmet Emin Baykara, AA muhabirine, enkaz altında kaldıkları günleri unutamadıklarını söyledi.

Oturdukları binadaki daireyi yeni satın aldıklarını anlatan Baykara, "6 ay oturamadık, sabah saat 4'te olan depremde yıkıldı. Üç çocuğum vardı, bir çocuğum da annesinin karnındaydı, eşim hamileydi. Enkaz altında kaldık, iki çocuğum yardım istedi, bir şey yapamadık, sıkışmıştık, karanlıktaydık. Yardım gelecek diye çocukları teselli etmeye çalıştık, yarı uyanıktık. İki çocuğum vefat etti, biri 6, diğeri 8 yaşındaydı. Bir gün sonra bizi enkaz altından çıkardılar." diye konuştu.

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde 45 gün yoğun bakımda kaldığını belirten Baykara, "Hastaneden çıktıktan sonra İstanbul Bahçelievler Fizik Tedavi Hastanesi'nde 3,5 ay kaldım. Tedavim bittikten sonra Malatya'ya döndüm." dedi.

- Ölen oğlunun verdiği ismi koydular

Kaldıkları Acıbadem Konteyner Kent'te depremden 5 ay sonra dünyaya gelen çocuklarına Bulut Aras ismini verdiklerini dile getiren Baykara, "Depremde vefat eden oğlumun istediği ismi verdik. Tekstilde çalışıyorum, çok zorluk çekiyorum, ayağımın sinir damarları yok, his kaybı var. Ayakta durdukça ayağım şişiyor ve morarıyor. Doktorlar da ayağımı havaya kaldırmamı söylüyor. Çalıştığım yerde bu imkan yok." ifadelerini kullandı.

Fatma Baykara ise 4 aylık hamileyken enkaz altında kaldığını, çok zor günler geçirdiğini, o günleri hala unutamadığını söyledi.

Anne Baykara, deprem sürecinde yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Bina 4 katlıydı, biz ikinci katta oturuyorduk, evde 5 aydır oturuyorduk. Biz o evi çok zor şartlarda almıştık. O gece yattık, sabah sarsıntıyla kalktık. Çocuklarıma yetişemedim. Sadece bir kızımı yanıma alabilmiştim. Çok çırpındılar, oğlum çok bağırdı, ağladı, oğlum, kızım çok yardım istedi. 'Bunları kaldırın nefes alamıyorum.' diyerek kızım vefat etti. O günleri hiç unutamıyorum, çoğu zaman rüyamda çığlıklarla kızımın feryatlarını duyuyorum. Şimdiye kadar deprem saatinde istemsizce çığlıklarla kız çocuğu sesiyle birdenbire uykudan çok kalkıyorduk.

O gece tarif edilemez, orada nasıl durduk, zaman kavramı yok, nasıl nefes aldık, dayanabildik? Kurtarıldığımızda birkaç saat enkaz altında kaldığımızı sanıyordum ama 22 saat kalmışız. Ertesi gece saat 2 gibi bizi ambulansa almışlar. Çocuklarım çırpınarak, bağırarak vefat etti. Depremden sağ kurtulan kızım Yağmur Eda'nın bilincini açık tutmak için uyumasını engellemeye çalıştım, kendisiyle konuşuyordum çünkü korkuyordum ona da bir şey olur diye. Karnımdaki çocuğumun da vefat ettiğini düşünmüştüm."

Aile fertlerinin ayrı hastanelerde tedavi gördüğünü, eşinin durumunun kötü olduğunu kaydeden Baykara, "Doktorlar sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyince kızımın yanına gittim, 3 gün yanında kaldım, sonra eşimin yanına gittim. Eşimi yoğun bakıma yatırdılar. Böbreklerinde problem vardı, 25 gün diyalize bağladılar. Karaciğer ve akciğerde sıkıntı vardı, entübe ettiler, doktorlar pek umutlu değildi. Sonra yavaş yavaş sağlığı düzelmeye başladı, kendine gelmesi bayağı uzun sürdü." ifadelerini kullandı.

Hamile olduğundan dolayı erken doğumu önlemek için kendisinin de bu süreçte tedavi gördüğünü anlatan Baykara, "Bir yandan eşimin yanına, diğer yandan kendi tedavim için hastanelere gidiyordum." dedi.

Baykara, depremde hayatını kaybeden çocuklarının acısını Bulut Aras'la dindirmeye çalıştıklarını söyledi.