15 Temmuz gazisi komiser karnındaki mermi parçasıyla yaşıyor
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi sırasında İstanbul'da askerlerin rehin aldığı arkadaşlarını kurtarmaya çalışırken açılan ateş sonucu ağır yaralanan komiser Murat Ellibeş:
- "Vurulduğum sırada hain yüzbaşı bunu buradan kaldırın demiş. Orada kendimden geçtim. Hastaneye yetişmemem için de askerler ekip aracının lastiğini patlatmış" - "Bir insan uçağa bir şeyler fırlatıyor, tankın altına yatıyor. Askeri helikopter ateş ediyor, insanlar onları sözlü olarak protesto ediyor. İnsanların elinde silah yok. Bu dirayeti gösteriyor. Bu milletin ferdi olmaktan gurur duyuyorum" - "Millet geçmişte yapılan darbelerden çok iyi ders çıkarmış. Özgürlüğüne sahip çıktı. 'Ölümdense, esarettense çıkarım bir kere ölürüm' dedi"
Bitlis: ŞENER TOKTAŞ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Tuzla'da rehin alınan arkadaşlarını kurtarmaya çalışırken ağır yaralanan 46 yaşındaki komiser Murat Ellibeş, o gece yaşanan ihaneti ve milletin ortaya koyduğu kahramanlığı unutamıyor.
İstanbul Tuzla Emniyet Müdürlüğü önünde hain darbe girişiminde açılan ateş sonucu karnından ağır yaralanan, başarılı ameliyatlar sonucu sağlığına kavuşarak görevine dönen 2 çocuk babası Ellibeş, o gece yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Bitlis'in Ahlat ilçesinde görevini sürdüren Ellibeş, 15 Temmuz'da Tuzla Mehmetçik Vakfı'nda uygulama amiri olarak görev yaptığını, o gece Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğüne takviye olarak gitmelerinin istendiğini belirtti.
Beraberindeki arkadaşlarıyla Tuzla Emniyet Müdürlüğüne geçtiklerini aktaran Ellibeş, ilerleyen saatlerde vakıfta görevli 5 arkadaşlarının kendilerini arayarak askeri birliğin vakfa geldiği, ateş açıp etraflarını sardığı yönünde bilgi verdiğini söyledi.
Karnındaki parçayla yaşıyor
Bunun üzerine inisiyatif alarak olay yerine intikal ettiklerini, takviyeye gelen diğer arkadaşlarıyla durum değerlendirmesi yaptıklarını ifade eden Ellibeş, şöyle konuştu:
"Mukavemet gösterdikleri için rehin olan 3 arkadaşımızdan 2'sinin ayağından vurulduğunu öğrendik. Yardımcı olmak için 5 arkadaşımızla teçhizatlı şekilde onlara doğru gittik. Askeri öğrenciye dönerek sakin ol, elindeki tüfeği bırak, elinizde arkadaşlarımız varsa onları gönderin dedim. Kısa süre sonra geriye doğru düştüm. Arkadaşlarımın 'komiserimiz vuruldu' dediğini duydum, askerlerin diğer arkadaşlarımın etrafını sarıp dipçikle yere yatırdıklarını gördüm. Vatandaşlarımızın da bize doğru geldiğini seslerden anladım. Vatandaşların 'öldürdün, ne istiyorsun' gibi seslerini duyuyordum. Vurulduğum sırada hain yüzbaşı bunu buradan kaldırın demiş. Orada kendimden geçtim. Hastaneye yetişmemem için de askerler ekip aracının lastiğini patlatmış. Arkadaşlarımın orada üstün başarısı var. Beni en yakındaki Sultanbeyli Hastanesine götürmüşler. Durumumun ağır olduğunu ve burada müdahale edilemeyeceğini söyleyen doktor, beni Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk etmiş."
Tedavi sürecinin 7 ay sürdüğünü, saatlerce süren ameliyatlara girdiğini ancak hala toparlanamadığını anlatan Ellibeş, son kontrollerinde karnında bir mermi parçasının kaldığını ve bunun için tekrar ameliyat olacağını dile getirdi.
Bu milletin ferdi olmaktan gurur uyuyorum
Olay sonrasında "200 kişilik bir birliğe karşı nasıl böyle gittiniz?" diye soranların olduğunu aktaran Ellibeş, şöyle devam etti:
"Manevi bir güç geldi. Giderken vatandaşımızın, ecdadımızın bir kuvveti arkamızda var gibi hissettik. Orada devlet görevlisiyiz ve gerekli müdahaleyi yapmak zorundayız. Orada beklemek ve geri çekilmek gibi bir durumumuz olamaz. Millet geçmişte yapılan darbelerden çok iyi ders çıkarmış. Özgürlüğüne sahip çıktı. 'Ölümdense, esarettense çıkarım bir kere ölürüm' dedi. Bize çok destek verdiler. 15 Temmuz kahramanlığı ders olarak anlatılmalı. Bir insan uçağa bir şeyler fırlatıyor, tankın altına yatıyor. Askeri helikopter ateş ediyor, insanlar onları sözlü olarak protesto ediyor. Ellerinde silah yok. Bu dirayeti gösteriyor. Bu milletin ferdi olmaktan gurur d uyuyorum."
Vatandaşlar olmasa o yüzbaşı beni öldürecekti
Sağ tarafından giren merminin sol tarafından çıktığını, kendisini vuran asker görünümlü hainin o dönemde Kurmay Yüzbaşı Sinan Canlı olduğunun görüntülerle teşhis edildiğini belirten Ellibeş, yüzbaşının kafasına silah doğrulttuğu bir vatandaşı da ayağından vurduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanının çağrısı üzerine vatandaşın sokağa dökülmesinin büyük bir destanın fitilini ateşlediğini ifade eden Ellibeş, şunları kaydetti:
"Vatandaş sokakta olmasaydı, şu an yaşamıyor olacaktım. İnsanlar orada tepki koymasa yüzbaşı kafama sıkacaktı. O tepkiyi görünce bunu buradan kaldırın dedi ama içindeki o acıyla en azından kan kaybından ölsün diyerek arabanın lastiğine silah sıktı. Beni hastaneye lastik patlatıldığı için jant üzerinde götürdüler. Ailem cenazemi almak için Kocaeli'nden yola çıkmıştı. Allah bir daha böyle bir olay yaşatmasın."Kaynak:AA
- Diyadinnet.com olarak, sizlere en güncel ve doğru haberleri sunmayı ilke ediniyoruz. Bu kapsamda, Bitlis'in dört bir yanından Güncel haberleri de dahil olmak üzere, Ahlat, Bitlis, Mehmetçik Vakfı gibi önemli konularda haberleri takip ediyor ve sizlerle paylaşıyoruz.
- Diyadinnet.com'u daha da geliştirmek için sizden gelen geri bildirimler bizim için çok önemlidir. Haberlerimizin içeriğiyle ilgili herhangi bir endişe, öneri veya sorunuz olursa lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
- Haberle ilgili yorumlarınızı ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorum bölümünde paylaşabilirsiniz.
- Bu haberi beğendiyseniz, lütfen sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak sevdiklerinizin de haberdar olmasını sağlayabilirsiniz.